İZMİR (A.A) - Karabağlar Polis Merkezinde geçen yılın temmuz
ayında gözaltına alınan Fevziye Cnin dövülmesine ilişkin davada, 12. Asliye Ceza
Mahkemesi görevsizlik kararı vererek dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi.
İzmir 12. Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan ilk duruşmaya, haklarında
basit yaralama, tehdit ve hakaret suçlarından 8er yıl 10ar ay hapis cezası
istenen tutuksuz sanık polis memurları B.S, H.Y, T.D, olaya göz yumduğu
iddiasıyla 1 yıl 6 ay hapis cezası verilmesi talep edilen polis N.A, mağdur
Fevziye C. ve 8 avukatı katıldı.
Polis memuru H.Y, savunmasında, kimlik kontrolü yaptıkları içkili mekanda
Fevziye Cnin kimlik göstermek istemediğini belirterek, şöyle konuştu:
Aşırı derecede alkollüydü. Sinkaflı küfürler etti. Bu şekilde kimliği
olmayan 5-6 kişinin karakola götürülerek kimlik tespiti yapılması gerekiyordu.
Diğer kişiler itiraz etmedi. Mağdur gelmek istemedi. Birkaç kişi ile kollarından
tutup araca bindirdik. Karakolda bize hakaret etmeye devam etti. Kendisini
sakinleştirmeye çalıştık. Kimlik tespitinin ardından serbest bırakılacağını
söyledim ama saldırgan tavırları devam etti. Kendisine ve polis memuruna zarar
vermemesi için ellerinden tuttum. Bu sırada birlikte yere düştük. Kelepçe taktık.
B.S. birkaç kez kendisine tokat vurdu. Tehdit ve hakaret etmedim. Suçlamaları
kabul etmiyorum.
-Yaptıklarımdan pişmanım-
Sanık polis memuru B.S. de Fevziye Cye karakola götürüp işlem yapmaları
gerektiğini, işlemden sonra serbest kalacağını söylediğini kaydederek, şunları
söyledi:
Karakola götürdük. Bize Hangi şerefsiz beni buraya getirdi diye hakaret
etti. Kendisini sakinleştirmek amacıyla odaya götürdük. Odada bana hakaretlerine
devam etti. Sinirlerime hakim olamadım, kendisine tokat attım. Polis merkezinde
kamera olduğunu biliyoruz. Amacımız işkence olsaydı kamera olmayan diğer odalara
götürürdük. O niyetle hareket etmedik. Bu olay nedeniyle vicdanım rahatsızdır,
yaptıklarımdan pişmanım.
Sanık T.D. de Fevziye Cnin kendisine hakaret ettiğini, tırnakladığını, bu
nedenle şikayetçi olduğunu söyledi.
Mağdur Fevziye C, sanıkların hepsinden şikayetçi olduğunu belirterek, şöyle
konuştu:
Eşim ve çocuklarımla denize gittim, eğlenip alkol aldık. Dönüşte de bir
müzikhole uğradık. Ben içeri girdim, yanımda eşim, kızım ve damadım olduğunu
hatırlıyorum. Alkol almıştım. İçeri polisler geldi. Eşim, damadım ve kızım sigara
içmek için dışarı çıkmıştı. İçeride kimlik kontrolü yapmaya başladılar.
Kimliğimin arabada olduğunu söyledim. Eşim kimliğimi almak için arabaya gitti. Bu
sırada renkli gözlü olan polis memuru H.Y. küfür edip yüzüme vurmaya başladı.
Beni zorla saçımdan tutup yerlerde sürükleyerek araca bindirdiler. Arabada başımı
elleriyle sürekli aşağıda tuttular. Sanıklardan şikayetçiyim. Adalete
güveniyorum. Bana işkence yaptılar, dokunarak taciz ettiler. Beni hangi şerefsiz
dövdü- diye bir kez hakaret ettim.
Mağdur avukatı Eylem Yıldız, Bilirkişi raporunda mağdura yönelik sadece
kameraya yansımış 26 adet eylem bulunmaktadır. Bunlar elle vurma taciz
hakarettir. Mağdurun kendini savunmak için 3 kez hamle yaptığı görülmektedir.
Sanıkların işlediği suç işkence kapsamına giriyor. Bu nedenle mahkemenin
görevsizlik kararı vermesi gerekiyor dedi.
Hakim İhsan Ergin, mahkemenin görevsizliğine, eylemlerin bir bütün
olarak değerlendirilip H.Y. ve B.Snin işkence ve eziyet suçundan
yargılanabilmesi için dosyanın görevli ve yetkili İzmir Ağır Ceza Mahkemesine
gönderilmesini kararlaştırarak duruşmayı bitirdi.
(NAZ-BAH-HAN)