BARTIN (A.A) - Kasım Sakallı - Osmanlı döneminden bu yana ahşap
tekne yapım geleneğinin sürdüğü Bartının Kurucaşile ilçesinde çırak bulamayan
ustalar, erkek çocuklarını küçük yaştan itibaren mesleğe yönlediriyor.
Tekkeönü ve Kapısuyu köylerinde çoğu denizden kilometrelerce uzak arazilerde
kurulu bulunan 30-40 atölyede piyasaya göre ucuz ve kaliteli imal edilen çeşitli
uzunluklardaki yatlar, babadan oğula devreden bir geleneğin ürünü olarak yurt içi
ve dışından talep görüyor.
İyon, Lidya, Pers, Amastrist, Pontus, Roma ve Doğu Romanın himayesinde
kalan, 1460 yılında Osmanlı egemenliğine giren, imparatorluk donanmasının
ihtiyaçlarını karşılayan Kurucaşiledeki atölyelerde artık çalışacak çırak
bulunamıyor.
Zor çalışma koşullarında romorkörle karayolundan taşınarak denize indirilen
yatları imal eden ustalar, mesleğin gelecek kuşaklara miras kalması için
çocuklarını yanlarında çalıştırmaya özen gösteriyor.
-Babadan oğula miras-
Büyük Liman mevkisindeki atölyesinde yat imal eden Hasan Büyükböcek (53), AA
muhabirine geçmişte bir tesiste en az 20-30 kişinin çalıştığını, şimdi ise zor
çalışma şartlarına katlanabilen çırak bulamadıklarını söyledi.
Çırak bulamaması nedeniyle mesleği 26 yaşındaki oğlu Zafer Büyükböcek ile
sürdürdüğünü ifade eden Büyükböcek, şöyle konuştu:
Tekne ve yat yapmayı ben de babamın yanında öğrendim. Meslekte gelecek
görülmediğinden kimse çalışmak istemiyor. Çırak bulamadığımız meslekten
çocuklarımız da elini çekerse Kurucaşilede yat ustalığı yok olur. Eskiden
babalarımız daha büyük gemiler yaparlardı ve şu anki teknoloji ellerinde yoktu.
Biz onların 5-6 ayda yaptığı tekneleri bir aya kadar indirdik.
Siparişler yoğunlaştığı zaman bu işin içinde olan yakınlarımızdan ve
arkadaşlarımızdan destek alıyoruz.
Büyükböcek, tekneleri evlerinin yanında naylon kaplı çadırlarda yaptıklarını
ifade ederek, Kış aylarında büyük sıkıntı çekiyoruz. Uzun yıllardır
gündemimizde olan Kurucaşile Ahşap Tekne Yat İmalatı Küçük Sanayi Sitesi ile
ilgili de bir gelişme olmadı. Buradaki işleri yürütüp çocuklarımıza
bırakabilmemiz için profesyonel bir çalışma alanına ihtiyacımız var dedi.
Zafer Büyükböcek, ilkokul yıllarında babasının yanında çalışmaya
başladığını, işi çocuklarına bırakmayı istediğini dile getirdi.
Sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar çalıştıklarını kaydeden
Büyükböcek, gençlerin evde bilgisayar başında oturmayı tercih ettiğini, çalışan
çırakların da 2 gün sonra kaçtığını vurguladı.
-Talep azalınca çıraklık da bitti-
Usta Hasan Çelebi (43) ise yetiştirecek çırak bulamadığından mesleği oğluna
sevdirdiğini belirtti.
Oğlunu mesleği daha profesyonel devam ettirmesi için Endüstri Meslek Lisesi
Yat ve İnşaat Bölümüne gönderdiğini dile getiren Çelebi, tekne ve yat yapmayı
dedesinin ve babasının yanında öğrendiğini bildirdi.
Çırak bulmakta zorlanmalarının en önemli nedenlerinden birinin yat ve tekne
talebinin azalması olduğuna işaret eden Çelebi, Eskiden her tersanede 15-20
kişi çalışırken, şimdi insanlar yanında çalışacak eleman bulamıyor. Siparişleri
yetiştirebilmek için çocuklarımız bize yardım ediyor. Şartlarımız değişti.
Yatları daha kısa sürede bitirip müşteriye teslim edebiliyoruz. Ben, oğlumun
mesleği bizden daha ileri noktaya taşımasını isterim. Bu mesleğin yaşatılması
için yat ustaları desteklenmelidir diye konuştu.
Orhan Çelebi (17) ise çocukluğun atölyede geçtiğini, okulda aldığı eğitim
doğrultusunda meslekte babasından aldığı bayrağı daha ileri noktaya taşımak
istediğini kaydetti.
Yayıncı: Kemal Kaymak