ANTALYA (A.A) - Şamil Kahveci - Antalya Düzlerçamı Alageyik
Üretme İstasyonunda Antalyaya özgü ve nesli tükenme tehlikesindeki
alageyiklerin popülasyonunun artırılması için çalışmalar devam ediyor. 1966
yılında sayıları 7 olarak belirlenen alageyiklerin sayısı yapılan çalışmalarla
86ya ulaştı.
Akdeniz ormanlarında yaşayan alageyikler, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa
Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürülüğünce 1970 yılında Düzlerçamı bölgesindeki
25 hektarlık alanda kurulan Alageyik Üretme İstasyonunda koruma altına alındı.
Sonraki yıllarda 521 hektara çıkartılan istasyonda bugün 37si dişi, 37si
erkek, 12si yavru olmak üzere toplam 86 alageyik bulunuyor. İstasyondaki
alageyikler yılda ortalama 8-10 arasında yavruluyor.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6. Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, dünyada alageyiğin ana vatanı olarak Antalyanın kabul
edildiğini, diğer ülkelere ise Antalyadan götürüldüğünü söyledi.
Akdeniz kuşağında yaşayan endemik bir hayvan olan alageyiğin 1966 yılında
Türkiyede sadece Antalya sınırlarında Düzlerçamı mevkisinde 7 tane yaşadığının
tespit edildiğini anlatan Yılmaztürk, Bunun üzerine korumaya alınarak
popülasyonunu artırmak için proje başlatıldı. Bu kapsamda doğal ortamdan 1 erkek,
2 dişi ve 3 yavru alageyik yakalanarak üretim istasyonuna yerleştirildi dedi.
Zamanla alageyiklerin artması ve alanın küçük gelmesi üzerine istasyonun
genişletildiğini belirten Yılmaztürk, İstasyonda bugün 86 alageyik
barındırılıyor. Yaptığımız araştırmalara göre tesisin dışında doğal ortamda da 50
civarında alageyiğin yaşadığını belirledik diye konuştu.
-Dilek Yarımadasına 22 alageyik gönderildi-
Antalyaya özgü alageyiklerin zarar görmesi halinde neslinin tükenme
tehlikesi yaşayabileceğini vurgulayan Yılmaztürk, Diğer hayvanlardan
alageyiklere çok rahatlıkla hastalık bulaşabiliyor. Çok nazik, kolay avlanabilen
bir hayvan. Neslinin tehlikeye girmemesi için Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile
işbirliği yaparak Türkiyenin değişik alanlarında benzer habitatlar
oluşturuyoruz. Bu çalışmalar kapsamında Aydın Dilek Yarımadası Milli Parkına 22
alageyik gönderdik diye konuştu.
Yılmaztürk, Türkiyede koruma güvenliğinin sağlanabileceği uygun habitatlar
araştırarak alageyik gönderme çalışmalarına devam edeceklerini, Kahramanmaraştan
Trakyaya kadar tüm alanlarda uygun yerler bulunabileceğini kaydetti.
-Antalyaya gelen her ziyaretçi görmeli-
Antalyanın doğal ve kültürel güzellikleri ile eşi benzeri olmayan bir
coğrafyaya sahip olduğuna dikkati çeken Yılmaztürk, şunları söyledi:
Türkiyeye gelen yabancı turistlerin önemli kısmını Antalya ağırlıyor.
Deniz, kum ve güneş turizmi ilerlemiş. Artık bundan sonra gelen insanların
Antalyanın doğasıyla, tarihiyle bütünleşmesi gerekir. Bir düşünün yolda yürürken
bir alageyik yanınızdan geçiyor. Gelen ziyaretçi bundan aldığı hazzı ömrünün
sonuna kadar unutamaz.
Alageyik sayısının her geçen gün arttığını vurgulayan Yılmaztürk, sözlerini
şöyle sürdürdü:
Alageyikler eskiden Akdeniz kuşağında doğal ortamda kimseye ihtiyaç
duymadan yaşıyordu. Bizim de amacımız bu. Alageyikler sadece Düzlerçamında
değil, Kemerden Gazipaşaya kadar her yerde yaşayabilir. Alageyiği çoğaltarak
Antalyanın her tarafına göndermek istiyoruz. Kanguru Avustralyanın sembolü
haline gelmiş. Sadece kanguru görmek için Avustralyaya gitmek isterim. Ancak
alageyiğin kangurudan daha çekici olduğuna inanıyorum. Antalyada doğada gezerken
karşınıza neden alageyik çıkmasın. Alageyik, Antalyanın en büyük sembolü
olacak.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya