OSMANİYE (A.A) - Menderes Özat - Kadirli ilçesinde, çöpten
topladığı poşetlerden heykel yapan esnaf, Guinness Rekorlar Kitabına girmek
istiyor.
İlkokul mezunu olan Abdulkadir Karaaslan (51), AA muhabirine yaptığı
açıklamada, çocukluğundan beri resim ve heykel sanatına merakı olduğunu ve siyah
renkli atık poşetleri eritip heykele dönüştürdüğünü ifade etti.
Çöpe veya çevreye rastgele atılan siyah poşetleri değerlendirip, hem çevre
kirliliğini önlediğini, hem de geri dönüşüme katkı sağladığını belirten
Karaaslan, eski devlet adamları, büyük iş adamları, Kurtuluş Savaşında mermi
taşıyan kadın, Seyit Onbaşı, Kara Fatma, yaralanan Anzak askerini sırtında
taşıyan Türk askeri, at üstünde mızraklı bir asker, oturan adam gibi onlarca
heykel yaptığını anlattı.
Dünyada bu sanatı sadece kendisinin yaptığını ve yetkililerinin desteğiyle
Guinness Rekorlar Kitabına girmek isteğini ifade eden Karaaslan, şunları
söyledi:
İlkokulu bitirdikten sonra ortaokul 2. sınıfta okula gitmedim. Sanayi
sitesindeki babama ait torna ve kaynak atölyesinde çalışmaya başladım. İlkokul
birinci sınıfta resim yapmaya başladım. Önce arkadaşlarımın resimlerini yaptım.
Sanatın her dalına ilgim, merakım var. Zamanla plastik çantalardan çiçekler
yaptım. Siyah poşetlerden laleler yaparken, heykel yapma fikri doğdu. Eritilmiş
siyah poşetleri de tasarladığım kalıpların içine döktüm ve heykeller ortaya
çıktı. Heykeller genelde siyahtır veya siyaha yakın tonlardadır. Eğer heykeli
renklendirirseniz o bibloya döner ve sanat değeri biter. Sadece bal mumu
heykeller renklidir. Ben de bu yüzden hep siyah poşet kullanıyorum. Bu şekilde
geri dönüşüme katkı sağlarken, çevre kirliliğinin önlenmesine yardımcı oluyorum.
En büyük hayalim Guinness Rekorlar Kitabına girmek.
Eğitimini almadan başladığı poşetten heykel sanatında Türkiyenin adını
Guinness Rekorlar Kitabında duyurmak istediğini dile getiren Karaaslan, Bir
gün bu hayalime kavuşacağıma inanıyorum. Hayal kurulmadan hiçbir başarı
gerçekleşmez dedi.
Anahtarlık şeklinde küçük nazar boncukları ve çeşitli heykeller yaparak
başladığı sanatını daha sonra büyük heykeller ile sürdürdüğünü anlatan Karaaslan,
poşetten heykel yapımını şöyle özetledi:
Heykellerin önce iskeletini yapıyorum. İşe yaramaz metaller kullanıyorum.
Önceleri iskeletlerin üzerine, şekil vermek için, plastik kapı pencerelerin uzun
plastik şeritlerini kaplıyordum. Mumya gibi sarıyordum. Hatları belli olduğunda
bu sefer de ince çalışmalarını yapıyordum. Daha sonra bezlerle kaplamayı
düşündüm. Sonra giysiler giydirip tutkalla sertleştirdim. Böylece daha doğal
oluyor. Giysilerde doğal kırışıklıklarını heykelde gösterebiliyorum. Böylece
heykel şekilce daha canlı, daha gerçekçi oluyor. Hem işimi yapıyor, hem de boş
zamanlarımda heykel sanatıma devam ediyorum. İlk yaptığım eserim, İnce Memed
heykeliydi. Heykellerim, esnek ve sert olması nedeniyle darbelerden, yağmurdan ve
soğuktan etkilenmiyor. Mesire yeri, pazarlar ve sokaklardaki atılmış siyah
poşetleri topluyorum. Yani hem heykel yapıyorum, hem de çevrenin temizlenmesine
katkıda bulunuyorum.
Yayıncı: Tevfik Işık