ERZURUM (A.A) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Suriyedeki şiddet
olaylarına ilişkin, Umut ediyoruz ki bu şiddet en kısa zamanda son bulacak ve
Suriye halkı kendi iradesiyle, kendi geleceğini, bir diktatörden kurtularak,
tayin etme imkanına sahip olacaktır dedi.
Bakan Akdağ, Erzurum Valiliğinde yaptığı konuşmada, herkesin ramazan ayının
rahmetinden azami derece istifade etmelerini temenni ederek, bu ramazanda hem
dünyada hem Türkiyede üzen olayların olduğunu söyledi. Özellikle Suriye ve
Burmadaki olayların, oradaki Müslüman halka karşı yöneltilen şiddetin kabul
edilemez boyutlarda olduğunu dile getiren Akdağ, şunları kaydetti:
Üstelik yanı başımızda Suriyede, kardeşimiz olan insanlara, bizzat kendi
yönetimleri tarafından bir şiddet uygulanıyor. Umut ediyoruz ki bu şiddet en kısa
zamanda son bulacak ve Suriye halkı kendi iradesiyle, kendi geleceğini, bir
diktatörden kurtularak, tayin etme imkanına sahip olacaktır. Ramazan demeden
oradaki insanları, çocukları, yaşlıları, bebekleri, kadınları katleden, onların
üstüne bombalar yağdıran bir zihniyetin gerçekten 21. yüzyılda yeri olamaz. Aynı
şekilde PKKnın da bu ramazanda, rahmet ayının özelliğine bile aldırış etmeden
saldırılarını devam ettirdiğini, bütün saldırganlığıyla insanımızın canına
kastettiğine şahit oluyoruz.
Söz konusu eylemlerin, niyetlerin ne kadar kötü olduğunu gösterdiğini ifade
eden Akdağ, Bunlara rağmen biz bu ülkedeki 75 milyon insan Türküyle, Kürdüyle,
Arabıyla, etnik kökeni ne olursa olsun, aynı kültüre, aynı tarihe, aynı
coğrafyaya, aynı inançlara sahip olan insanlar olarak, kardeşlik hukukumuzu
geliştirmeye devam edeceğiz. Birbirimize karşı saygılı davranacağız.
Farklılıklar, bizim toplumumuzun, bizim coğrafyamızın aslında alışıldık
özellikleridir, zenginliğimizdir. Bu farklılıklardan dolayı da bizi ayırmaya
çalışanlara asla fırsat tanımayacağız diye konuştu.
Bir gazetecinin, Türk Silahlı Kuvvetleri teyakkuz durumda, tatbikat
yapıyor Suriye sınırında. Olası bir savaş ya da bir çatışma durumunda Sağlık
Bakanlığının bir stratejisi var mı- Hastanelerde olağanüstü bir tedbir artırma
var mı- şeklindeki sorusuna Bakan Akdağ, şöyle cevap verdi:
Olası bir savaş falan diye soruya cevap verirsek, yanlış bir soruya yanlış
bir cevap vermiş oluruz. Şunu söylemek lazım. Biz Türkiyede güçlü bir sağlık
sistemine sahibiz. Hangi şartlar olursa olsun hizmet edebiliyoruz. Çok sayıda
mülteci gelmesine rağmen sınırlarımızdan içeriye, siz farkındasınız, onların
sağlık hizmetlerini Allaha şükürler olsun gayet güzel bir biçimde verdik. Ama
öyle savaş vesaire şeklinde sorulmuş bir soruya, bu anlamda verilecek cevapların
yanlış anlaşılabileceğini de ifade etmek lazım.
-TFF Süper Kupa Maçı-
Süper Kupa maçında 10 bin kişilik stadın yanında Büyükşehir Belediyesi
tarafından iki taraftarın birleşeceği iftar çadırı kurulacağı, daha sonra
güvenlik nedeniyle iptal ediği yönündeki soru üzerine Bakan Akdağ, olayın
detaylarını bilmediğini, bu konuda açıklama yapmasının yanlış olacağını ancak
Vali Sebahattin Öztürkün bilgi verebileceğini söyledi.
Bunun üzerine Vali Öztürk de orada yapılmasının uygun olmayacağını
değerlendirdiklerini, belediye başkanıyla bu konuda mutabık kaldıklarını
belirterek, ancak şehir merkezinde bu faaliyetin yapılabileceğini, riskin
olmadığını söyledi.
Bakan Akdağ ise sporun, futbolun aslında barışın ve dostluğun sembolleri
olması gerektiğini, Süper Kupa final maçı için kente gelecek misafirleri en güzel
şekilde ağırlayacaklarını ifade ederek, Tabi ümit ediyoruz ve bekliyoruz ki her
zaman olduğu gibi her iki tarafın da vefakar ve cefakar seyircileri birbirlerine
karşı dostluk içerisinde, o mücadeleyi izleyeceklerdir dedi.
-Denetlemeler bütün hızıyla ve genişliğiyle devam edecek-
Bir gazetecinin, ses sanatçısı İbrahim Tatlısesin çiğ köfte üretim
yerlerinin kontrol edilmesi gerektiğini, merdiven altlarında üretim yapıldığına
dair bir açıklamasının olduğunu hatırlatması üzerine Bakan Akdağ, şunları
kaydetti:
Bunlar zaten yapılıyor. O görev Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımıza
ait bir görev, gıda denetimi konuları. Tarım Bakanlığımız gerçekten özellikle son
birkaç yıldır, iyice organize olmuş bir biçimde gıda denetimi işlerini yapıyor.
Tabi bu gıda denetiminde, suyla ilgili olanda da aynı şey var. Tüketicinin
bilinçli davranışı çok önemlidir. Yani sadece denetlemeyle, bu işle ilgili
risklerin hepsi ortadan kaldırılır demek, doğru olmaz. Elbette denetlemeler bütün
hızıyla ve genişliğiyle devam edecek. Hatta daha da artarak devam edecek. Çünkü
gittikçe piyasa, denetim ve gözetim hususunda bizim ekiplerimizle tecrübeli hale
geliyorlar. Ama burada vatandaşın da hangi ürüne itibar edip etmeyeceğini biraz
da kendisinin bakması lazım. Vatandaş kaliteyi ararsa, hepimizin işi
kolaylaşır.
(Bitti)
Muhabir: Ayşe Yıldız / Emine Konuk
Yayıncı: Şükran Yücel