Nükleer enerji semineri

Nükleer enerji semineri -Nükleer Teknoloji Bilgi Platformu Koordinatörü Buyan: -Bu teknolojiye karşı çıkmak gericiliktir. Daha amiyane tabirle bu bir irticadır -Uygulamaya karşı olabilirsiniz ancak teknolojiye karşı olmak ak


ANTALYA (A.A) - Nükleer Teknoloji Bilgi Platformu Koordinatörü Fizik Yüksek Mühendisi Adil Buyan, nükleer teknolojiye karşı çıkmanın gericilik olduğunu savunarak, Daha amiyane tabirle bu bir irticadır dedi.
     Antalya Kent Konseyinde düzenlen Nükleer Enerji konulu seminere katılan Nükleer Teknoloji Bilgi Platformu (NÜKTE) Koordinatörü Adil Buyan, Türkiyede son yıllarda nükleer teknolojinin konunun uzmanı fizikçiler dışında çeşitli meslek gruplarındaki kişiler tarafından da tartışıldığını söyledi. Nükleer teknoloji konusunda ilgili ilgisiz herkesin televizyon programlarına çıkarak açıklamalarda bulunduğunu belirten Buyan, bu nedenle Türk halkının kafasının nükleer enerji konusunda karıştığını vurguladı.
     Nükleer enerjiye duygusal, dinsel ve ideolojik nedenlerle ön yargılı bakan insanların karşı geldiğini anlatan Buyan, Bizler tamamen bilimsel olarak bu konuya dikkat çekmek ve halkımızı nükleer enerji konusunda bilgilendirmek amacıyla bir platform etrafında bir araya gelerek halkımızı bilgilendiriyoruz dedi.
     Nükleer enerjiyle nükleer tekniklerin birbirine karıştırıldığını ifade eden Buyan, akıl sahibi hiçbir insanın nükleer teknolojiye karşı olamayacağını düşündüğünü dile getirdi. Nükleer teknolojiye karşı olmanın, bilime de karşı gelmek anlamına geleceğini iddia eden Buyan, Bu teknolojiye karşı çıkmak gericiliktir. Daha amiyane tabirle bu bir irticadır. Uygulamaya karşı olabilirsiniz ancak teknolojiye karşı olmak akıl işi değil dedi.
     Yanlış bilgiler nedeniyle nükleer efsaneler ortaya çıktığını ifade eden Buyan, şöyle devam etti:
     Dünyada nükleer santral sayısı hızla azalmaktadır, Amerika ve Avrupa nükleer santral yapımından hızla vazgeçmiştir, nükleer enerji dışa bağımlıdır, nükleer santral atom bombası gibi patlar, en pahalı elektrik nükleerden elde edilir, nükleer santral çevre düşmanıdır ve radyasyon yayar, nükleer santral atıkları ciddi bir sorundur, kanser Çernobil nedeniyle çok artmıştır, nükleer santralin kuruluş maliyeti 15 milyar dolar, sökümü ise 5 milyar dolardır, Türkiyenin nükleer enerjiye ihtiyacı yoktur bunlardan bazıları.
     Bu bilgilerin yanlış olduğunu savunan Buyan, Bu bilgilerle insanlarımızın kafasını karıştıranlar, doğu ve batımızda sınırlarımıza çok yakın nükleer santraller bulunduğunu neden gözden kaçırmak istiyor- Ermenistanda sınırlarımıza 16 kilometre mesafede, üstelik koruma kabuğu bulunmayan nükleer santral bulunmaktadır. Bulgaristanda da böyle dedi.
    
     -Avrupada 434 santral var-
    
     Nükleer santralin radyasyon yaymasının yanlış bir bilgi olduğunu söyleyen Buyan, bu bilginin gerçek olması halinde Avrupada 434 santral bulunmayacağını vurguladı. Nükleer enerjinin en ekonomik ve verimli enerji kaynağı olduğunu anlatan Buyan, enerjiyi tekellerinde bulundurmak isteyen güçlerin Türkiye başta olmak üzere İslam kimliği taşıyan ülkelerde bu enerjinin kullanılmasına karşı olduklarını kaydetti.
     Buyan, Avrupanın hemen hemen bütün ülkelerinde nükleer enerji santrali varken, eski Sovyet ülkelerinin tamamında bu santraller varken, Pakistan ve İran dışında hiçbir Müslüman ülkede bu enerji santrallerinin kurulmaması, kurdurtulmaması düşündürücü değil mi- diye sordu.
     Türkiyede ilk kez Mersin ve Sinopta nükleer santral alanı oluşturduğuna değinen Buyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Herşey ülkelerin enerji ihtiyacından doğuyor. Türkiye hala satın aldığı doğalgazı elektriğe dönüştürerek milyarlarca lirasını buraya akıtıyor. Bilimsel olarak söylüyorum, dünyanın en ucuz elektriği nükleer enerjiden üretiliyor. Türkiyenin dış borç açığı bu şekilde giderse ayar tutmaz. Nükleer enerjiye geçildiği anda Türkiye çok daha büyük bir ekonomik rahatlama yaşayacaktır.
    
     -Nükleer enerji kanser ilişkisi-
    
     Buyan, kanser vakalarındaki artışın nükleer santrallerden yayılan radyasyondan kaynaklandığı yönündeki inanışın da gerçekle ilgisi olmadığını savundu. Bu durumu bilim adamlarının da açıkladığına dikkati çeken Adil Buyan, kanser vakalarındaki artışın tüketilen gıdalarla ilişkili olduğunu söyledi.
     Greenpeace örgütünün kurucu üyelerinden Bruno Combynin yıllarca nükleer enerjiye karşı çıktıktan sonra bu enerjinin güvenilirliğini görerek bu eyleminden vazgeçtiğini belirten Buyan, Combynin, Yüzyılın en büyük yanlışı ve Greenpeaceden nükleer özür adlı kitabında bu görüşlerini açıkladığını kaydetti.
     Seminer sonunda Buyan, Antalya Kent Konseyi üyelerinin sorularını da yanıtladı. Kent Konseyi Genel Sekreteri Ahmet Çiçek, Buyana çiçek verdi.
    
     Muhabir: Hüseyin Kanber / Güç Gönel
     Yayıncı: Tuncer Çetinkaya
<< Önceki Haber Nükleer enerji semineri Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER