ERZURUM (A.A) - Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Talim ve
Terbiye Kurulunu gözden geçirdiklerini, üye sayısını azalttıklarını belirterek,
İnanın teşkilat küçüldükçe iş yapma kapasitesi arttı, önceki yıllarda
yaptığımız işin iki üç mislini daha az insanla yapar hale geldik dedi.
Erzurumda çeşitli temaslarda bulunan Dinçer, kentte uydudan yayın yapan bir
televizyon kanalında yaptığı konuşmada, dershanelerin kapatılacağı ve görev yapan
öğretmenlerin açıkta kalacağı yönündeki tartışmalara ilişkin, siyaset kurumunun
vatandaşlara yönelik hizmet ürettiğini ve o vatandaşların güven ve desteğiyle
iktidarda kalabildiğini söyledi.
Geniş toplum kesimlerinin ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamaya
çalışacaklarını vurgulayan Dinçer, şöyle devam etti:
Bizim özellikle ortaokuldan liseye geçerken eğer sınav yapmayacaksak ki
onu da kaldıracağımızı söyledik. O zaman lise seviyesindeki eğitime geçişlere
dair yeni bir düzenlemeye ihtiyacımız var. Bunun gibi o kadar çok sorunun cevabı
aynı zamanda dershaneleri de ilgilendiriyor. Öyleyse mesele dershaneyi kapattık
kadar basit bir mesele değil. Ama biz bir hazırlık yapıyoruz. Bütün bu soruların
cevabını verecek bütüncül bir yaklaşım tarzıyla, Türkiyede dershaneler
meselesini çözeceğiz. İnsanların tedirgin olmasını gerektiren bir durum yok.
Bütün bu düzenlemeleri yaparken de dershanecilerin, orada çalışan
öğretmenlerimizin, dershaneye çocuklarını gönderen velilerimizin ve
öğrencilerimizin, okulumuzdaki eğitimimizin gerektirdiği her türlü hassasiyeti
göz önüne alarak karar vereceğiz. Bunda endişe duyulmasın. Ama biz dershane
meselesini çözmek istiyoruz.
Daha sonra Kültür Merkezinde düzenlenen AK Parti İl Danışma Kurulu
Toplantısına katılan Bakan Dinçer, burada yaptığı konuşmada, üniversite okurken
bir takım faaliyetler, konferanslar düzenlediklerini söyledi.
Erzurum halkının başlarda kendilerine sahip çıkmadığını ancak zamanla
evlerinde ağırladığını anlatan Dinçer, şöyle konuştu:
Konferanslar vermek üzere ülkenin değişik yerlerinden isim yapmış kişileri
getiriyoruz. İşte Necip Fazıl Kısaküreki getirdik. Bir keresinde de Fethullah
Hoca Efendiyi getirdik. O dönemde henüz şimdiki kadar çok geniş tanınan birisi
değil, İzmirde vaizlik yapıyor. Erzurumda konferans vermesi için çağırdık ve
altın nesil diye bir konferans veriyordu. Onunla ilgili şehrin değişik
yerlerine afişler yapıştırdık. Erzurumdaki milliyetçi gençler, bu şehrin sahibi
biziz, bizden başka kimse varlık gösteremez diye düşünüyorlar. Bizim
afişlerimizi indirdiler. Bunu hazmedemedik ve bunun üzerine kavga çıktı ve
şehirde bir gerginlik oldu.
Söz konusu gerginlikten dolayı 200-300 öğrencinin yurttan ayrıldığını dile
getiren Dinçer, o güne kadar ilgisiz gibi davranan Erzurum halkının, açıkta kalan
öğrencileri günlerce evlerinde misafir ettiklerini anımsatarak, o günleri
anlatınca duygulandığını belirtti.
-Milli Eğitim Bakanlığını yeniden yapılandırdık-
Eğitimle ilgili özellikle son yıllarda önemli değişiklikler yapmaya
başladıklarını anımsatan Dinçer, yapılan bu değişikliklerin Türkiyenin geleceği
açısından son derece önemli olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
Milli Eğitim Bakanlığını yeniden yapılandırdık. Teşkilatı küçülttük ve
çok etkin hale getirdik. Yönetici sayısını azalttık. Yöneticilerini gençlerden ve
çok uzman insanlardan oluşturduk. Talim Terbiye Kurulunu gözden geçirdik ve üye
sayısını azalttık. İnanın teşkilat küçüldükçe iş yapma kapasitesi arttı, önceki
yıllarda yaptığımız işin iki üç mislini daha az insanla yapar hale geldik.
Bakan Dinçer, şunları kaydetti:
Statükoyu korumaya çalışanların, korumaya çalıştığı şey statü değildi.
Mevcut durumdan onlar da memnun değillerdi. Çünkü mevcut yapı içerisinde eğitim
sistemimiz, sınavlar, dershaneler ve benzeri okullaşma oranlarının düşüklüğü, kız
çocuklarımızın okullaşmasıyla ilgili özellikle ortaöğretimdeki sorunlar, pek çok
meseleye baktığınız da çözmemiz gereken pek çok husus varken, birilerinin eğitim
sistemini değiştirmeyin diye direnmelerini nasıl yorumlarsınız- Ama biz eğitim
sisteminde, dünyayla aramızdaki mesafeyi kapatacak tedbirleri almaya hızla adım
attık. Şimdi bizi eleştiriyorlar. Hem yaptığımız eğitim sisteminin içeriği
sebebiyle hem de madem bu kadar önemliydi şimdiye kadar neden yapmadınız
diyorlar. Bundan önceki 10 yıllık iktidar dönemi içerisinde eğitimde yapılanları
görmezlikten gelerek bunu söylüyorlar.
Muhabir: Ayşe Yıldız
Yayıncı: Emine Konuk