ANTALYA (A.A) - Süleyman Elçin - Akdeniz Üniversitesi Tıp
Fakültesi Üroloji Anabilim Dalında görevli çocuk ürolojisi uzmanı Prof. Dr.
Selçuk Yücel, Türkiyede daha önce görülmeyen penis kanserine son birkaç yılda 4
kişinin yakalandığını bildirdi.
Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, penis kanserinin nadir görülen
kanser türlerinden olduğunu söyledi.
Ürolojik kanserlerin içerisinde en az görülen türün penis kanseri olduğuna
dikkati çeken Yücel, sünnetin yaygın olmadığı İskandinav ülkelerinde 100 bin
kişide bir, İngilterede ise yılda ortalama 500 kişinin penis kanseri teşhisiyle
tedavi gördüğünü belirtti. Türkiyede ise bu sayının oldukça düşük olduğuna
dikkati çeken Yücel, kanserin tedavisinde erken teşhisin önemli olduğunu ifade
etti.
Yücel, "Daha önceleri Türkiyede hiç görülmeyen penis kanserine son birkaç
yılda 4 kişi yakalandı. Bu kanserlerde zamanında saptanmış olgular küçük cerrahi
müdahale ile tedavi ediliyor. Kanser teşhisi koyduğumuz 4 kişi de penisteki çok
büyük tümör kitlesi ya da idrar yollarındaki daralma ile geldi. Bu nedenle büyük
cerrahi müdahalede bulunduk. Penisteki kanser ilerlemişse radikal bir cerrahi
yönteme ihtiyaç duyulup penis ile eş zamanlı olarak kasıklardaki lenf bezlerinin
çıkarılması gerekiyor" dedi.
Yücel, tedavi gören 4 hastadan birisinin hayatını kaybettiğini, birisinin
penisinin cerrahi müdahaleyle alındığını, birine cerrahi müdahale yapılarak
tümörün alındığını vurguladı. Yücel, bir hastanın tedavisinin ise sürdüğünü
kaydetti.
Yücel, hastaların tamamının Akdeniz Üniversitesi Hastanesine başvurduğunu,
Türkiyede başka bir vaka da duymadığını belirtti.
-"Sünnet penis kanserinden koruyor"-
Penis kanserinin kalıtsal olmadığına işaret eden Yücel, hastalığın altında
yatan nedenlerin genital siğiller, şeker hastalığı, vücut direncini düşüren başka
hastalıklar, sigara kullanımı, AIDS ve sünnet yaptırmamak olduğunu anlattı.
Yücel, şöyle devam etti:
"Çocukluk çağında yapılmış sünnet kişiyi penis kanserinden koruyor.
Sünnetsiz kişilerde hijyen olmaması, sünnet derisinin sıyrılıp temizliğinin
yeterince yapılmaması penis kanserine neden oluyor. Penis kanserlerinin yüzde
50si penis çevresindeki inatçı genital siğillerden kaynaklanıyor. Genital
siğillerde birinci tedavi yapıldıktan sonra siğil giderek büyüyor, renk
değiştiriyor ve kanama yapıyorsa muhakkak patolojik tanısının yapılması gerekir.
Siğilin sadece yakılması ya da çıkarılması kanseri engelleyemez."
-Hastalar utandığı için doktora gitmiyor-
Yücel, penis kanseri vakasına yakalanan kişilerin çok geç tedaviye
geldiğinden yakınarak, "Hastaları çok geç fark ediyoruz. Buna toplumun çekingen
yapısı, çevresinden utanması neden oluyor. Bazen hastalar doktora başvuruyor
ancak penis kanserinin çok iyi tanınmaması nedeniyle basit bir cilt enfeksiyonu
şeklinde düşünülebiliyor. Ne kadar erken teşhis koyabilirsek tedavisi de o kadar
hızlı olur" diye konuştu.
Kanserin cinsel yolla da bulaştığına işaret eden Yücel, şunları kaydetti:
"Bu kanser human papilloma virüs tarafından yapılıyor. Virüsler rahim ağzı
kanserlerinin de en sık nedeni. Human papilloma virüsün erkeklerde genital siğil
üzerinden penis kanseri yapma ihtimali yüksek. Toplumumuzda eskiden penis kanseri
görülmezdi ancak ülkemizden başka ülkelere giden ve ülkemize başka ülkelerden
gelen insan sayısının artması nedeniyle bu kanser türüne rastlamaya başladık."
Yücel, penis kanserine genellikle 45-50 yaşlarından sonra yakalanıldığını
sözlerine ekledi.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya