ESKİŞEHİR (A.A) - Deniz Açık - Eskişehirin Sivrihisar
ilçesinde, yıllar önce belediyenin yapacağı inşaat nedeniyle taşınan eski
mezarlıktan çıkarılan ve senelerce Ulu Caminin kütüphanesinde muhafaza edilen
taş sandukanın Nasrettin Hocanın mezarına ait olduğu tespit edildi.
Anadolu Üniversitesi (AÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Erol Altınsapan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AÜ Edebiyat
Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulumun
Sivrihisar ilçesindeki Ulu Caminin kütüphanesinde bulunan mezar taşı ve taş
sandukaları bir süre incelenmeye başladığını söyledi.
Doç. Dr. Tulumun çalışmalar sonrası taş sandukalardan birinin Nasreddin
Hocaya ait olduğunun belirlendiğini ifade eden Prof. Dr. Altınsapan, bu taş
sandukanın Selçuklu dönemine has özellikler taşıdığının tespit edildiğini
kaydetti.
Bunun Türk dünyası için önemli bir bulgu olduğunu ifade eden Prof. Dr.
Altınsapan, şöyle konuştu:
"Sivrihisarda Seydi Hamamının duvarıyla bitişik bilenen mezar yerinden
2003 yılında Nasreddin Hocanın kızı Fatma Hatunun kemiklerini çıkartıp müzeye
teslim etmiştik. Yaklaşık 50 yıl önce kızının mezarını çıkardığımız yerin hemen
ötesinde eski mezarlıkta bir düzenleme çalışması yapılmış. Burada, belediyeye ait
iş yerleri ve itfaiye binasının bulunduğu geniş bir mekan dizayn edilmiş.
Sivrihisarda tarihi eserler denince akla gelen Orhan Keskin, bu mezarlıktan
çıkan değerli gördüğü malzemeyi alıp Ulu Caminin kütüphanesinde muhafaza etmiş.
Bu süreçte taşı ilk okuyan kişiler, bunu Nasreddin Hocanın oğlu Ömere ait
olduğunu söylemiş."
Prof. Dr. Altınsapan, Türkiyede, Nasreddin Hocanın oğlunun ve kızının
Sivrihisarda, kendisinin Akşehirde vefat ettiği değerlendirmesinin yapıldığını
hatırlatarak, "Doç. Dr. Tulum, taş sandukanın bendeki eski fotoğraflarına bakmak
istedi. Uzun emeğin ardından taş sandukanın üzerindeki kitabenin Nasreddin
Hocaya ait olduğunu tespit etti. Sivrihisarın Hortu köyünde doğan Nasreddin
Hocanın mezarının nerede olduğu konusundaki tarihsel belirsizlik sona erdi"
dedi.
-"Nasreddin Hocamıza yaraşır bir anıt mezar yapmalıdır"-
Doç. Dr. Tulum ise bu taş sandukanın deşifre edilmesiyle Nasreddin Hocanın
Sivrihisarda doğduğunun ve burada öldüğünün kesin olarak bilindiğini vurguladı.
Eskişehirin 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğu bu dönemde taş
sandukanın keşfedilmesinin önemli olduğunu anlatan Doç. Dr. Tulum, şunları
söyledi:
"Nasreddin Hoca, Çin Seddinden Adriyatike kadar bütün Türk dünyasının
ilgilendiği bir şahsiyettir. Allah, bu mezarın bulunmasını bize nasip etti.
Yazıyı en kısa zamanda yayınlayacağım. Mezarda burada yatan kişi Şemseddin oğlu
Nasreddin Hocadır yazısı okunuyor. Taş sanduka, Selçuklu dönemini mimari
tarzını bize açıkça gösteriyor. Türk milletine hayırlı, uğurlu olsun. Bundan
böyle Nasreddin Hocamızın doğduğu, büyüdüğü ve öldüğü yer olarak Sivrihisarı
kaydetmek doğru olacaktır. Sivrihisarda Nasreddin Hocamıza ve ailesine yaraşır
bir anıt mezar yapmalıdır."
Yayıncı: Mürsel Çetin