TRABZON (A.A) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,
Türkiye dünya turizminin 2011 sonunun verileriyle ilk 10 ülkesi içindeydi bir
kaç yıldan beri, bu yıl 7. sıradan 6. sıraya yükseldi gelen sayı itibariyle
dedi.
Bakan Günay, Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezinde düzenlenen Sağlıklı
Kentler Birliği Toplantısının açılış bölümünde yaptığı konuşmada, Trabzondan
başlayan Doğu Karadeniz seyahatinin başlagıç noktasında olduğunu, öğleden sonra
Rizeye, yarın akşam üzeri de Artvine gidip, pazar günü Artvinden Trabzona,
belki de Batum üzerinden tekrar Trabzona gelip Ankaraya döneceğini söyledi.
Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezinin yenilenmesine bakanlık olarak bir
miktar katkı yaptıklarını ifade eden Günay, şunları söyledi:
Her zaman bunun altını çiziyorum, devlette kamu görevi taşıyan hiç kimse
kendi cebinden çıkarıp bir kuruşu bir yerden bir yere vermiyor. Hepimizin
kullandığı kaynaklar, kamunun kaynaklarıdır, milletin kaynaklarıdır, devletin
tasarruf etmek imkanını bulduğu milletin kaynaklarıdır. Biz de önceliklerini
doğru sıralamaya çalışarak bu kaynakları kullanıyoruz. Eğer öncelikleri doğru
sıralamışsak işimizi doğru yapmış oluyoruz, öncelikleri kayırma, siyasi amaçla ya
da başka amaçla kişisel amaçlı kayırma amacıyla kullanmışsak o zaman işimizi
doğru yapmış olmuyoruz. Burada galiba doğru bir şey yaptığımızı görüyorum.
Trabzon bundan daha iyisine ve büyüğüne de layıktır.
Son yıllarda Trabzonun Türkiyede hatta dünyada ismini daha fazla
duyurmayla başladığını ifade eden Günay, Yeşiliyle yaylalarıyla çevresindeki
doğal ve kültürel varlıklarıyla önemli hem de inanç turizminin önemli
merkezlerinden birisi haline gelmeye başladı son bir kaç yıl içinde. Türkiye
turizmi içinde bir özel destinasyon olarak öne çıkmaya başladı. Bu çok güzel bir
gelişme çünkü Türkiye dünya turizminin 2011 sonunun verileriyle ilk 10 ülkesi
içindeydi bir kaç yıldan beri, bu yıl 7. sıradan 6. sıraya yükseldi gelen sayı
itibariyle diye konuştu.
İngilterenin geçen yılki turizm rakamlarında değişiklik olmadığını dile
getiren Günay, İngiltere 30 milyonun eşiğindeydi biz de 29 milyon eşiğindeydik,
bu yıl biz 30 milyonun üzerine çıktık. İngilterenin açıkladığı rakamlar henüz
bizim gerimizde, böylece biz 7. sıradan 6. sıraya çıktık. Gelir itibariyle de
yine dünyanın ilk 10 ülkesinin arasındayız. Tabi büyük ölçüde deniz turizmi ve
büyük ölçüde Türkiyenin güneyine yığılmış bir turizm yapıyoruz. Şimdi derdimiz
bizim mümkün olduğu kadar Anadolunun içine yaymaya çalışmak, o yüzden turizmi
çeşitlendirmek dedi.
-Yeşili turizm sunumu içine katmamız gerekiyor-
Bursada geçtiğimiz günlerde Araplarla turizm alanında büyük buluşma
gerçekleştirdiklerini anlatan Günay, şöyle devam etti:
Bu Türkiyede ilk defa bu çapta oldu. Sanıyorum, bizim coğrafyamızdan
Kuzey Afrika ve Doğu Akdeniz coğrafyasından 9 ülkenin turizm bakanı vardı, çok
sayıda turizm yatırımcısı vardı. Artık Türkiyede yeşili turizm sunumu içine
maviyi kattığımız gibi, deniz kıyısını kattığımız gibi katmamız gerekiyor, doğayı
katmamız gerekiyor. Doğa aktivitelerini katmamız gerekiyor, sağlık turizmi
üzerinden yeni bir alan geliştirmemiz gerekiyor ki yaşlanan Avrupa için
Türkiyenin sağlık imkanları hem kalitesi yüksem hem rakamları bir miktar daha
tasarruflu olan sağlık imkanları son derece önemli, sağlık turizmini yeni bir
alan olarak işaretlememiz gerekiyor.
İnanç turizmini, kongre turizmini, kış turizmini ki Doğu Karadenizin bu
alanda büyük potansiyeli var. Kış turizmini, golf turizmini, gastronomi turizmini
bütün bu alanları Türkiyenin turizm sunumu içine katmamız gerekiyor. Bu
çerçevede Trabzon merkezli olmak üzere Doğu Karadenizin büyük bir potansiyeli
var. Biz de bir kaç yıldan buyana Faruk Özak arkadaşımla birlikte başlamıştık,
Nusret Bayraktar arkadaşım çok büyük katkı yaptı, şimdi Erdoğan bey arkadaşımla
bütün bölge milletvekilleriyle birlikte çalışıyoruz.
-Yeşil yıldız uygulaması-
Bakan Günay, 2010dan bu tarafa Doğu Karadenizde turizm odaklı bir kalkınma
projesi gerçekleştirmeye çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:
Bizim bakanlığımız, öteki bakanlıklar, hepimiz üzerine düşeni yapmaya
çalışıyoruz. Buradaki dikkatimiz şudur, maviyi kirletmeden, yeşili yok etmeden
turizm yapabilmek. Yani geçmiş yıllarda Türkiye de başka bazı Avrupa ülkeleri de
turizmde hızlı sıçramalar gerçekleştirdiler ama betonlaşma yaşandı. Bu bizim
ülkemizde de kısmen yaşandı. İspanya gibi bazı Avrupa ülkelerinde de çok yaşandı.
Şimdi yeni konsept çevreye duyarlı, maviyi koruyan, yeşili koruyan, hatta mavinin
her yıl daha da temizlenmesini sağlayan, denizin ve akarsuların, yeşilin
çoğalmasını sağlayan yeni bir turizm konsepti ki sanıyorum sizin bu sağlıklı
şehirler konseptiniz içinde çevre duyarlılığı da var.
Biz bu çerçevede mesela son bir kaç yıldır Türkiyede olmayan yeni bir
yıldızlama başlattık. Şimdiye kadar biliyorsunuz 3,4,5 yıldız diye turizm
sertifikalandırmaları vardı, şimdi çevreye duyarlı tesislere yani enerjiyi
dikkatli kullanan, suyu dikkatli kullanan, tarihi, doğayı özenle koruyan
tesislere, belli standartları gerçekleştirmeleri şartı altında yeşil yıldız yani
aldıkları 4 yıldızın ya da 5 yıldızın yeşille donatılmış olmasını, çevre
duyarlılığı ile bezenmiş olmasını sağlayan yeni bir uygulama daha başlattık ki
sizin bu sağlıklı kentler çalışmanızla bizim çevreye duyarlı turizm konseptimiz
arasında büyük bir paralellik var.
Bu alanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Sağlık Bakanlığının, Gıda Tarım
ve Hayvancılık Bakanlığının, bütün birimlerin iş birliği yapması gerektiğini
vurgulayan Günay, şöyle devam etti:
Çünkü kendi alanında bile hiçbir birim, tek başına başarılı olamıyor.
Hayat çok karmaşık ve bütün bu karmaşık mekanizmaların bütün sorunlarının
işbirliği içinde çalışması lazım. O zaman bizim en yakın çalışma arkadaşlarımız
belediye başkanlarımız, valiler, özel idareler, belediye meclis üyeleri, il genel
meclis üyeleri, muhtarlar. Hep birlikte Türkiyenin topyekun yaşam kalitesini
yukarıya çekmek için çalışıyoruz. Yaptığımız her şey yaşam kalitemizi,
kentleşmemizin seviyesini, kentleşmemizin fiziki veya kültür altyapısını yukarıya
çekmeye çalışmak, o yüzden çok büyük işbirliğine ihtiyacımız var.
(Sürecek)
(TY-MK)