MALATYA (A.A) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
"Türkiye büyüyor, gelişiyor. Bu değişimi, büyümeyi yönetirken madencilik
sektörünün geride kalmaması lazım. Büyüyen Türkiyenin, küçülen madencilik
sektörü olmaz" dedi.
Yıldız, Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen Malatya ve Çevre
İlleri Maden Sempozyumunun kapanışında yaptığı konuşmada, madencilikte ülkenin
yüzünü ağartan firmalar bulunduğunu, bu firmaların 7 milyar dolar civarında
ciroya ulaştığını ve 80-100 milyon dolar katma değer sağladığını söyledi.
Yıldız, birçok firmanın bulunduğu madencilikte, 10 yıl öncesine göre yapılan
sondaj sayısının 11-12 kat arttığını ifade etti. Türk Petrol Yasasında
değişiklik öngören tasarıya değinen Yıldız, "Şu ana kadar her türlü sismik
verileri tek elden yapıyorduk. Artık özel sektöre de onu açıyoruz. 8 yıl boyunca
özel sektörün ruhsatları kamuda kalmak kaydıyla o sismik verileri
pazarlayacağımız bir ortam oluşturuyoruz. Uluslararası sermaye ile beraber
uluslararası proje şirketlerinin yer almasını sağlıyoruz. Aynen madencilikte
yaptığımız gibi" diye konuştu.
Türkiyenin en önemli eksikliğinin envanter olduğunu belirten Yıldız, bu
noktada maden kaynaklarıyla alakalı ülkenin zenginliklerini ibraz etmek
gerektiğini dile getirdi.
Bakan Yıldız, 10 yıl önce 700 milyon dolar civarında olan maden ihracatının
bugün 4 milyar dolara yaklaştığını, 2023 hedefinin 20 milyar dolar olduğunu
kaydetti.
Gelişen ve büyüyen Türkiyenin bazı sektörlerde yüzde 82, kimilerinde ise
yüzde 91lik ham maddesinin madencilik sektöründen elde edildiğini aktaran
Yıldız, birçok sektörün yıllık 350 milyon ton civarındaki malzeme ihtiyacının
yine bu yapılan çalışmalarla, verilen ruhsatlarla beraber geliştiğini ifade etti.
-"Çantacının önünü kapatan ama gerçek yatırımcının önünü açan bir sistem
oluşturduk"-
Çıkardıkları kanun, yönetmelik ve mevzuatların onu istismar edenler
tarafından daha hızlı kullanılmaya çalışıldığını bildiren Yıldız, şöyle konuştu:
"İyi niyetlerle çıkardığımız arama faaliyetlerine öncülük yapan, onları daha
çok artıracak bir düzenlemeyi 2007 yılında getirmiştik. 2010 yılına geldiğimizde
ne yazık ki arama ruhsatlarına yapılan müracaatların, aramaların sayısının
artırıldığı anlamına gelmediğini gördük. 42-43 bin civarındaki arama ruhsatı
sayısının önemli bir kısmı işletmeye ve icraata dökülmedi. Yeni bir ticaret
alanı, ruhsatın alınıp satıldığı bir ticaret alanı haline geldi. Bu doğru
değildi. İyi niyetimiz bir kısım çantacılar tarafından istismar edildi. Tekrar
düzenleme yaptık. Şu anda arama ruhsatı ve gelen müracaatlar yarı yarıya düştü.
İşletmelerle alakalı ruhsatlar 2 katına çıktı. Arama sayısı işletme ruhsatı
sayısına yakınsa daha verimli işler yapıyoruz demektir. İyi niyetle çıkardığımız
bir yasanın kendi ayaklarımıza pranga oluşturan, sistemimizi kilitleyen bir yapı
haline geldiğini gördük. Bir kanunu düzenlemeyle çantacının önünü kapatan ama
gerçek yatırımcının önünü hızla açan bir sistem oluşturduk."
Bakan Yıldız, ülke genelinde 25 bin 124 adet maden ruhsatı, 13 milyar
civarında da işletme ruhsatı bulunduğunu bildirdi.
-"4,5 milyar dolarlık bir yatırım yapmamız gerekiyor"-
Maden çeşitliliğinde dünyada ilk 10 ülke arasında ancak maden üretiminde 28.
sırada bulunan Türkiyeyi daha önlere taşımak için gayret etmek gerektiğini dile
getiren Yıldız, şunları söyledi:
"Türkiye büyüyor, gelişiyor. Bu değişimi, büyümeyi yönetirken madencilik
sektörünün geride kalmaması lazım. Büyüyen Türkiyenin küçülen madencilik sektörü
olmaz. Bununla alakalı hocalarımızdan, akademisyen çevrelerimizden,
üniversitelerimizden çok ciddi yardımlar görüyoruz. Bilen insanların her zaman
doğru işler yapmaya daha yakın olduğunu biliyoruz. Dünyada gayri safi yurt içi
hasılanın oluşmasında madencilik sektörünün yüzde 2 civarında bir payı varken,
Türkiye henüz bu noktaya gelebilmiş değil. Türkiyede bu oran yüzde 1,4ler
civarında. Dünya ortalamasını yakalayabilmemiz için yaklaşık 4,5 milyar dolarlık
bir yatırım yapmamız gerekiyor. Bu zengin ülkemizde bu kaynakları olabildiğince
ortaya çıkararak, bunların rezervlerinin görünür hale geldiğini ispat ederek, bu
çalışmalara başlamamız lazım. Metalik, kıymetli madenlerle alakalı bu
çalışmaların, hele hele uluslararası borsalardaki artan, dalgalanan fiyatları ile
dünyanın büyüme rakamlarını dikkate alarak, daha da bu manada özen göstermemiz
gerekiyor."
Afşin Elbistan kömür sahasında, Birleşik Arap Emirlikleri ile
geliştirecekleri bir projeye dikkati çeken Yıldız, burada 12 milyar dolarlık
yatırımın temiz kömür teknolojileriyle kurulacağını ve enerji üretileceğini
söyledi.
Amaçlarının çevreye rağmen değil çevre ile beraber madencilik yapmak
olduğunu aktaran Yıldız, bunun için İstanbul Sultangazide ve diğer ilçelerde
geçen ay 19 ruhsat almış maden ocağını kapattıklarını belirterek, "Türkiyede
yapılacak çok şey var ama çevreye rağmen değil" dedi.
-Çöpten Enerji Üretim Tesisinin temel atma töreni-
Malatya Belediyesinin Çöpten Enerji Üretim Tesisinin temel atma törenine de
katılan Yıldız, konuşmasında, tesisin muhtevasının kendileri için önemli olduğunu
kaydetti.
Türkiyede günlük 50 bin ton çöp çıktığına değinen Yıldız, bunların
stoklanmasının, atık yönetiminin doğru yapılmasının ve enerjiye çevrilmesinin
birçok Avrupa ülkesinde tamamlanmış durumda olduğunu belirtti.
Toplum için bir tehdit olan çöpün fırsata çevrilmesi gerektiğini aktaran
Yıldız, şöyle devam etti:
"Çöpün bugün elektrik üretimindeki payı yüzde 1,3. Türkiyenin EPDKden
alınmış lisans sayısı 40lar civarında. 100 megawat da inşa halinde olan var. Bu
yapıyı bütün şehirlerimize yaymamız lazım. Enerji önemli ama çevre ile beraber
önemli. Enerji politika ve stratejilerimizin başına kömür gibi yerli
kaynaklarımızı ve yenilenebilir kaynaklarımızı koymayı ve buradan enerji
sağlamayı hedefliyoruz ama Türkiyenin büyüme hızı bütün bunların büyüme hızının
üzerinde. O yüzden her türlü enerjinin elde edilmesi bizim için önemli. Bir
metreküp doğalgazın ithalini önleyecek herhangi bir proje varsa o projenin hemen
yanı başındayız. 10 yıl önce yüzde 54ler civarında olan doğalgazın elektrik
üretimindeki payı şu anda yüzde 44lere düşmüş durumda. İnşallah Cenabı Hak
lütfeder, yine barajlarımızın dolması ile beraber bu oranı daha aşağıya çekmeye
gayret ederiz."
Muhabir: Yeter Erdine / Önder Felek
Yayıncı: Ersin Altınsoy