BATMAN (A.A) - İrfan Cemiloğlu/Yılmaz Ekinci - Dicle Nehri
üzerinde inşası süren Ilısu Barajında 2014ten itibaren su tutulmasıyla önemli
kısmı göl altında kalacak olan tarihi Hasankeyf ilçesinin sakinleri için bölgeye
uygun mimarisiyle yeni bir ilçe kuruluyor.
Dicle Nehrinin Batman Çayı ile birleştikten sonra daha bir görkemli akıp
kireç taşından kayaları aşındırarak derinden aktığı bir yerde, dik kayalık
üzerinde kartal yuvası görünümlü kalesi, minaresiyle dikkati çeken Errızk Camii,
Zeynelbey Türbesi ile milattan önce 7 bin yıllarına dayanan kalıntılar ve
mağaralarıyla tarih hazinesi olan Hasankeyf, Ilısu Barajında 2014 yılından
itibaren su tutulmasıyla baraj gölü altında kalmaya başlayacak. Ancak Hasankeyf
Kalesinin üst kısmı ile yukarı kale bölgesi su kodunun üstünde kalacak.
Baraj gölünde su yükselmeden önce Hasankeyf sakinlerinin taşınacağı yeni
Hasankeyfin inşaatı ise sessiz sedasız yükseliyor. Dicle Nehrinin batısında
kurulu tarihi Hasankeyfin bu kez karşı yakasında belirlenen alana, Devlet Su
İşleri (DSİ) tarafından yapılan yeni yerleşimde, bölgenin mimarisine uyumlu
binalar yapılıyor. Kamu binaları tamamlanan yerleşimde, vatandaşlar için
yapılacak konutlar konusunda örnek olması ve vatandaşların görüp fikir sahibi
olması için 7 farklı tarzda örnek konutlar da yapıldı.
DSİ 16. Bölge Müdürü Mahmut Dündar, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
Atatürk Barajından sonra ülkemizin gövde dolgu hacmi bakımından ikinci en büyük
barajı olan Ilısunun, üreteceği enerji bakımından Atatürk, Karakaya ve Keban
barajlarından sonra 4. büyük hidroelektrik santral olduğunu bildirdi.
Dicle Nehrini, 2012 Ağustos ayında açtıkları ülkemizdeki en büyük çapa
haiz, her biri yaklaşık bin metre uzunluğundaki 3 derivasyon tüneline
yönlendirdiklerini ve baraj gövde yapımının tüm hızıyla sürdüğünü anlatan Dündar,
2015 sonu olarak planlanan baraj bitim tarihinin Başbakan Erdoğanın talimatıyla
2014e alındığını belirtti.
Dündar, barajın gövde imalatının yüzde 35inin tamamlandığını ifade ederek,
Bu barajın 24 milyon metreküp olan gövde dolgu hacminin 8,5 milyon metreküpünü
tamamlamış bulunmaktayız. Diğer taraftan santral binası inşaatları da buna
paralel devam ediyor dedi.
-Su altında kalacak yerleşimler-
Mahmut Dündar, Ilısu Barajı göl alanından; Hasankeyf ilçesi, 27 köy ve 42
mezranın tamamen, 80 köyün ise kısmen etkileneceğini söyledi.
Bu yerleşim birimlerinin yeniden iskana tabi tutulmasına çalıştıklarını, ilk
örnek olarak da Ilısu köyünü her şeyiyle inşa ederek köylülere teslim ettiklerini
anlatan Dündar, mevzuata göre, etkilenen yerleşim birimleri için vatandaşların
talebi doğrultusunda iki farklı yeniden iskan çalışması yapılabileceğini,
bunlardan ilkinin alt ve üst yapı ile bir bütün olarak devlet eliyle yapılması,
ikincisi ise alt ve üst yapı ihtiyaçları oluşturulduktan sonra ayrılan
parsellerde vatandaşın kendi imkanlarıyla bu yapıları inşa etmesi şeklinde
olduğunu kaydetti. Dündar, ikinci örnekte, devletin sunmuş olduğu katkılar
olduğunu, gücü olmayıp talep eden vatandaşlara devletin mevzuatın öngördüğü
çerçevede faizsiz belli bir parasal katkı sağlandığını bildirdi.
Bütün vatandaşlarımıza Ilısu köyü gibi modern, bütün imkanları düşünülmüş
bütün fonksiyonları itibariyle çok modern yerleşim birimlerini teşkil edip yapmak
istiyoruz diyen Dündar, Yeni Ilısu köyü yerleşim alanı, örnek bir yerleşim
alanı olarak yerli yabancı konuklarımız tarafından takdirle anılmaktadır. Eğer
vatandaşlarımız isterlerse Ilısu köyü benzeri yeni yerleşim alanlarını onlar için
de yapmak istiyoruz ama bazı köylülerimiz yeni yerleşim alanı talebinde
bulunmuyorlar. Başka yerlerde kendi imkanlarıyla konaklamayı tercih ediyorlar.
Bunları da saygıyla karşılıyoruz diye konuştu.
-Sahil kasabası yeni Hasankeyf-
Mahmut Dündar, mevcut Hasankeyfte vatandaşların kanalizasyonu bile olmayan
evlerde çok kötü şartlarda yaşadıklarını vurgulayarak, Hasankeyf sakinlerini,
altyapısı ve sosyal donatılarıyla bir bütün olarak modern şehir kültürüne uygun
yerleşim alanlarına taşımak istediklerini söyledi.
İnşaatı süren yeni Hasankeyfin, 318 kilometrekare alana sahip baraj gölünün
kıyısına 100-150 metre mesafede ve tarihi Hasankeyfin su seviyesinin üstünde
kalan kale ve yukarı kale kesimlerine nazır bir sahil kasabası olacağını dile
getiren Dündar, çalışmalar konusunda şunları anlattı:
Mevcut Hasankeyfin konumunu da dikkate alarak hemen karşısındaki yerleşim
alanında yeni Hasankeyf inşaatının yapılması öngörüldü. Bu çerçevede imar planı
yapıldı, onaylandı. İlk etapta 2010 yılında altyapı çalışmaları kapsamında
buranın kanalizasyon, atık su, elektrik, telefon bütün sistemi yapılıp
tamamlandı. Ayrıca 5 bin kişilik bir arıtma tesisi inşa edildi. Birinci etap üst
yapı ihalesi kapsamındaki altyapı çalışmaları, 2011 yılında tamamlandı.
Yerleşildiği takdirde herhangi bir sıkıntıyla karşılaşmadan modern şartlarda
arıtma sistemi çalışacak, elektrik, telefon bütün su tesisatı hazır halde
gördüğünüz binalara bağlantısı sağlanarak faaliyetini sürdürecek.
Mevcut Hasankeyftekinden 90 kat daha fazla yeşil alana ve 6 kat daha büyük
bir yerleşim alanına sahip yeni bir Hasankeyften bahsediyoruz. Modern yapılar
yapıyoruz. İlk etapta 58 konut yapıldı. Bunlar içerisinde 7 farklı konut tipi
var. Bunları neden farklı düşündük- İşin başında yapmış olduğumuz araştırmada,
vatandaşlarımızın talepleri doğrultusunda farklı yapı tarzları ortaya kondu ve
yapıların buranın tarihi kültürel dokusuna uygun olacak şekilde inşa edilmesine
karar verildi, projelendirildi ve şimdi de inşa edildi. Bu farklı tarz konutları
vatandaşlarımız gelip burada görüyorlar. Zaman zaman kaymakamlığımız bununla
ilgili çalışma yaptırdı. Vatandaşlar buraları gezdiler ilave etmek istedikleri
şeyleri tespit ettiler. Bunların neticesinde talepler doğrultusunda, hak sahibi
olarak belirlenen vatandaşlarımız hangi tip konutu tercih ediyorlarsa ona göre
proje konsepti ortaya konacak ve yeni yapılar dizayn edilecektir. Kaymakamlık
binası, belediye binası, emniyet binası, PTT, ticaret merkezi, ilköğretim okulu,
cami. Bunlar tamamlanmış olup geçici kabul aşamasında tespit edilen ufak tefek
eksikleri var.
-Tekne turlarıyla turizm daha da gelişecek-
Mahmut Dündar, baraj gölünün bir taraftan Diyarbakır yönünde Bismil
Köprüsüne kadar diğer taraftan Batman Çayından Batman eteklerine kadar, Beşiri
istikametinde Garzan Çayı boyunca ve Siirt Tillonun eteklerine kadar uzayacağını
anlattı.
Buralarda ve özellikle Hasankeyfte tekneyle ulaşım olacağını ifade eden
Dündar, sözlerini şöyle sürdürdü:
Hasankeyfte yukarı kale dediğimiz karşı sahil ile arkeolojik ve tarihi
kültür mirasının sergileneceği alan arasında tekne turları düzenlenecek.
Hasankeyfin yeni yerleşimi tamamlandığında geçen yıl ziyaretçi sayısı 88 bin
iken bu rakam 300-400 bini bulacak.
Ayrıca baraj aksının bulunduğu yerden bir Midyatlı, Şırnaklı gelip tekneye
bindiği zaman Bismil Köprüsünde inecek oradan Diyarbakıra ulaşım sağlayacak.
Batman eteklerine gelecek orada inip Batman merkezine gidecek. Öbür tarafta
gidecek Siirt eteklerinde inecek. Ayrıca turizm turları var, bunlar büyük önem
arz ediyor. Gelecek konsepti açısından bunları da dikkate almamız lazım.
-Bedel tespitleri-
Dündar, vatandaşların oturduğu evlerin farklı büyüklüklerde olduğunu, değer
tespitlerinde Bayındırlık Bakanlığınca yayımlanmış birim fiyatlarının esas
alınacağını belirterek, sözlerin şöyle sürdürdü:
Bu bedeller vatandaş tarafından kesin kabul edilmek zorunda mı- Hayır.
Bunların hukuki süreci de var. Bedel tespit ederken vatandaşı uzlaşmaya
çağıracağız diyeceğiz ki senin yapın için biz bu bedeli tespit ettik, gel uzlaş.
Vatandaş 15 gün içinde bize bildiriyor. Uzlaşırım veya ben bu bedeli uygun
görmedim benimle ilgili süreci devam ettirin der. Vatandaş herhangi bir şeye
karışmıyor. DSİ olarak biz mahkemeye intikal ettiriyoruz. Bilirkişiler gelip
tespit yapacak. Mahkeme, bizim tespit ettiğimiz bedelden az veya çok ne noktada
karar verirse o noktada işleri yerine getireceğiz ve süreci tamamlayacağız. Ama
benim kanaatime göre buradaki vatandaşımızın çoğu uygun şartlarda evlere sahip
olmaları için bakanımız ve başbakanımız büyük gayret içerisinde, talimatları
doğrultusunda bu çalışmalar yürütülüyor.
Bu yıl mevcut Hasankeyf içerisindeki konutların bedeli tespit edilecek
vatandaşlarımıza diyeceğiz ki siz hangi konut tipini istiyorsanız tercihinizi
bize bildirin orada hemen tercihini yapacaklar, bu tercihler TOKİye iletilecek
hemen onunla ilgili inşaat ihalesi hızlı bir şekilde başlanıp bu vatandaşlarımız
mevcut Hasankeyften taşınmış olacaklar. Dolayısıyla barajda su tutma öncesinde
bu çalışmalar bitmiş olacak.
Dündar, Hasankeyf antik kentinin jeolojik ve jeoteknik olarak korunması ile
ilgili projeyi geçen yıl başlattıklarını çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
-Kaymakam Taşkın: Büyük bir değer yeniden doğuyor diyebiliriz-
Kaymakam Ceyhun Dilşad Taşkın ise Hasankeyfin tarihi itibariyle Mezopotamya
ile Anadoluyu birleştiren Bağdat ile Diyarbakır arasında çok önemli bir ticaret
yolu üzerinde bulunduğunu belirterek, Çok önemli medeniyete yıllarca başkentlik
yapmış büyük bir değer. Bu değer yeniden doğuyor diyebiliriz. Devletimizin
yürüttüğü Ilısu Barajı projesiyle ve bu baraj projesinin devamı olan Hasankeyfin
yeni yerleşim alanına taşınmasıyla bu değer daha çok kıymetlenerek gün yüzüne
çıkacak dedi.
Devletin örnek bir Hasankeyf kurmak için bütün imkanlarını seferber ettiğini
ve hiç bir fedakarlıktan kaçınmadığını anlatan Taşkın, şunları söyledi:
Mevcut yerleşimde bugüne kadar turistlerin barınacağı bir konaklama tesisi
bile bulunmamaktaydı. Geçen yıl taş düşmesi ve zeminin tehlikeli ve riskli
bulunması nedeniyle kalenin kapandığı 26 Ağustos 2012 tarihine kadar 7 ayda 88
bin biletli ziyaretçi kale bölgesini ziyaret etti. Kış ve Ramazan ayını saymazsak
4 ayda 88 bin ziyaretçi bilet kesmek suretiyle kale bölgesini ziyaret etmiş.
Gerçekten modernizasyonuyla turizme bakan yönüyle muhteşem bir şehir ortaya
çıkacaktır. Tüm bu çalışmalar bittikten sonra oteli, güçlendirilmiş kale bölgesi
ve buraya yapılacak tekne turlarıyla, su altı sporlarıyla, çok büyük turist
potansiyeli olan Hasankeyf gerçek değerine kavuşmuş olacaktır. Çalışmalarda bu
güzellikler ortay çıktıkça vatandaşımızın heyecanı artıyor diye düşünüyoruz.
Taşınma isteğinin çok arttığını düşünüyoruz.
Yayıncı: Behçet Güngör