İZMİR (A.A) - MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu,
Milli Değerleri Koru ve Yaşat mitinglerinin Bursanın ardından 20 Nisanda
İzmir Gündoğdu Meydanında düzenleneceğini bildirdi.
Tanrıkulu, partisinin İzmir teşkilatında düzenlediği basın toplantısında,
Türkiyenin tarihi bir dönemeçten geçtiğini, MHPnin bu süreçte milleti uyanışa
davet etme ve iktidarı uyarmayı amaçlayan mitingler düzenlediğini söyledi.
Tanrıkulu, 9 ilde planlanan mitinglerin ilkinin 23 Martta Bursada
Kuruluş temasıyla yapıldığını, ikincisi ve Bayrak adı verilen mitingin
ise İzmirde yapılacağını aktararak, Bursada anlamlı bir başlangıç yaptık. Bir
çınar ağacının kökü nasıl orada başlıyorsa bizim de başlangıcımız Bursadan oldu.
Yüz binlerce insan kent meydanını doldurdu. Mitinge katılan insan sayısını az
göstermeye çalışan kesimler var. Bu milletin uyanışıdır, bundan korkuyorlar. Türk
milletini bölmeye çalışan insanların yüz ifadelerini herkese göstereceğiz dedi.
İzmir ve İzmirliye büyük görev düştüğünü ifade eden Tanrıkulu, 9 Eylül
ruhunu benliğinde hisseden insanları 20 Nisan saat 15.00de Gündoğdu Meydanına
bekliyoruz diye konuştu.
İzmirin ardından Adana, Erzurum, Konya, Elazığ, İstanbul, Samsun ve son
olarak Ankarada miting düzenleyeceklerini bildiren Tanrıkulu, iktidarın
parlamentoyu devreden çıkaran uygulamalarının millete şikayet edeceklerini
belirtti.
-Akil insanların belirlenmesi-
Çözüm sürecinde görev alacak akil insanların belirlenmesi konusundaki
değerlendirmesinin sorulması üzerine Tanrıkulu, akil kelimesinin anlamının
yiyen kişi olduğunu savunarak, şunları söyledi:
Bir şeyleri yiyecekler herhalde, onun için tespit etmişler. Milli mücadele
döneminde akil adamlar tespit edilmiş, Amerikan, İngiliz mandasını kabul edelim
demişlerdi. Büyük Ortadoğu Projesini ortaya koyanlar orijinal fikir bulamayınca
tarihten esinlenerek uygulamalar yapıyor. Tarihe ciddi baksınlar, o kişiler zaman
Türk milleti tarafından kovalanıp yuhalanmışlardır dedi.
İsrailin özür dilemesinin arkasında bu ülkenin doğalgazının Türkiye
üzerinden Avrupaya satılması hedefinin yattığını ileri süren Tanrıkulu, resmi
özür dilenmediğini, telefon görüşmesi üzerinden özür dilenmesinin resmi
geçerliliği bulunmadığını iddia etti.
Türkiyenin 2012 yılında yüzde 2.2 büyüdüğünü, bunun hükümet tarafından
başarı gibi aktarıldığını söyleyen Tanrıkulu, şöyle devam etti:
Hatırlarsanız yumuşak iniş, sert iniş tartışmaları vardı. Bunun adı
yumuşak veya sert iniş değil çakılmadır. Türkiye ekonomisi çakılmıştır. Nüfus
artış hızı olan yüzde 1.2yi çıkardığınızda bir şey kalmıyor. Ülkemizin bu yıl
ödeyeceği kısa vadeli borç 217 milyar dolardır. Merkez Bankasının uluslararası
rezervi dahi bunu karşılamamaktadır. Bu son derece kaygı verici bir durumdur.
Bunun nasıl bulunacağı belli değil. Türkiye ekonomik olarak önümüzdeki aylarda
çok zor bir dönemeçten geçecek, buna hazır mı, karşılayabilecek bir durumda mı-
Şimdiye kadar konjonktür, dünyada esen rüzgar, yelkenleri doldurdu gitti. Ama
şimdiden sonrası meçhul.
-Diyanet İşleri Başkanı Görmezin sözleri-
Tanrıkulu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmezin İzmir ile
ilgili sözlerini de değerlendirerek, İzmirin dindarlığı ve inancı üzerinden
sorgulamalar yapıldığını savundu.
Diyanet İşleri Başkanlığının son olarak İzmire mahsus olmak üzere dini
hayat araştırması anketi yaptığını öne süren Tanrıkulu, İzmirin dindarlığını
sorgulayana kadar ülkede 10 yıldır yapılan yolsuzluklar ve hak yemeleri
sorgulasınlar. İzmiri ötekileştirmeye çalışmasınlar. Bunlar o lafları rastgele
söylemiyorlar, kasıtlı, bilerek ve isteyerek söylenen sözler. İktidarın İzmire
bakış açısı asla ve asla değişmeyecek. İzmiri mutasyona uğratmaya çalışıyorlar
diye konuştu.
Muhabir: Tolga Albay
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu