KÜTAHYA (A.A) - Selma Kocabaş - Kütahyanın Domaniç ilçesinde
bir girişimci, Anadoluda nesli tükenmekte olan Osmanlı dönemine has sığır
cinsini Macaristandan ithal ederek, ana vatanı Türkiyeye getirdi.
İklim ve zor coğrafi şartlara dayanıklılığıyla bilinen ancak Anadoluda
sayısı gittikçe azalan Osmanlı döneminde yetiştirilen sığırlardan 80inini
Macaristandan ithal eden Çarşamba Köyü Muhtarı Sakıp Karaca, AA muhabirine,
Macaristanda buldukları bu sığır cinsini yeniden Anadolu topraklarına
kavuşturmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
"Yaptığımız araştırmalarda bu ırkın Macaristanda bulunduğunu öğrenince,
ithal etme girişiminde bulunduk" diyen Karaca, şunları kaydetti:
"Bursada hayvancılıkla uğraşan arkadaşımla yaptığımız araştırmada, bu tür
sığırın Macaristanda olduğunu öğrendik. Girişimlerimiz sonunda, Macaristanda,
Osmanlı dönemine özgü bu sığır ırkından 80 adet bulabildik. Bunları ülkemize
getirttik. Kurbanlık olarak pazarda satmak üzere yetiştiriyorum. Bu tür sığırının
süt verimi düşük ancak ormanda, engebeli arazide, direnci çok yüksek, soğuğa
dayanıklı. Bu bizim toprağımıza uygun bir tür. Bu yörenin öz ırkı. Dağda
kaldığında, kendini her türlü tehlikeden koruyor. Bu özelliğiyle de doğal
beslendiği için, et lezzeti oldukça güzel olur. Bu yüzden yeniden bulmak benim
için, büyük bir sürpriz oldu. Ne yazık ki, sığırın dişisinden bulamadık. Eğer ırk
özellikleri bozulmamış bir dişi sığır bulursam üretime devam etmeyi istiyorum."
Çarşamba köyündeki 80 yaşındaki Seyfettin Öztürk de 30, 40 yıl öncesinde
yörede yoğun bir şekilde besiciliği yapılan Osmanlı dönemine has bu sığırın
kalmadığını, bu hayvanları yeniden gördüğüne çok sevindiğini söyledi.
Domaniç Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Ahmet Ataman ise "boz ırk",
"step ırkı" diye bilinen bu sığırların yerli ırklar arasında bulunduğunu ve
Türkiyede nesli tükenmekte olan büyükbaş hayvanlar arasında yer aldığını
belirtti.
Bu ırkların halk arasında "Osmanlı sığırı" diye bilindiğini aktaran Öztürk,
şunları söyledi:
"İlçemizde de sayısı tükenmek üzere. Birkaç köyümüzde kaldı. Bunlar, iklim
arazi şartlarına çok dirençlidir. Ormanda, dağlık arazide dayanıklılığı
dolayısıyla engebeli yerlerde tercih edilen bir tür. Marmara ve Ege bölgelerine
has bir tür. Balkanlarda da bulunuyor. Macaristan ve Avusturyada yetiştiriliyor.
Ülkemizde de Balıkesirde Tarım Araştırma Enstitüsünde bu ırkın ıslahı ve
korunması, neslinin saflaştırılarak korunması yönünde çalışmalar olduğunu
biliyorum."
Yayıncı: Mürsel Çetin