MERSİN (A.A) - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ne yapalım,
Allah ülkemize petrol doğalgaz vermemiş, ama bunun yanı sıra insanların asla
vazgeçemeyeceği, son derece önemli olan tarım, gıda ve hayvancılık anlamında bir
nimet vermiş dedi.
Çağlayan, AKİB tarafından düzenlenen Turunçgil Zirvesinin açılışında
yaptığı konuşmada, tarım sektörüne verilen desteğin, devletin sektöre verdiği
önemin çok net bir göstergesi olduğunu söyledi.
Tarımın gerek üretimde gerek ihracatta gerekse istihdamda Türkiyenin önemli
bir ayağı olduğunu ifade eden Çağlayan, Bu sektör, geleceğin en önemli
stratejik güçlerinden birisi. Dünyanın çok önemli ülkelerinde tarım ve gıda
konusunda ciddi kaygıları var. Ne yapalım, Allah ülkemize petrol doğalgaz
vermemiş, ama bunun yanı sıra insanların asla vazgeçemeyeceği son derece önemli
olan tarım, gıda ve hayvancılık anlamında bir nimet vermiş. Bu anlamda bizim
yapmamız gereken en önemli şey, bunları doğru kullanıp yönetmek dedi.
Çağlayan, dünya mal ticaretinde tarımın 7,8lik payının olduğunu, bunun da
1,4 trilyon dolara tekabül ettiğini dile getirerek, Tarım sektörü ülkemizde son
8 yılın, son 7 yılında arka arkaya büyüme göstermiştir. Geçen yıl Türkiye,
dünyanın en önemli, en hızlı büyüyen ülkelerinden birisi oldu. Hemen Çinin
ardından... Bu büyümenin 4,5 puanlık katkısı Türkiyenin ihracatçısının katkısı
olurken, sadece tarım sektörünün etkisi yüzde 8,9 olarak ortaya çıkmıştır. Vermiş
olduğum 2 rakam, Türkiyenin büyümesindi ve ihracatındaki büyümesini çok net
gözler önüne seriyor. 2011 yılında, 2002 yılına göre toplam tarım ihracatını 3,8
milyar dolardan, 3 katına çıkararak, 10,7ye ulaştırdı. İftihar ediyorum ki,
ülkemiz dünyanın 190 ülkesine tarım ihracatı yapar hale geldi diye konuştu.
2002 yılında toplam yaş meyve sebze ihracatının 494 milyon dolar olduğunu ve
2011de bu rakamın 5 kattan fazla büyüdüğünü belirten Çağlayan, şunları kaydetti:
Turunçgil sektörünün önemini daha iyi görmeliyiz. Gelmiş olduğumuz nokta
ortada. Gelmiş olduğumuz nokta iyiyken, bunu yeterli bulmuyoruz. Gerek işsizlik
gerek ihracat anlamında Türkiyenin gelmiş olduğu nokta iyi olmasına rağmen,
yeterli bulmuyoruz. Bu anlamda 2023 bizim için çok önemli. Herkesin hesabını,
hedefini buna göre koyması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Dünyanın bir çok
yeri yangın yeriyken, biz 2023 hedeflerini gerçekleştirir miyiz- Bal gibi
gerçekleştiririz. Yeter ki el ele olup, birbirimize güvenelim. İktidarıyla
muhalefetiyle el ele verdiğimiz zaman, bunları başarabiliriz. Elde edilen 2023
hedefi Yüksek Planlama Kurulu tarafından onaylanarak, devlet hedefi haline geldi.
Bunları gerçekleştirmemek için hiç bir sebep olmadığını, bu yolda emin adımlarla
yürürken, gerekli alt yapının sağlanması için de çok ciddi çalışıyoruz. Yapılan
üretime, ihracata gerektiğinde verilecek olan devlet desteğiyle; inşallah 2023
hedefini gerçekleştiririz.
Türkiye ilk defa 12 yıllık hedef koyuyor. 4 yılda bir hedefi nereye
taşıdığını kendine ev ödevi olarak gösteriyor. Ben ümit ediyorum ve görüyorum ki,
tabi ki Allahtan gelecek şeyleri bunun dışında tutarak, tarım sektörü, 40 milyar
doları yakalamak için 2023 hedefini beklemeyecektir. Ben bunları size mutluluk
hormonu vermek için söylemiyorum. Elimizdeki rakamlara bakarak söylüyorum.
Bakan Çağlayan, toplumun her kesiminin artık babadan kalma değil, yeni
usullerle işlerini yapmasını isteyerek, ancak bu şekilde rekabette daha iddialı
konuma gelinebileceğini vurguladı.
-Sorunlar-
Kendisinden önceki konuşmacıların ifade ettikleri sorunlara da cevap veren
Çağlayan, destekleme primleri taleplerine ilişkin, Tarım Bakanlığının sahip
olduğu bütçe ortada. Benim görevim ise, tüm sektörlerin daha iyi ihracat
yapabilmesi için çalışma yürütmek. Gelinen seviyeyi sizin takdirinize ve
insafınıza sunuyorum. Harcarken ben babamın parasını harcamıyorum. 75 milyonun
bana emanet ettiği parasını harcıyorum dedi.
Çağlayan, geçen yılki destek primlerinin halen ödenmediği yönündeki
iddialara da, Benim bakanlığımda bekleyen tek bir destek dosyası yok. Ödenek
kısmı Maliye Bakanlığından. Bana para gelecek ki, ödeme yapılsın. Benim kenarda
bekleyen param yok. Maliye Bakanlığının Ağustos ayı itibariyle aktarabileceğini
söylediğini de size bildireyim diye cevap verdi.
Desteklerin ihracatçı yerine üreticiye verilmesi yönündeki bir talebi de
değerlendiren Çağlayan, Siz tekrar konuşup kararınızı bildirin, tekrar
konuşalım. Ama benim şahsi kanaatimi sorarsanız, ihracatçı kendi kendisini
toparlar, ama desteğin üreticiye verilmeli dedi.
Zafer Çağlayan, bazı ihracatçılardan gelen laboratuvar analiz fiyatlarının
yüksek olduğu yönündeki iddialara, şu yanıtı verdi:
Konuyu Mehdi Eker Bakanımızla görüştük. Daha önce bu konuyu yine
görüşmüştük, belirli oranlarda indirim yapıldı. Ancak zamanla yükseldiğini
gözlemledik. Gelin rekabete açalım. Kim hangi firmaya analiz yaptırırsa
yaptırsın.
Bakan Çağlayan, yapımı süren stadyuma narenciye ile ilgili isim verilmesi
yönündeki öneriye de, konuyu pazartesi günü Bakanlar Kurulunda Gençlik ve Spor
Bakanı Suat Kılıç ile görüşeceğini, ismin belki de halk oyuna sunularak
belirlenebileceğini bildirdi.
Çağlayan, narenciye ürünlerinin okullarda ve hastanelerde dağıtılması
yönündeki talebe de, Süt kadar pratik olur mu, bilmiyorum. Ama üzerinde
çalışmak lazım diye yanıt verdi.
Toplantı, açılış konuşmalarının ardından sektör temsilcilerinin sorunlarını
dile getirmesi ve çözüm önerilerini dile getirmeleriyle sürdü.
(Bitti)
Muhabir: Kerem Kocalar/Zuhal Uzundere Kocalar
Yayıncı: Abdullah Kıratlı