TUNCELİ (A.A) - Nurten Aslan-Haydar Toprakçı - Tuncelide
yaklaşık 25 kadın, bir yandan evde ve tarlada çalışırken, diğer yandan da geçici
köy korucusu olarak bin 400 rakımlı mevzilerde ellerinde kalaşnikoflarla
köylerini koruyor.
Uzun yıllar terör olaylarının yoğun yaşandığı Tuncelide 25 kadın, terörle
mücadelede güvenlik güçlerine yardımcı olmak ve köylerini korumak amacıyla geçici
köy korucusu olarak görev yapıyor. Çoğu evli olan kadınlar, yöresel kıyafetleri
üzerine giydikleri asker yelekleri ve şalvarları ile başlarındaki yazmanın üstüne
taktıkları kepleriyle sabahın erken saatlerinden itibaren görevlerini en iyi
şekilde yapmaya çalışıyor.
Görevlerinin ardından döndüklerin evlerinde kalaşnikoflarını evin bir
köşesine bırakan kadınlar, bir yandan temizlik, bir yandan çocuklarının bakımını,
bir yandan da sacda ekmek pişiriyor.
Evde kalaşnikoflarının bakımını yapan kadınlar, tarladaki işleri ve
hayvanların bakımını da yapıyor.
Köyde nöbet tutan geçici köy korucusu kadınlar, bazen köydeki diğer
kadınların arasına karışarak onlarla sohbet ediyor. Köyde nöbet tutan kadınlara,
kimi zaman çocukları da eşlik ediyor.
-Köyün güvenliğini sağlıyorlar-
Pertek ilçesine bağlı Konaklar köyünde geçici köy korucusu 10 kadın, sabahın
erken saatlerinde uyanıp, önce sobayı yakarak çocuklarına kahvaltı hazırlıyor.
Sonra geçici köy korucusu olan erkeklerden nöbeti devralan kadınlar, köydeki
gözetleme kulesinden köyün güvenliğini sağlıyor. Kadınların kimisinin terlik
kimisinin spor ayakkabı kimisinin de bot giymesi dikkati çekiyor.
Kadınlar bin 400 rakımla yüksek tepelere kurulan mevzilerde de her şey
vatan için yazısı altında vatan savunmasını en iyi şekilde yapmaya çalışarak
nöbet tutuyor.
Kışın soğuk, yazın sıcak günlerde mevzide nöbet tutan kadınlar,
birbirleriyle yaptıkları sohbetlerde bir yandan dertleşiyor, bir yandan da
gelecekte daha huzurlu ve rahat bir hayatın hayalini kuruyor.
Köy dışındaki alanda zaman zaman eğitim çalışması yapan kadınlar, silahı
nasıl kullanacakları, silahın bakım ve temizliği ile bir saldırı anında nasıl
davranacakları konusunda bilgi sahibi oluyor.
Nöbetlerinin ardından eve dönen kadınlar, evde onları bekleyen aileleri için
sıcak bir yuva ortamı oluşturmak ve çocuklarına anne sevgisini doya doya vermenin
gayreti içerisinde oluyor.
-Çocuklarımız silahlarla büyüdü-
Köylerinde 17 yıldır geçici köy korucu olan 47 yaşındaki Türkan Budak, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllardır geçici köy korucusu olmalarına
rağmen sosyal güvencelerinin bulunmadığını, bu nedenle çok sıkıntılar
çektiklerini söyledi.
Birçok çatışmaya girdiklerini, kadın olarak erkeklerle beraber teröristlerle
girilen silahlı çatışmalarda yer aldığını aktaran Budak, gün içerisinde evle
ilgilendiğini, hayvanların bakımını yaptığını bildirdi.
Geçici köy korucusu olduğu için köyün dışına çıkamadığından yakınan Budak,
köyün güvenliğini sağladıklarını, gece erkeklerin, gündüz kadınların nöbet
tuttuğunu belirtti.
Sabah namaz vakti nöbeti kadınların devraldığını dile getiren Budak,
Köyümüze teröristlerce yoğun baskınlar oldu. Köy arabasının önü kesildi. Bu
yaşamın içerisinde biz de zorluklara katlanıyoruz. Bu süreçte biz güvence talep
ediyoruz. Çözüm süreci ülkemiz ve bizim için hayırlı olacaksa istiyoruz. Herkes
huzur ve rahat bir hayat ister. Çocukları huzurlu bir ortamda büyütmek ister.
Çocuklarımız silahlarla büyüdü dedi.
-Her zaman devletimizin arkasındayız-
Geçici köy korucusu Halise Arslan (33) da 2 çocuğunun olduğunu, 5 yıldır
geçici köy korucusu olarak görev yaptığını belirterek, kadın olarak ev işleri ve
çocukları ile ilgilendiğini kaydetti.
İlk işe başladığımda eğitim çalışması oldu. 17 gün eğitim gördüm. Bizim
sağlık güvencemiz yok. Biz her zaman devletimizin arkasındayız. Bunu hiç
unutmasınlar. Emekli olan geçici köy korucuları sadece ayda 300 lira alıyor.
Yıllarca bu işe emek veriliyor. Çocuklarımızı istediğimiz gibi okutamıyoruz
diyen Arslan, ailesinin 22 yıldır koruculuk yaptığını, ancak düşük ücret
aldıklarını anlattı.
Her şeye devlet için katlandıklarını bildiren Arslan, Devletimizin bizi
görmesini istiyoruz. Biz daima Başbakanımızın arkasındayız. Çözüm süreci
konusunda da her zaman Başbakanın arkasındayız. Geçmişte köyümüzde silahlı
çatışmalar oluyordu, silah seslerinden yatamıyorduk, dışarı çıkamıyorduk. Artık
bunların sona ermesini istiyoruz. Barıştan yanayız diye konuştu.
-Liseyi Tokatta okumak zorunda kaldı-
Köydeki tek bekar geçici köy korucusu olan 25 yaşındaki Hatice Arslan ise
2009 yılında geçici köy korucusu olduğunu, köyde silahların korkusuyla
büyüdüklerini, okula korkuyla gittiklerini aktararak, şöyle konuştu:
Dışarıda oynarken hep dağlara bakardık, bir saldırı olacak mı korkusuyla
oynardık. Akşam hava kararmadan evlerimize çekiliyorduk. Sürekli köyümüzde
çatışma çıkıyordu. Köylülerimiz teröristler tarafından rehin alındı. Köye baskın
düzenlenmek istendi. Liseyi Tokatta okumak zorunda kaldım. Üniversiteye gitme
imkanım olmadığı için korucu oldum. Çok zorluk yaşadık. Köyde herkes korucu. Dış
görevler oluyor. Köyde nöbet tutuyoruz. Özellikle evli olan kadınlar çok
zorlanıyor. Bir yandan ev bir yandan bu iş gerçekten çok zor oluyor. Artık kan
dökülmesini istemiyoruz. Bu sorun bitecek mi yoksa devam mı edecek korkusu var
halen içimizde. İsteriz barış olmasını. Bundan sonra korucuların haklarının
verilmesini talep ediyoruz. Maaşımız az. Ayda yaklaşık 850 lira alıyoruz.
Başbakanımıza sesleniyorum. 30 yıldır bu ülke için mücadele eden geçici köy
korucularını unutmamalarını haklarımızın verilmesini istiyoruz.
-Korucu olmak zor-
Eşi ile 17 yıldır geçici köy korucusu olan 2 çocuklu Nurgül Arslan, korucu
olmak için eğitim aldıklarını, yaptıkları işin zor yönlerinin olduğunu
söyleyerek, özellikle hamilelik döneminde çok zorlandığını ifade etti.
Türkiyede güzel bir ortam ve çocuklarına güzel bir gelecek hazırlamak
istediğini anlatan Arslan, Evde nasıl iş yapıyorsam, silahın bakımını da
yapıyorum. Erkeklerden daha iyi yapıyoruz. Bundan sonra inşallah daha iyi olur.
Türkiye için hayırlı olanı istiyorum dedi.
-Çocuklar ortada kalıyor-
Eşi ile koruculuk yapan İrfan Arslan (33), eşi ile dönüşümlü çocuklara
baktıklarını, eşi evde olmadığı zaman ev işlerini de yaptığını bildirerek, eşi
ile aynı göreve gittikleri zaman çocuklarının ortada kaldığını söyledi.
Köylerinde yaşayan insanların sürekli diken üstünde olduğunu, çatışmalar ve
huzursuzluk yaşandığını dile getiren Arslan, çözüm sürecinden umutlu olduklarını,
bu konuda devletin yanında bulunduklarını bildirdi.
-Korucular 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyor-
Tunceli Geçici Köy Korucularının Haklarını Koruma ve Yardımlaşma Derneği
Başkanı İbrahim Kuzu, geçici köy koruculuk sisteminde sosyal güvencenin
olmamasından yakınarak, korucuların 7 gün 24 saat esasına göre çalıştığını dile
getirdi.
Kuzu, şunları kaydetti:
Her an göreve hazır bir şekilde çalışıyorlar. Yeri gelir dağda yeri gelir
köyünde her türlü zorluğa göğüs germişlerdir. Çözüm süreci içerisinde geçici köy
korucularına da bir düzenleme getirilmesini istiyoruz. Yıllardır devletimizle
birlikteyiz, halen birlikte olmaya da devam ediyoruz. Tuncelide 630 geçici köy
korucusu bulunuyor, bunlarının 25i kadın.
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu