Manisa mesirle kalkınacak

Manisa mesirle kalkınacak -UNESCOnun yaklaşık 500 yıllık gelenek Manisa Mesir Festivalini somut olmayan kültür mirası temsili listesine dahil etmesinin ardından, kentin doğal ürünler ve bitkiyle tedavi alanlarında bir merkez


MANİSA (A.A) - Senem Yazıcı - Manisa Mesir Festivalinin, Birleşmiş Milletler Bilim, Eğitim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine alınmasının ardından, Manisa bu kararı uluslararası tanınırlığını artırma ve ekonomisini güçlendirmek için bir avantaja dönüştürmeye hazırlanıyor.
     Yaklaşık 500 yıldır, doğal bitkisel karışımıyla şifa kaynağı olan Manisa mesiri ve bu şifalı ürünün geleneksel olarak her yıl halka ulaştırıldığı festival, Manisanın marka kent yaratma vizyonunda kilit rol oynaması hedefleniyor.
     Manisa Kültür ve Turizm Müdürü Erdinç Karaköse, AA muhabirine yaptığı açıklamada, UNESCOnun Manisa Mesir Festivalini, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine dahil etmesi kararının, Mesir Festivalinin ne kadar önemli olduğunun 100 ülke tarafından tescil edilmesi anlamına geldiğini belirtti.
     Kararın, yürütülen iki yıllık çalışmanın bir sonucu olduğunu ve bundan mutluluk duyduklarını ifade eden Karaköse, şunları söyledi:
     İki yıllık çalışmanın ardından başvurumuz kabul edildi, ancak bu bir son değil, başlangıç. Şimdi daha çok çalışmak ve projeler üretmek zorundayız. Çünkü, mesir artık bir dünya dünya kültür mirası. Mesirin bu düşünceden hareketle hassasiyet içinde korunması, değerlendirilmesi ve bunun için uluslararası boyutta düşünülüp projeler hazırlanması gerekli.
    
     -Manisanın doğal tıp merkezi olması hedefi-
    
     Karaköse, mesirin yaklaşık 500 yıl önce doğal bir tıp ürünü olarak hazırlandığına ve halen bir şifa kaynağı olarak görülmeye devam ettiğine işaret ederek, mesir festivalinin de doğal tıp içerikli organizasyonlarla birlikte, kentin kültürel ve ekonomik gelişmesine ivme kazandıracak boyutta kutlanması konusunda çalışmalarının olduğunu belirtti.
     Manisanın, uluslararası, saygın, bilimsel doğal tıp ödüllerinin verildiği, bilimsel toplantılar ve doğal tıp ürünleri fuarlarının düzenlendiği bir merkez olabileceğini ifade eden Karaköse, Böylelikle mesir hem hakkını bulmuş olacak hem de Manisanın kültürel, ekonomik gelişmesine büyük katkı sağlayacak.
    
     -İlk günkü şartlarla üretim sürdürülüyor-
    
     Her yıl mesir festivalinde halka dağıtılan ve yıl boyunca ihtiyaç duyulan mesirin üretimini üstlenen Manisayı mesiri Tanıtma ve Turizm Derneğinin görevlisi Özlem Erden de mesiri, 472 yıl önce ilk hazırlandığı 41 baharatlı tarifi ve üretim koşullarına sadık kalarak ürettiklerini söyledi.
     Yılın her döneminde yurt içi ve yurt dışından gelen talepleri karşılamak için faaliyette olan atölyelerinde, özellikle mart ayında hummalı bir çalışma olduğunu anlatan Eren, her yıl bu dönemde Merkez Efendi Camisinden halka saçılan 4 ton mesiri ürettiklerini kaydetti.
     Eren, mesirin halen İngiltere, Avusturya, Almanya, Rusya ve Birleşik Arap Emirliklerine ihracatının da yapıldığını belirterek, UNESCOnun kararıyla birlikte, 5 ülkeye yaptığımız ihracatın ciddi oranlarda artmasını bekliyoruz diye konuştu.
    
     -472 yıllık gelenek-
    
     Kanuni Sultan Süleymanın annesi Hafza Sultanın, Manisa sancağında rahatsızlanması üzerine, 41 çeşit baharattan Merkez Efendi tarafından yapılan macun, 500 yıla yaklaşan bir geleneğin de başlangıcı oldu.
     Mesir macununu kullanarak şifa bulan Hafza Sultanın, her yıl bu macunun halka dağıtılması talimatının, 472 yıldır sürdürüldüğü Manisa, dünyada benzersiz bir geleneğe de evsahipliği yapmış oluyor.
     Mesir Festivali, sadece Manisadan değil, Türkiyenin ve dünyanın dört bir yanından gelenlerin katılımıyla her yıl Nevruzu takip eden ilk pazar günü kutlanıyor.
    
     Yayıncı: Ömer Erim Baştimar
<< Önceki Haber Manisa mesirle kalkınacak Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER