HATAY (A.A) - Emin Sansar - Babasından devraldığı yemeni
işçiliğini ilerlemiş yaşına rağmen sürdürmeye çalışan Mehmet Gürbüz, halk
oyunları ve tiyatro ekipleri sayesinde mesleğini ayakta tutuyor.
83 yaşındaki Gürbüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 70 yıl önce
babasının yanında mesleğe çırak olarak başladığını ve o günden bu yana küçük
dükkanından evinini geçimini sağladığını söyledi.
Hiç makine kullanmadan tamamen el emeğiyle yemeniler yaptığını ifade eden
Gürbüz, bir zamanlar bu işin en gözde meslekler arasında bulunduğunu, şimdi
kimsenin ilgilenmediğini, kendisinin ise teknolojiye inat mesleğini sürdürdüğünü
kaydetti.
Kentteki yemeni ustalarının birer birer kepenk kapattığını belirten Gürbüz,
Mesleğe ilk başladığım zamanlarda günde sayısını bilmediğim kadar yemeni
yapıyordum. Satışlar da bir o kadar güzeldi. Ancak, yıllar geçtikçe teknolojinin
gelişmesi ve talebin düşmesiyle birlikte sayı bir çifte kadar düştü. Artık
yaptığım yemenileri okulların ya da bazı kurumların halk oyunları ve tiyatro
ekipleri talep ediyor. Bunlar sayesinde az da olsa para kazanıyorum diye
konuştu.
Yaptığı yemenileri turistlere de sattığını ifade eden Gürbüz, bir zamanlar
herkesin kullandığı yemeninin artık özelliğini kaybettiğini, piyasadaki çeşit
çeşit ayakkabıların yemeninin sonunu getirdiğini söyledi.
Çocuklarına da mesleğin inceliklerini öğrettiğini, ancak onların bu işe
devam etmediğini vurgulayan Gürbüz, Artık bu mesleği sürdürecek çırak
bulamıyorum. Kentte mesleğin son temsilcisi benim dedi.
Gürbüz, yaşının ilerlemesi nedeniyle büyük bir zorlukla yaptığı yemeniyi 30
ile 40 lira arasında sattığını kaydetti.
İşlerin kötü olması nedeniyle son zamanlarda patlamış ve parçalanmış
topların tamirini de yaptığını belirten Gürbüz, bu işi de kentte kendisinden
başka yapan kimsenin bulunmadığını söyledi.
Genellikle çobanlar ve çiftçiler tarafından kışın soğuktan korunmak için
tercih edilen ve dayanıklı olan edik adlı çizmenin yapımını da
gerçekleştirdiğini anlatan Gürbüz, Eskiden ediği giyenler için yiğit denirdi.
Bunlar, yılandan, dikenden çekinmezdi. Ayrıca edik sıcak tutar, su geçirmez bir
özelliğe sahip. Fakat günümüzde ediği ne diken var ne de giyen. Artık çoban ve
çiftçiler de botları tercih ediyor dedi.
Yayıncı: İsa Sansar