MANİSA (A.A) - Turgay Duyar - Manisada bir çeyiz evi
işletmecisi, ata yadigarı çeyiz eşyalarını gelinlik, nişanlık gibi kıyafetlere
işleyerek yeniden kullanmaya başladı.
AA muhabirine açıklama yapan çeyizevi işletmecisi Ayşegül Balkay, ninelerin
yıllar önce işleyip sandıklarda sakladıkları el işi ürünlerin montaj tekniğiyle
aplike edildiğini ifade etti.
Gaz lambası ışığında 60-70 yıl önce yapılan kanaviçe ve kasnak işlerinin
yıllar sonra sandıklardan çıkarılarak torunlara çeyiz olmaya başladığını anlatan
Balkay, atıl vaziyette duran çeyizlik kanaviçelerin elbise, abiye kıyafetler,
nişanlık ve gelinliklere monte edilerek kullanılmaya başlandığını belirtti.
Balkay, iplik, renk uyumu ve işleme tekniği bakımından özelliklerini
kaybetmeden günümüze kadar gelmeyi başaran tüm el işi ürünlerin montaj tekniği
ile yeniden kullanıma kazandırılabildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
Bize gelen işlerin büyük bölümü yaklaşık 100 yıl öncesine ait geleneksel
motiflerden kanaviçe, tel kırma, sarma ve iğne ardı tekniğiyle işlenmiş el
ürünlerinden oluşmaktadır. Bu ürünlerin aplike edilmesi işlemi, en az o el işinin
yapımı kadar zaman alıyor. Kanaviçe veya kasnak el işinin kolalanması ve etrafı 3
milimetre kalacak şekilde kumaştan kesilmesinin ardından yeni kumaş üzerine
mizanpajı yapılıyor.
-Bu, atalarımıza ve geleneklerimize saygıdır-
Manisalı moda tasarımcısı Bilge Demir de son yıllarda eski el işlerinin
nişanlık ve gelinliklerin üzerine işlenmesi yönündeki taleplerin arttığını
belirtti.
İnsanların artık standartlaşan, birbirine benzeyen şeyleri kullanmaktan
bıktıklarını dile getiren Demir, şunları söyledi:
Ninelerimizden kalan kanaviçe, tel sarma, kakma işi gibi işlemeleri
gelinliklerde kullanmaya başladık. Bunun moda dünyasına yeni bir soluk
getireceğine inanıyoruz. Annelerimizin, ninelerimizin yaptıklarını kullanmak
hoşumuza gitti. Geleneksel, kültürel değerlerimizi gelinlik ve nişanlık ile kına
gecelerinde giyilen bindallı tarzı giysilerde kullanıyoruz. Bu, atalarımıza ve
geleneklerimize saygıdır. Ayrıca ninelerimizin elinde var olan değerleri ortaya
çıkararak kullanılır hale getiriyoruz.
Demir, parasal anlamda maliyetin yüksek olmadığını, ancak ciddi ve titiz
çalışma gerektiğini, dolayısıyla el emeğine fiyat biçilemeyeceğini söyledi.
-
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu