KONYA (A.A) - Murat Aslan - Alaaddin Tepesinin önünde, Mevlana
ve Şemsin ilk kez buluştuğu noktadan, Mevlana Müzesine kadar, insanların
kendilerini sorgulayacağı bir Düşünce Yolu oluşturulması önerildi.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr.
Nuri Şimşekler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mevlana ve Şemsin 29 Kasım
1244 tarihinde ilk kez Konyada buluştuğunu, bu olaya İki denizin buluşması
anlamına gelen Meracel Bahreyn denildiğini söyledi.
Son 4 yıldır Mevlanayı Anma Vuslat Yıl Dönümü Etkinliklerinin 7 Aralıkta,
Sevgi ve Hoşgörü Yürüyüşü ile bu noktadan başladığını anlatan Şimşekler, bu
yıl da yürüyüşün aynı tarihte aynı noktadan başlayacağını söyledi.
Şimşekler, söz konuşu buluşmayı şöyle anlattı:
Hz. Mevlana, İplikçi Camisinde verdiği dersten çıkıp öğrencileriyle
birlikte bu yoldan geçerek, evine doğru gidiyor. Bu sırada da kendisini bekleyen
Şems ile karşılaşıyor. Bu nokta, Alaaddin Tepesi ile Mevlana Müzesi arasındaki
yolun başlangıç noktasıdır. Geçmişte tekke ve dergahların kapatılmasından önce,
bu bulunduğumuz noktada, bir kandil vardı. Her akşam Mevlevi Dergahından
getirilen yağ ile Kandilci Dede tarafından bu kandil uyandırılıyordu, yani
yakılıyordu. Sabaha karşı da küçük bir tören şeklinde söndürülüyordu. Bu
geleneğin sembolik olarak belli zamanlarda canlandırılmasını arzu etmekteyiz.
-En büyük dostluk buluşması noktalarından biri-
Doç. Dr. Şimşekler, bu kandil projesi hakkında Konya Valisi Aydın Nezih
Doğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ile İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğünün görüşlerinin olumlu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
Bir an önce, yakın tarihe kadar devam eden kandil geleneğini burada
canlandırmalıyız. Çünkü bu nokta, tarihte dünyanın en büyük dostluk buluşması
noktalarından biri oldu. Bunun vurgulanmasını önemsiyoruz. Aynı proje kapsamında
bu yol trafiğe kapatılarak, Alaaddin Tepesinin önündeki, Hz. Mevlana ve Şemsin
ilk kez buluştuğu bu noktadan Mevlana Türbesine kadar olan bir Düşünce Yolu
oluşturulmasını istiyoruz. İnsanların, bu noktadan Hz. Mevlananın türbesine
kadar yürüyerek, ben kimim, ne yapıyorum, kime ne faydam var şeklinde kendisini
sorgulayacağı otantik bir ortam yaratılmalı. Bu yol, insanın kişisel ve ruhsal
gelişimine katkıda bulunacak. Mevlanadan beyitlerin de farklı dillerde konulması
ayrıca anlam ifade eder diye düşünüyoruz.
Yayıncı: Ahmet Kayır