MALATYA (A.A) - Malatyada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
dolayısıyla Cuma namazında Kadın Annedir, Eştir, Evlattır, Kardeştir konulu
hutbe okutulacak.
Malatya Müftülüğü Din Hizmetleri Uzmanı Fatime Geçicinin hazırladığı
hutbede, müminlerin birbirlerini koruyan, birbirlerine destek olan ve hayatı
paylaşan kardeşler olduğu vurgulandı.
Annelerin, kız çocuklarının, kız kardeşlerin ve eşlerin de aynı zamanda din
kardeşleri olduğu belirtilen hutbede, Hazreti Muhammedin Müslüman Müslümanın
kardeşidir. Ona zulmetmez, ihanet etmez, yalan söylemez ve onu sıkıntıda
bırakmaz. Müslümanın kanı (canı), namusu ve malı dokunulmazdır, saygındır
hadisi hatırlatıldı.
Kuran-ı Kerimin eşrefi mahlukat olarak nitelendirdiği insanın, zamanla
cinsiyet olarak ayrıştırıldığı, kadın ve erkeğe farklı statüler kazandırılmaya
çalışıldığı ifade edilen hutbede, Bu statülerde kadının rolü erkekten daha
aşağı bir seviyede görülmüş, hatta kadına horlanması, aşağılanması gereken ikinci
sınıf bir hüviyet dayatılmıştır. Peygamberimizin zamanında aktif olarak camiye,
cumaya, bayram namazına katılan kadınlar, daha sonraları mabetlere girmekten dahi
mahrum bırakılmıştır. Oysa Rabbimiz kadına insan kelimesiyle aynı kökten gelen
nisa ismiyle hitap etmiş ve Kuran-ı Kerimin surelerinden birine onun adını
vermiştir. Nisa Suresi, bilinenin aksine sadece kadından bahsetmez aynı zamanda
kadını cinsiyet konusu olmaktan çıkarıp onu insan, aile ve toplum üçgeninde ana
unsur olarak zikreder ifadeleri kullanıldı.
-Şiddetin yaşandığı aileler gelecek nesillerin felaketi demektir-
İlahi hitabın sadece erkeğe has olduğunu düşünmek, İslam davasını bir
erkek davası olarak görmek meseleyi anlamamak demektir vurgusu yapılan hutbede,
Hazreti Peygamberin Müslüman erkeklerden biat alırken kadınlardan da biat
aldığını ve tarihte kadına ilk defa seçim hakkının bu dönemde tanındığı
aktarıldı.
Hz. Ömerin Biz Peygamber zamanında hakkımızda vahiy indirilir korkusuyla,
hanımlarımıza kaba davranmaktan ve onları incitici söz söylemekten çekinirdik.
Maalesef, Efendimizin vefatından sonra aynı duyarlılığı gösteremez olduk
sözlerinin hatırlatıldığı hutbede, şunlar kaydedildi:
Geliniz inanan insanlar olarak bugün iman, haya ve hayatla olan ilişkimizi
bir kere daha gözden geçirelim. Kuran-ı Kerimin insanı insan yapan değerlerini
öğrenelim. Kendimizden başlamak üzere, acısıyla, tatlısıyla ömrümüzü birlikte
geçirdiğimiz eşlerimizi, ailelerimizi, komşularımızı ve tüm çevremizi elimizden,
dilimizden, emin kılalım. Onlara iffetli ve nezih davranalım. Gönül kırmanın
Kabeyi yıkmaktan daha büyük bir vebal olarak telakki edildiğini hiçbir zaman
unutmayalım. Şiddet, hayatımızdan uzak olsun. Sevgi, saygı hoşgörü hayatımıza
hakim olsun.
Her yönde önderimiz olan Sevgili Peygamberimiz, Veda Hutbesinde, eşlerimizi
Allahın bir emaneti olarak aldığımızı bildirirken, çocuklarımızın annesi olan bu
hanımlara değer verdiğini Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı en hayırlı
olanınızdır hadisiyle ortaya koymuştur. Huzurlu bir aile, mutlu nesillerin
yetişmesinde en önemli faktördür. Şiddetin ve aile içi terörün yaşandığı aileler
ise gelecek nesillerin felaketi demektir. Huzuru sokakta arayan ve potansiyel suç
makinesi haline gelen çocukların en büyük müsebbibi şiddetin uygulandığı
parçalanan ailelerdir. Unutmayalım ki; şiddet uyguladığımız eşimiz,
çocuklarımızın annesi ve aynı zamanda bir başkasının evladı veya kız kardeşidir.
Kendi evladımıza, kendi annemize, kendi kardeşimize uygulanmasını istemediğimiz
şiddeti ve terörü biz de Allahın emaneti olarak aldığımız eşlerimize
uygulamamalıyız. Bilmeliyiz ki; bir kadın eştir, annedir, evlattır, kardeştir.
Muhabir: Tuba Karahan
Yayıncı: Cemal Coşkun