BARTIN (A.A) - Selim Bostancı - Bartında yaşayan makine
mühendisi Faruk Papila, elektrik ve suyu olmayan metruk binada, mum ışığında
kurduğu biyogaz sistemini ilgisizlik nedeniyle kapatmak zorunda kaldı.
Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessesinde çalışan Makine Mühendisi Faruk
Papila, 2006 yılında Gölbucağı Mahallesindeki eski tavuk çiftliğinde boş
zamanlarını değerlendirmek için biyogaz sistemi kurmaya karar verdi.
İlk olarak kendisine ait bir arazideki binada Papila 1 ve Papila 2
adını verdiği biyogaz sistemi kuran Papila, burada hayvan dışkısından gaz
üretmeyi başararak, ısınma ve aydınlatmada kullanılmak üzere gazı depolamaya
başladı.
Papila, aradan geçen süre içerisinde çalışmalarının ilgi görmemesi nedeniyle
kurduğu biyogaz sistemini kapatmak zorunda kaldı.
-Mum ışığında bu sistemi yaptım-
Papila, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkede biyogazın
yaygınlaştırılması için kendi imkanlarıyla Ar-Ge çalışması yaptığını ve başarılı
olduğunu ifade etti.
Sistemle 10 büyükbaş hayvanı olan bir kişinin, günde 20 metreküp gaz
üretebileceğini, bunun yanında tarımda verimi arttıran zenginleştirilmiş organik
sıvı gübre üretimine de imkan sağlandığını ifade eden Papila, şöyle konuştu:
Hayvan üreticileri, hayvan dışkısını gübre amacıyla tarlaya atıyor. Ancak
bu dışkı yağmur yağmazsa bitki köküne inemiyor. Özellikle yazın, bu dışkının
hiçbir faydası olmuyor. Biyogaz sisteminin içine hayvan dışkısını atarken, aynı
oranda da su ekliyoruz. Sistem, dışkının asidini ve gazını alıyor. Gazı, sistemin
içinden alıp depolarken, zenginleştirilmiş organik sıvı dediğimiz gübre de
dışarıya atılıyor. Ürettiğimiz gazı ister ısınmada, ister aydınlatmada
istediğimiz şekilde kullanırken, gübreyi de tarımsal ürünlerin verimi için
kullanabiliyoruz.
Papila, Türkiyede biyogaz tesislerinin çoğalmasıyla üreticilerin gaza para
vermeyeceğini dile getirerek, üreticilerin tarlasında organik sıvı gübre
kullanarak verimini arttırabileceğini kaydetti.
Türkiyede bu tür tesislerin artması gerektiğini anlatan Papila, Yolum,
suyum, elektriğim ve param yoktu. İki çocuğum üniversitede okuyordu. Zor
şartlarda, gece gündüz evimden buraya gelerek mum ışığında bu sistemi yaptım
dedi.
-İnsan dışkısını da değerlendirmeliyiz-
Hayvan dışkısının yanı sıra 20 dönümlük bir alana ektiği silajlık mısırların
sap ve yapraklarını da bir depoda bekletip hayvansal ve bitkisel atıkları
birlikte kullanarak gaz ürettiğini aktaran Papila, insan dışkısının da biyogaz
üretimi için değerlendirilebileceğini belirtti.
İnsan gübresinin hayvan gübresine oranla daha değerli olduğuna dikkati çeken
Papila, Çünkü her şey yiyoruz. Biyogaz üretimi için ister sıvı, ister katı
olsun hayvan dışkısından daha değerli olan insan dışkısını da
değerlendirmeliyiz diye konuştu.
-Benim gücüm buraya kadar-
Papila, Bartında bilime ve bilimsel çalışmaya önem verilmediği için bu
çalışmayı sonlandırmak zorunda kaldığını savunarak, şunları kaydetti:
Bu tesiste artık gaz yanmayacak. Ama 6 yıllık emeğimin bana son derece
faydası oldu. En azından ülkemde bir farkındalık ortaya çıkarmış oldu. TÜBİTAK
bilim ve teknik dergisine de konu olan tesiste ürettiğim gazı son kez yakıyorum.
Çalışmalarım, gerekli ilgiyi görmedi. Bu sistem geliştirilip
yaygınlaştırılabilirdi. Ama benim gücüm buraya kadar diye konuştu.
Yayıncı: Murat Paksoy