BURSA (A.A) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Nice işi
başarıyoruz. Biz Türkiye bütçesinden sınırlı pay alan bir bakanlığız. Ne yazık ki
bütçe içindeki payımız yüzde 1e bile yükselmedi. Önemli çalışmalarımız var
dedi.
Günay, Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezinde,
Bilgilendirme ve Ar-Ge Günleri kapsamında düzenlenen, Kültür Varlıklarının
Ortaya Çıkarılması, Korunması ve Sürdürülebilirlik konulu konferansa katıldı.
Paneli dinleyen Günaya daha sonra, Türk bilim insanları tarafından yürütülen
arkeolojik kazılara verdiği desteklerden dolayı Uludağ Üniversitesi tarafından
Fahri Profesörlük payesi verildi.
Günay, yaptığı konuşmada, bakanlık olarak Türkiyenin dünyada turizm
tanıtımını yaptıklarını söyledi.
Bir yandan tarihi eserleri ayağa kaldırmaya, korumaya çalıştıklarını diğer
yandan da bilimsel yazılara, araştırmalara destek verdiklerini, son zamanlarda
uluslararası destek gören ödüller alan müzeler yaptıklarını ifade eden Günay,
Nice işi başarıyoruz. Biz Türkiye bütçesinden sınırlı pay alan bir bakanlığız.
Ne yazık ki bütçe içindeki payımız yüzde 1e bile yükselmedi. Önemli
çalışmalarımız var. Çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ben onların emeğini
sadece temsil ediyorum diye konuştu.
Bakan Günay, normalde programdan erken ayrılmayı planladığını vurgulayarak,
Ama, geldi, cübbesini giydi, unvanını aldı, kimseyi dinlemeden konuştu ve
gitti denilebilirdi arkamdan. Özellikle gençler bu eleştiriyi yapmayı hiç ihmal
etmezlerdi. Kesinlikle bundan daha fazlasını yapanlar elbette var. Tabii onlara
da anlayışla bakıyorum dedi.
Bu arada program öncesinde Bakan Günayın kültür merkezine girişi sırasında,
salona alınmadıklarını öne süren ve yumurta fırlatan bir gruba, önce özel
güvenlik güçleri, daha sonra da polis müdahale etti. Polise direnen 5 öğrenci,
ekipler tarafından gözaltına alınarak polis araçlarıyla götürüldü.
Günay, kültür merkezinin çıkışında, gazetecilerin konuya ilişkin sorusu
üzerine, şöyle konuştu:
Hangi protesto ben bir şey görmedim. Benim görmediğim, duymadığım muhatap
olmadığım bir protesto nasıl bizimle alakalı olabilir. Benim duyduğuma göre
öğrenci arkadaşlar arasında böyle bir yüksek sesli bir tartışma olmuş galiba. Ama
o arkadaşların tümünü serbest bırakmışlar. Bizimle ilgili olduğunu sanmıyorum.
Belki sınavlarla ilgili olabilir; derslerine iyi çalışsınlar. Burası 40 yıllık
bir üniversite, on binlerce öğrencisi var. Demokrasiyle idare edilen bir ülkeyiz.
Bazı arkadaşlar bağırmakta, çağırmakta, siyasi iktidarın bazı yaptıklarını
beğenmemekte elbette özgürler. Ama bunların karşılıklı sevgi ve saygı
çerçevesinde olması lazım. Ben yine de arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Uzak bir yerde bağırmışlar, ben duymadım. Ama bizimle ilgili mi, sınavlarla
mı ilgili, kendi aralarında bir tartışma mı, sevgilileri yüzünden bir tartışma
mı, bunu bilmiyorum. Ama ben onların başına bir şey gelmemesi konusunda
ilgilileri uyarmaya çalışırım. Hiçbir yerde, biz zaten genç arkadaşlarımızın kötü
muamele görmesini istemeyiz. Ama onlar da hem kendi aralarındaki, hem siyasi
iktidarla ilgili tartışmaları daha sevgili, saygılı, anlayışlı olsunlar. Bu
hepimiz için iyi olur. Hepimiz bu süreçleri yaşadık. Üniversitede protesto nasıl
yapılır, ben bunları çok iyi bilirim.
Muhabir: Vedat Yücebaş
Yayıncı: Doğan Sarıtaş