ERZURUM (A.A) - Erzurumda Konaklı Kayak Merkezinde antrenman
yaparken düşerek hayatını kaybeden milli kayakçı Aslı Nemutlunun ölümünün
ardından Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayıkın da aralarında bulunduğu 4
kişinin yargılanmasına başlandı.
Erzurum 4. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuksuz sanıklar
federasyon başkanı Ayık, Erzurum Kayak İl Temsilcisi Nevzat Bayraktar,
antrenörler Fidan Kırbaç Özbakır, Recep Süleyman Dilik ve Aslı Nemutlunun annesi
Ayşe Nemutlu, babası Ahmet Metin Nemutlu ile avukatlar hazır bulundu.
Taksirli ölüme sebebiyet vermek suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar haklarında
hapis cezası istemiyle 4 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşmasında, tutuksuz
sanıkların savunmaları alındı.
Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık, davanın iddianamesinde yer
alan, kendisine B Tipi Güvenlik Uygulamasını uygulamadığı yönünde yöneltilen
suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
Aslı Nemutlunun ölümüne sebep verdiği öne sürülen kar perdesinin
kayakçıların can güvenliğini tehlikeye düşürecek bir uygulama olmadığını ifade
eden Ayık, Kar perdesi, uluslararası bütün kayak merkezlerinde mevcuttur. Kar
perdesi, kar tanelerini pistten uzak tutmak için kullanılan plastik bir
materyaldir. Bu tip güvenlik uygulaması uluslararası yarışlarda uygulanır. Onun
dışındaki kayak yarışlarında uygulanmaz. Palandöken ve Konaklı kayak
merkezilerinin uzunluğu 200 kilometredir. Buraya güvenlik şeridi çekildiğinde 400
kilometre ağ çekilmesi gerekiyor, bu ne fizikken ne de maddi yönden mümkündür
diye konuştu.
İddianamede Uluslararası Kayak Federasyonunun tüm kurallarının bu yarışın
başlangıcıyla bitişi arasındaki zaman diliminde geçerli olduğunu anlatan Ayık,
Ben bu davada neden yargılandığımı bilmiyorum. Benim hiçbir sorumluluğum
yoktur. Ben olay günü federasyonun resmi görevlisi olarak Avusturyadaydım. Bu
olayda fiziki önlem alması ve bu önlemleri denetlemesi olan kişi ben değilim.
Benim görevim yasal olarak bellidir. Ben yasal çerçevede ne gerekiyorsa yapmışım,
ancak Aslı kızımızın ölümünde benim herhangi bir kusurum yoktur. Ailesine
Allahtan sabırlar diliyorum dedi.
Sanık antrenör Fidan Kırbaç Özbakır da 20 yıldır kayak antrenörlüğü
yaptığını, Aslı Nemutlunun 4 yıldan bu yana kulüplerinde kayak yaptığını
söyledi. Olaydan 2 gün önce Erzuruma geldiklerini, antrenman yapmak için Konaklı
Kayak Merkezinin pist şefi Ahmet Demirden pisti tahsis etmesini istediğini
anlatan Özbakır, erkeklerin kaydığı pistin müsait olmadığını, kendilerine
kızların kayak pistinin tahsis edildiğini, kar olmadığı için suni kar makinesiyle
piste kar doldurulduğunu ifade etti.
Aslı Nemutlunun kaza anında başka bir yerde olduğunu öne süren Özbakır,
suçsuz olduğunu belirterek, beratını istedi.
Antrenör Recep Süleyman Dilik ise 3 yıldır antrenmanlık yaptığını, Aslı
Nemutluyu yalnız başına bıraktığı konusunda iddianamede yer alan iddiaların
gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Dilik, Aslının ilk inişinin ardından yanına
geldiğini, iniş takımlarının ayaklarına geniş geldiğini belirttiğini söylemesi
üzerine kendisinin ikinci inişinde kayak takımlarını ayarlamasını istediğini
söyledi. Olayda bir kusurunun olmadığını savunan Dilik de beratını istedi.
Kayak Federasyonu İl Temsilcisi Nevzat Bayraktar ise olayla hiçbir ilgisinin
bulunmadığını, yasal olarak kayak sırasında ne teknik ne de idari bir
sorumluluğunun olmadığını belirterek, Benim yasal görevim kayak spor dalının
gelişmesi için kurumlarla sporcular arasındaki diyaloğu geliştirmektir dedi.
-Aslı Nemutlunun anne ve babasının mahkemedeki ifadeleri-
Aslı Nemutlunun annesi Ayşe Nemutlu ise ifadesinde kızının 4 yıldır milli
takımda kayak yaptığını, kendisinin de bu dönemde federasyonda bazı görevler
aldığını söyledi.
Pistin teknik olarak kaymaya uygun olmadığını ileri süren Nemutlu, Pist,
kar perdesi yüzünden daralmış ve kayakçıların rahat bir şekilde kaymalarına engel
olmuş. Bu olayda en önemli olumsuz faktör kar perdelerinin pistin güvenliğini
tehdit edecek ölçüde pistin yakınlarına yerleştirilmesidir. Bu pistteki
işletmenin sorumluluğu Türkiye Kayak Federasyonuna aittir dedi.
Nemutlu, Pistte kurallar yok, kuralsızlık beraberinde sorumsuzluk
getirmiş, sorumsuzlukta tabii ki beraberinde suçun oluşmasını getirmiştir. Pistte
antrenör yok, sedyeli kar motoru ve tam donanımlı bir sağlık ekibi yok. Ambulans
helikopter yok, benim çocuğum kucakta aşağıya indirilmiş. 20 dakika aşağıda
ambulans beklemiş. Burada ciddi sorumsuzluk var. Kızımın ölümünde sorumluluğu
bulunan kişi ve kuruluşların cezalandırılmasını istiyorum diye konuştu.
Baba Ahmet Metin Nemutlu ise kızlarını Türkiyenin en zor spor dalına teşvik
ettiklerini, ancak ölümüne sebep olan kişi ve kuruluşların hiçbir yasal
sorumluluklarını yerine getirmediğini öne sürerek, sorumluların
cezalandırılmasını istedi.
Olayla ilgili 2 tanığı dinleyen mahkeme heyeti, sanık ve mağdur ailenin
avukatlarını dinledikten sonra bazı belge ve bilgilerin toplanması için davayı 5
Şubat 2013 tarihine erteledi.
-Aslı Nemutlunun ailesi adliye çıkışında basının sorularını cevaplandırdı-
Baba Nemutlu, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, mahkemenin
ertelendiğini belirterek, Biz kendimizi avutuyoruz. İnşallah sonunda yargı
doğru kararı verir, kusurlular ve bu konuda hatası olan kişiler cezasını alır,
biz de rahat ederiz. Çünkü aile olarak bizi rahat ettirecek başka husus kalmadı.
Gelişmelere göre mahkemelere gelip gelmeyeceğimiz belli olur. İyi şekilde devam
etsin. İnşallah kuralları koyarlar dedi.
Anne Nemutlu da amaçlarının kayak sporunun daha sağlıklı bir ortamda devam
etmesini sağlamak olduğunu ifade ederek, Böyle bir durumda olmak istemezdik.
İnşallah eşiminde söylediği gibi gerçek suçlular cezasını alır ve en önemlisi
kayak sporunda gerekli önlemlerin alınması için bir hareket başlar. Çünkü 10 ayı
geçtik. 12 Ocakta bir yıl olacak ve en ufak bir hareket yok. Onun için bugünlere
geldik diye konuştu.
Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık ise davanın ilk duruşmasının
yapıldığını belirterek, şunları kaydetti:
Keşke bu acılar çekilmeseydi. Böyle mahkeme önlerinde sizlerse sohbet
etmek, kayağı konuşmak durumunda kalmasaydık. Kızımıza Allahtan bir kez daha
rahmet diliyorum. Bu üzüntüler, bu acıyı bir kez daha katbekat artırıyor. Fakat
anlamakta da zorluk çekiyorum. Niye buradayım- Niye mahkemede sanık sıfatıyla
ifade veriyorum- Hangi kanuna, hangi yönetmeliğe, hangi talimata aykırı
davranmaktan yargılanıyorum- İnanın sadece ben değil, tüm camiamız bunu anlamakta
güçlük çekiyoruz. Ama hukukun üstünlüğüne inancımız, güvencimiz sonsuz. Bugün ilk
mahkemeydi duruşmada elimizden geldiği kadar iddianamede bizimle ilgili neler
varsa, onları cevaplamaya çalıştık. Bundan sonrası mahkeme süreci. Ben adaletin
bizim lehimize, çünkü haklının ve hakkın lehine sonuçlanacağını da ümit
ediyorum.
Muhabir: Hasan Özkal
Yayıncı: Emine Konuk