RİZE (A.A) - Rize Denetimli Serbestlik Müdürü Mehmet ali Kara,
madde kullanımı ile mücadelenin yalnız polis ve yargının işi olmadığını, daha
etkili olabilmek için ailelerin ve toplumun bu konuda daha fazla sorumluluk
alması gerektiğini bildirdi.
Kara, yaptığı yazılı açıklamada, denetimli serbestlik müdürlüğüne gelen
dosya sayısında ağırlığı madde kullanımına bağlı suçların oluşturduğunu
belirterek, şunları ifade etti:
Son yıllarda gençler arasında uyuşturucu ve uyarıcı madde kullananımın
giderek arttığı söylenebilir. Bu artış toplumsal açıdan çok ciddi riskler
doğurmaktadır. Bu riskin varlığı, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullananların
rehabilitasyonunu öngören 5237 sayılı TCKnın 191. maddesinde belirtilen tedavi
ve denetimli serbestlik tedbir kararlarının önemini bir kat daha
arttırmaktadır. Kanun koyucu burada uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılarını
demir parmaklıklar arasına veya dört duvar arasına göndermeden önce alternatif
infaz ve ıslah sistemini tercih ederek salt suçluyu cezalandırmak yerine onu
rehabilite ederek topluma yeniden kazandırma anlayışını tercih etmektedir. Bizler
de uyuşturucu madde ile mücadelede temel mantığın madde kullananların
rehabilitasyonu şeklinde olması gerektiği, uyuşturucu ile mücadelede bu
yaklaşımın daha faydalı olacağı düşüncesindeyiz.
Rize Cumhuriyet Başsavcılığı ve Milli Eğitim Müdürlüğü ile işbirliği
yaparak, uyuşturucu madde kullanma riski içindeki lise çağındaki gençlere yönelik
çalışma yaptıklarını vurgulayan Kara, şunları kaydetti:
Bu etkinliğimizle birlikte yaklaşık üç bin lise öğrencisine ulaşarak madde
bağımlılığı konusunda farkındalık yaratmaya çalıştık. 2006 yılından 2012 yılının
ilk üç ayına kadar toplam 750 kişi hakkında tedavi ve denetimli serbestlik kararı
verildi. Uygulanan denetimli serbestlik hizmetleri sonucunda 328 kişinin tedavisi
başarıyla tamamlandı. 150 kişinin tedavi ve takip işlemleri ise devam
etmektedir.
İşbirliği yaptıkları kurumlardan gerekli desteği aldıklarını, yalnız bazı
kurumlarla sorunlar yaşandığını ifade eden Kara, şunları belirtti:
Madde kullananların tedavi sürecinde sağlık kurumlarıyla sıkıntılar
olmuştur. Bunun da sistemin yeni oluşu, yeterince anlaşılamaması gibi nedenlerden
kaynaklandığı düşünüyoruz. Biz, bu sıkıntıların daha fazla işbirliği yapılarak
çözülebileceğine inanıyoruz. Uyuşturucu madde kullanımının yaygınlaşması günümüz
toplumlarının en önemli sorunlarından biri. Uyuşturucu madde kullanımı yalnızca
kişisel bir tercih ve kişisel bir sorunun ötesinde toplumsal bir sorundur. Her
suçun topluma karşı işlendiği gerçeğinden hareket edersek, uyuşturucu ile
mücadele ederken de toplumun desteği gerekmektedir. Bu anlamda bütün toplum bu
yeni sistemin başarılı olması için sorumluluk sahibidir. Bu sistemle tüm
toplumsal yaşam alanı, ceza infaz kurumlarının yerini almakta, sosyal hayat
içindeki her birey de aslında infaz ve koruma memuru veya bir denetim görevlisi
rolünü üstlenmektedir.
-Uyuşturucu ile şiddet arasında ilişki var-
Yapılan araştırmalar uyuşturucu madde kullanımı ile suç ve şiddete yönelme
arasında bir ilişkinin olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Kara, şu görüşlere
yer verdi:
Madde kullanmayla birlikte oluşan davranış bozukluklarının suça yönelmeyi
kolaylaştırdığı anlaşılmaktadır. Bu durum, madde etkisindeyken suça karışmak
şeklinde olduğu gibi, maddeyi elde etmek için gerekli olan paranın sağlanması
noktasında da suç olgusunu doğurmaktadır. Bu nedenle gasp, hırsızlık, fuhuş ve
hatta cinayetlerin işlendiği bilinmektedir. Günümüzde maddeye erişim ne yazık ki
oldukça kolaylaştı. Bu konuya ilişkin yapılan araştırmalar artık madde
kullanımının ilköğretim öğrencileri düzeyine kadar indiğini gösteriyor. Bu durum
madde ile devletin tek başına mücadele etmesinin yeterli olmayacağını, toplumun
bu noktada daha etkin rol alması gerektiğini ortaya koymaktadır. Madde kullanımı
ile mücadele yalnız polis ve yargının işi değildir. Daha etkili olabilmek için
ailelerin ve toplumun bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerekiyor.
Muhabir: Muhittin Sandıkçı
Yayıncı: Murat Kaban