KONYA (A.A) - Anakadın Tanga - Temsili Nasreddin Hoca olarak
gökyüzüne sevgi, barış ve dostluk mayası çalan yamaç paraşütü öğretmeni Fahri
Çavdar, gönül verdiği bu sporu başkalarına da sevdirmek için çalışıyor.
Türk Hava Kurumu (THK) Akşehir Sportif Havacılık Kulübü Başkanlığını da
yapan Çavdar (46), 1984 yılında THK İnönü Hava Eğitim Merkezinde serbest
paraşütle havacılığa başladı. O günden bugüne dek havacılıkla ilgili pek çok
faaliyete katılan Çavdar, Akşehir Belediyesi Havacılık Kolunun da başkanlığını
yürütüyor.
Fahri Çavdar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uçmanın tarifi mümkün
olmayan çok farklı bir duygu olduğunu söyledi.
Uçmayı tasavvur ederken genelde kuşlar örnek alınır. Kuşlar kadar özgür
olabilmek denir. Kuşlar özgürlüğü ifade eder, dolayısıyla uçmak da özgürlüğün
kendisidir diyen Çavdar, herkese bu sporu yapmayı tavsiye ettiğini dile
getirdi.
-Öz güveni artırıyor-
Yamaç paraşütü yapmanın insana birçok katkısının olduğunu vurgulayan Çavdar,
Yamaç paraşütü yapmak insanın öz güvenini artırıyor. Kendisine öz güveni olan
insan fiziksel olarak yukarda olsa da alçak gönüllü oluyor. Yukardan bakmak,
hayata geniş bir çerçeveden bakmayı öğretiyor. İnsan küçük alandan bakarsa
olayları belli bir sınırda görebilir ama yükseldikçe görüş alanı artar. Bu da
insanın sosyal hayatında olaylara daha geniş bir açıdan bakmasını sağlıyor.
Böylece yaşamın getirdiği sıkıntılara daha rahat göğüs gerilebiliyor diye
konuştu.
Çavdar, yamaç paraşütüne başlama yaşının 16 olduğunu belirterek, 56 yaşına
kadar bir sınır vardı ama şimdi bu sınır kalktı. Sağlıklı bir insan ölene kadar
uçabilir dedi.
Yamat paraşütünün, Türkiye standartlarında pahalı sayılabilecek bir spor
olduğuna işaret eden Çavdar, başlangıç kurslarının 500 ile 1000 lira arasında
değiştiğini aktararak, şöyle devam etti:
İnsan kötü alışkanlıklarına yapacağı harcamayı yamaç paraşütüne yapsa,
kötülüklerden uzak kaldığı gibi çok güzel bir sporla da tanışmış olur. Yamaç
paraşütü, sevgiye dayanan bir spor. İnsanın, bir işi sevdikten sonra yapamayacağı
hiçbir şey yoktur.
-Gökyüzüne sevgi, kardeşlik ve barış mayası çalıyoruz-
Çavdar, Akşehirde 2006 yılında düzenlenen 6. Türkiye Açık Yamaç Paraşüt
Mesafe Yarışmasında kendisine, şampiyonanın ilk uçuşunu temsili Nasreddin Hoca
olarak yapmasının teklif edildiğini, teklifi seve seve kabul ettiğini anlatarak,
şunları kaydetti:
Böyle bir şahsiyeti temsil etmek gurur vericiydi. 2006 yılındaki ilk uçuşu
Nasreddin Hoca olarak gerçekleştirdim. Daha sonra Türkiyenin çeşitli
şehirlerinde Nasreddin Hoca olarak uçuşlar gerçekleştirdim. Nasreddin Hoca
Şenlikleri öncesinde vatandaşları etkinliklere davet etmek amacıyla havadan
davetiye atıyoruz. Nasreddin Hocanın sevgi, barış ve kardeşlik misyonunu ele
alarak gökyüzüne sevgi, kardeşlik ve barış mayası çalıyoruz. Nasreddin Hoca
yaşadığı çağa göre günümüze ışık tutmuş bir filozof. Günümüzde yaşasaydı, eşeğe
ters bineceğine paraşüte ters binerek uçabilirdi. Hoca bulunduğu çağa ayak
uyduran bir kişilik. Böyle bir insanın torunu olduğum için gurur duyuyorum.
-Akşehir dünyanın en iyilerinden-
Akşehirin, yamaç paraşütü için dünyadaki en elverişli yerlerin başında
geldiğini, 90 kilometrelik sırt hattından oluşan Sultan Dağlarının, rüzgara
bağlı olan yelken uçuşlarında da bölgeyi birçok yerden farklı kıldığını söyleyen
Çavdar, Bu hat, yamaç paraşütü sporunu o kadar elverişli hale getiriyor ki,
adeta gelin buradan uçun diyor. Ayrıca Akşehirin Sultan Dağlarının önünde
bulunan coğrafi yapısı, güneşin yeryüzünü ısıtmasına bağlı olan termik uçuşlar
konusunda da Akşehiri yine dünyada ön plana çıkarıyor. Akşehiri yamaç paraşütü
konusunda ayrıcalıklı kılan özelliklerden biri de ulaşım açısından Türkiyenin
her tarafından rahatlıkla ulaşılabilecek konumda olması. Amacım; Akşehirde bu
sporu en iyi şekilde geliştirerek, uçmak için ilçemize gelen sporcuların sayısını
artırmak.
Yayıncı: Ahmet Kayır