MUŞ (A.A) - Muş Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Şihmus
Sinecem, bölgede istikrarlı bir ülke olabilmek için komşu ülkelerle iyi ilişkiler
kurulması gerektiğini söyledi.
Makamında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Sinecem, ülkede ve bölgede
yaşanan sorunların ekonomiyi olumsuz etkilediğini ifade etti.
Sorunun çözümü için meclisteki partilerin ortak karar alması gerektiğini
belirten Sinecem, şöyle konuştu:
1914ten sonra Türkiyede yeni bir yapılanma oldu. Osmanlı İmparatorluğu
yıkıldı ve cumhuriyete geçildi. Cumhuriyete geçişle birlikte Türkiyede bazı
devrimler gerçekleşti. Bunların yanında bazı demokratik haklar gasp edildi. Doğu
ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki sorunlar o günden buraya kadar geldi. Yani bu
sorunun 90 yıllık bir geçmişi var. Biz 90 yıldır hep hatalı yürüdük ve ileriyi
hiç göremedik. Sorunlar sadece Türkiyede değil, Ortadoğuda da benzer sorunlar
var. Suriye, İran, Irak gibi diktatörlüklerle yönetilen ülkelerde sorunlar
çözülmeyince, neler olduğunu gördük. Oysa geçmişte bu sorunlar çözülmüş olsaydı
bugünkü sıkıntılar yaşanmazdı.
1980 Anayasasında demokratik hak ihlalleri olduğunu savunan Sinecem,
Türkiyenin ihtilalle birlikte yıllarca geriye gittiğini kaydetti.
Sinecem, 1980 Anayasası halen yürürlükte. Bu anayasa devam ettikçe bölgede
huzursuzluklar başladı. Demokratik hak ihlalleri vardı. İnsanlar kendi
düşüncelerini anlatamayacak duruma geldi. Bu sorunun çözümü için projeler
üretilmeli dedi.
İnsanların demokratik haklardan kaçınmaması gerektiğini ifade eden Sinecem,
bu sorunun yarattığı sıkıntıları hak etmediklerini kaydetti.
Sinecem, şunları dile getirdi:
Gerçeklerin ortaya konması gerekir. Oysa biz doğrulardan her zaman
kaçındık. Hükümetin ciddi projeler üretmesi gerekir. Demokratik haklarından
kaçınmamamız lazım. Eğer demokratik haklar zamanında verilseydi ve hem ülkemizde
hem de Ortadoğuda bu sorunlar yaşanmazdı. Şu anda akan kan hepimizden gidiyor.
Akan kanın durdurulması için partilerin tamamının ortak karar almazı lazım. Eğer
meclistekiler bu sorunun çözümü için ortak karar alamıyorsa o zaman onlar da dış
güçlerin güdümünde hareket ediyorlar. Herkes bölgenin bölünmesinden korkuyor.
Bizim böyle bir korkumuz yok. Çünkü kimsenin bölünmeden yana olduğunu
düşünmüyorum. Eğer bu bölgede bölünme gibi talep olsaydı, 1. Dünya Savaşında
buradaki insanlar Çanakkaleye koşmazdı. Bizim kardeşliğimiz din kardeşliğidir,
kan kardeşliğidir. Bu kardeşliği bozmaya da kimsenin gücü yetmez.
2008-2009 yılında komşu ülkelerle olan iyi ilişkilerin ekonomiye yansımasını
herkesin gördüğünü belirten Sinecem, hiç ihracatı olmayan Muşun bile 10 milyon
dolayın üzerinde ihracat yaptığını bildirdi.
Sinecem, Ama şimdi ihracatımız düştü. Bölgedeki olayların olumsuz
etkilerini gördük. Bölgedeki sorunları bizi siyasal ve ekonomik olarak geriye
götürüyor. Sorunu sadece Doğu ve Güneydoğudan ibaret görmeyelim. Ortadoğudaki
olaylar da bizi ilgilendirir. Oradakiler de bizim din kardeşimiz. Bölgede
istikrarlı bir ülke olabilmemiz için kendi komşularımızla iyi geçinmemiz gerekir.
Bugün Kuzey Irak olmazsa ihracatımız da büyük oranda düşer. Çünkü ihracat
yaptığımız en büyük ikinci ülke Iraktır diye konuştu.
Muhabir: Sabri Yıldırım
Yayıncı: Berin Arslan Çetin