ERZURUM (A.A) - Zehra Melek Çat - Atatürk Üniversitesi Kazım
Karabekir Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Yıldırım, İlk ve ortaöğretimde
serbest kıyafet uygulamasının temel gerekçesinin insanların daha özgür olmaları
ve daha rahat davranmaları olduğunu düşünüyorum dedi.
Prof. Dr. Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 27 Kasım 2012 tarihli
yönetmelikle okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde öğrencilerin kılık ve
kıyafetinin 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren serbest bırakıldığını
anımsattı.
Serbest kıyafet uygulamasının sosyoekonomik, okul ve öğrenci güvenliği
açısından kamuoyunda çok tartışıldığını belirten Yıldırım, İlk ve ortaöğretimde
serbest kıyafet uygulamasının temel gerekçesinin insanların daha özgür olmaları
ve daha rahat davranmaları olduğunu düşünüyorum. Kanaatimce bu düşünceden
hareketle serbest kıyafetin öğrencilerin yenilikçi, farklı düşünce
geliştirmelerine katkıda bulunması gibi bir varsayım söz konusu dedi.
Yıldırım, insanların daha rahat ortamlarda daha özgür düşünebileceğini ifade
ederek, Öğrenciler ilkokula gitmeden önce çok güzel, orijinal sorular
soruyorken, neden üniversiteye geldiği zaman soru sormaz hale geliyor- Benim
kişisel düşüncem; öğrenciler okulda tek düzeliğe alışıyor, dolayısıyla
sorgulamıyorlar. İnsanlar eğer daha rahat olurlarsa, daha özgür giyinirlerse, tek
düzeliğe alışmamış olur diye konuştu.
Okullarda kılık kıyafet yönetmeliklerinin de kentlere hatta okullara göre
farklılık gösterdiğine dikkati çeken Yıldırım, yönetmeliğe çok da fazla
uyulmadığını söyledi. Bazı okul yönetimlerinin kılık kıyafet yönetmeliği
konusunda çok katı olduğunu belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
Şunu da tasvip etmiyorum, müdür eline makası alıyor öğrencinin saçını
kesip eve gönderiyordu. O yaşlar gençlerin en fazla onuruna, gururuna düşkün
olduğu bir zaman. Siz milletin içinde rencide ediyorsunuz. Herkes buraya
eğitim-öğretim için geliyor. Belki bu şuura velilerin ve öğrencilerin de sahip
olması lazım. Okullar kışla değil ama sonuçta panayır yeri de değil. O şuura
millet olarak sahip olmamız gerekiyor. Okul idareleri de bazen kişisel
düşüncesine döküyor. İyi dengelemek lazım. Öğrencilerle açık konuşulup durum
açıklanırsa eğitim-öğretim kurumuna da zarar verilmemiş olur. Bu düzenlemeye
olumlu bakıyorum.
-Ekonomik durumu zayıf olan ailelere giysi yardımı yapılabilir-
Yıldırım, serbest kıyafet uygulamasının öğrenciler arasında sosyoekonomik
çatışmalara yol açabileceği tartışmalarının gündemde olduğunu ifade ederek, şöyle
devam etti:
Herkesin ekonomik seviyesi aynı değil. Acaba bu ekonomik farklılık
öğrencilerin sınıftaki başarısına ya da okuldaki tutumuna nasıl etki eder- Herkes
farklı kıyafet giyerse daha rahat olacak, kendini daha rahat hissedecek, daha
özgür olacak. Bu da farklı fikirler geliştirmesine katkı sağlayacak. Bu işin
pozitif tarafı. Diğer taraftan da acaba ekonomik durumu zayıf olan öğrencileri
nasıl etkiler- Değişim olmazsa gelişim olmuyor. Ama değişim de bir risk
taşıyor.
Ekonomik durumu zayıf olan ailelere okulda kıyafet yardımı yapılabileceğini
öneren Yıldırım, şunları kaydetti:
İngilterede evliyseniz, aylık geliriniz belli bir rakamın altındaysa ve
kirada oturuyorsanız devlet ev kiranızı veriyor. Bir şekilde evliliği de teşvik
ediyor. Okul aile birlikleri ekonomik durumu iyi olmayan ailelere yardım
edebilirse o da sosyoekonomik uçurumu ortadan kaldırabilir. Maalesef biz bugün
cep telefonumuzla birbirimizi ezmeye çalışıyoruz. Bu öğrencilerde de oluyor.
Bunun yanında bir de serbest kıyafet olursa öğrenciler arasında hizipleşmeler de
olabilir.
Yıldırım, ilkokullarda siyah önlüğün öğrencilerin içini karartığı
gerekçesiyle maviye çevrildiğini, 2010-2011 eğitim-öğretim yılında ise üniforma
seçiminin okul idarelerine bırakıldığını, bu durumun serbest kıyafete geçiş
olarak yorumlanabileceğini söyledi.
Serbest kıyafet uygulamasının bir süre pilot bölgede uygulanması gerektiğini
vurgulayan Yıldırım, artıları ve eksilerinin değerlendirilip sonra ülke geneline
yayılmasının daha verimli olacağını ifade etti.
-Okul ve öğrencinin güvenliği-
Yıldırım, serbest kıyafet uygulamayla tartışılan başka bir konunun da
güvenlik olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:
Okulların çevresinde çeşitli gerekçelerle gruplaşmalar oluyor. Üniforma
varken o kişinin öğrenci olup olmadığı anlaşılabiliyordu. Okul idaresi veya
güvenlik onu uzaklaştırıyordu. Öğrenci derse gitmediği zaman hangi okulun
öğrencisi olduğu anlaşılıyordu. Öğrenci yapmaması gereken davranışlarda bulunduğu
zaman çocuğum sen okula neden gitmedin- diyorduk. Öğrenci de kendini bu konuda
çok da rahat hissetmiyordu. Çocuklar gençken yanlış yapmaya daha müsaitler.
Yayıncı: Emine Konuk