ANTALYA (A.A) - Güç Gönel - Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi
Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Demirin
çeşitli nedenlerle anne karnında ölen ya da anomali (sakatlık) nedeniyle alınmak
zorunda kalınan fetuslardan (doğuma kadar ana rahmindeki canlıya verilen ad)
oluşturduğu koleksiyon, ailelerinden yasal izin alınarak bilimsel amaçla
sergileniyor.
Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, canlı oluşumunu inceleyen
embriyolojinin tıp fakültesi öğrencilerine temel eğitim düzeyinde verilmesi
gerektiğini kaydetti. Tıp fakültelerinde öğrencilere sadece teorik bilgilerin
verilmesinin yeterli olmadığını vurgulayan Demir, geleceğin hekimlerinin
öğrendiklerini uygulamaya aktarmasının son derece önemli olduğuna dikkati çekti.
Bu ihtiyaçtan yola çıkarak çeşitli nedenlerle anne karnında ölen ya da
anomali nedeniyle alınmak zorunda kalınan fetuslardan ailelerin izniyle
koleksiyon yapmaya başladığını anlatan Demir, ailelerin fetusları öğrencilerin
öğreniminde kullanılmak üzere, tamamen bilimsel amaçlarla kendilerine vermeyi
kabul ettiğinin altını çizdi.
-Koleksiyonda 40a yakın fetus var-
Son 30 yılda gebeliğin yedinci haftasından dünyaya gelmesine sayılı günler
kalanlara kadar 40a yakın fetusu bir araya getirdiğini belirten Demir, bunları
içine özel bir sıvı konulmuş cam fanuslarda, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim
Dalı girişinde sergilediklerini söyledi.
Fetusun gelişimi konusunu işleyen öğrencilerin dersten sonra koleksiyon
alanına gelerek, öğrendiklerini kendi gözleriyle görme şansı yakaladıklarına
işaret eden Demir, şöyle konuştu:
Fetusun nasıl geliştiğini, hangi organların ne zaman gelişimini
tamamladığını, dış etkenlerden, radyasyondan nasıl etkilendiğini, doğumsal
anomalileri, annenin aldığı toksik maddelerin bebeğin hangi organlarına zarar
verebildiğini bu şekilde gösterebiliyoruz. Öğrencilerimizin, asistanlarımızın,
hocaların bu eğitimden geçmesi lazım. Bunu görmeden fetusun nasıl geliştiğini
anlatamazsınız. Öğrenci teorik olarak duyduğu bir embriyonun sekizinci haftadaki
pozisyonunu, kolunu, bacağını, boyunu, kilosunu somut şekilde burada görebiliyor.
Bunu gördükçe de kendisine güveni geliyor.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu