AFYONKARAHİSAR (A.A) - Afyonkarahisar Halk Sağlığı Müdürü Lütfi
Akgün, Türkiyede her yıl 16 yaşın altındaki ortalama bin 200 ile bin 500
arasında çocuğa lösemi tanısı konulduğunu bildirdi.
Akgün, 2-8 Kasım tarihlerini kapsayan Lösemili Çocuklar Haftası dolayısıyla
yaptığı yazılı açıklamada, halk arasında kan kanseri diye bilinen löseminin
çocukluk çağında görülen kanser türleri arasında yüzde 35lik oranla ilk sırada
yer aldığını belirtti.
Löseminin nedenlerinin henüz tam olarak aydınlatılamadığı bilgisini veren
Akgün, şöyle devam etti:
Ülkemizde her yıl 16 yaşın altında ortalama bin 200 ile bin 500 arası
çocukta lösemi vakası tespit ediliyor. Kandaki alyuvarların aşırı derecede
artması sonucu meydana gelen hastalık, kan yapıcı dokuları etkiliyor ve kandaki
akyuvarların aşırı derecede artışına neden oluyor. Kan yapım yeri olan kemik
iliğindeki ana hücrelerde oluşan şifre değişikliği sebebiyle olgun olmayan
blast denilen kan hücreleri artarak hızla yayılıp kemik iliği, dalak,
karaciğer, lenf bezleri, beyin ve merkezi sinir sistemini etkiliyor. Hastalık her
yaşta görülürken, en sık 2-5 yaşlarında rastlanıyor. Akut löseminin çoğunda tıbbi
tedavi sonucu tam iyileşme görülürken, 1 yaş altı ve 10 yaş üzerindeki vakalarda
tedaviye cevabın azaldığı tespit edildi.
-Lösemi hastalığının belirtileri-
İştahsızlık, zayıflama, kansızlık, cilt altı kanamaları, bacaklarda kemik
ağrıları, burun ve diş eti kanamaları ve ateşin çocuklarda löseminin ilk gözlenen
belirtilerinden olduğuna dikkati çeken Akgün, baş ağrısı, kusma, karın ağrısı ve
görme bozukluklarının da önemli bulgular arasında yer aldığını duyurdu.
Lösemi tanısı konulan kişiye öncelikle genel durumunu düzeltmeye yönelik
tedavi uygulandığına işaret eden Akgün, şunları kaydetti:
Kötü huylu hücreleri tamamen temizlemek amacıyla ilaçla tedavi
(kemoterapi) başlanmaktadır. Kemoterapi ilaçları kötü huylu hücrelerle birlikte
vücuttaki iyi ve faydalı hücreleri de yok etmektedir. Bu yüzden tedaviye başlanan
kişilerde saç dökülmeleri, ağızda ve bağırsaklarda yaralar oluşması ve aşırı
derecede halsizlikler görülmektedir. Çocuklarına akut lösemi tanısı konulan
ailelerin karamsarlığa kapılmaması bu durumların geçici olduğunun tedavi
sonucunda tam iyileşmeyle birlikte dökülen saçların tekrar çıkacağının
çocuklarının eskisi gibi sağlıklı ve normal görünümlerine kavuşacaklarının
bilincinde olması ve çocuklarına da bu pozitif enerjiyi vermeleri
gerekmektedir.
Akgün, lösemiden korkulmaması gerektiğini, toplum olarak lösemi tedavisi
gören kişiler ve ailelerine ihtiyacı olan maddi ve manevi her türlü desteği
vermenin önemli olduğunu ifade etti.
Muhabir: Mustafa Güngör
Yayıncı: Sedat Gök