ANTALYA (A.A) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Yakın bir tarihte dünyada belli kültür ve gelir düzeyindeki insanlar, Türkiyeyi görmemişlerse yaşamlarında eksiklik hissedecekler. Türkiyeyi görmek dünyada çok köklü, derin bir kültürle tanışmak anlamına gelecek dedi.
     Günay, ODEON Tourism Internationalın (OTI) kuruluşunun 20. yılı etkinlikleri kapsamında Antalya Kültür Merkezinde (AKM) düzenlenen Türkiyede Turizmin 150 Yılı adlı sergiyi gezdi ve Anadolunun Kayıp Şarkıları adlı konsere katıldı.
     Bakan Günay, konser öncesi yaptığı konuşmada, turizmin aslında barışa çağrı, insanları birbirine kavuşturmak, barıştırmak için yapılmış bir çağrı olduğunu ifade etti.
     Turizmi sadece ekonomik gelişme alanı olarak görmediğini vurgulayan Günay, marka üretmenin çok önemli olduğunu, Türkiyenin dünyaya her alanda marka çıkarması gerektiğini, özellikle turizm alanında marka oluşturması gerektiğini vurguladı.
     Geride bırakılan yüzyılda savaşlar nedeniyle turizmin evrensel bir projeye dönüştürülemediğini dile getiren Günay, Geride bıraktığımız yüzyıl talihsiz bir yüzyıl, acılarla, savaşlarla dolu, insan haklarının ihlalleri ile dolu talihsiz bir yüzyıldı dedi.
     Yeni yüzyılın eşiğinde olunduğunu kaydeden Günay, bu yüzyılda daha insanca, birbirini anlayan, dayanışma ve barış içinde bir dünya hayal edildiğini söyledi. Bu dünyayı silahlanmanın, sanayi sektörünün kuramayacağını, turizm sektörünün kurabileceğini vurgulayan Günay, Yunus Emrenin Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım sözünü hatırlatarak, insanları tanıştırmanın, buluşturmanın işleri daha kolaylaştıracağını ifade etti.
     ODEONun Rusyadan Türkiyeye 1,5 milyon insan taşıdığını kaydeden Günay, Bundan 20 yıl önce Rusyadan 500 bin insanın Türkiyeye gelebileceğine inanır mıydık- Berlindeki duvar yıkılırken biz toplumlar, birbirimizi tanımaya başladık. Şimdi Rusyadan 4 milyon insan Türkiyeye geliyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde Rusyadan Türkiyeye 10 milyon turist gelmesini hayal ediyoruz. İnsanlar buraya gelerek tanımaya, sevmeye, barışmaya, evlenmeye, yuva kurmaya başladılar diye konuştu.
     Bunu turizm sektörünün başardığını, milletleri birbirleriyle kaynaştıran sektörün turizm olduğunu dile getiren Günay, Turizm istihdamı getiriyor. Yardımların ötesinde barışı kuran sektördür. Gelecekteki daha adaletli dünyayı kuracak olan sektör bence turizm sektörüdür. O yüzden turizm sektöründeki arkadaşlarımı dünyanın geleceğini kuracak olan insanlar olarak selamlıyorum dedi.
     Türkiyenin markaya ihtiyacı olduğunu, hangi alan olursa olsun niteliği tartışılmaz isimlerin çıkması gerektiğini belirten Günay, turizm sektöründe de bir marka oluşturulması gerektiğini vurguladı.
     Her insanın Türkiyeyi görmesi yönünde bir hayali olduğunu dile getiren Günay, Yakın bir tarihte dünyada belli kültür ve gelir düzeyindeki insanlar, Türkiyeyi görmemişlerse yaşamlarında eksiklik hissedecekler. Türkiyeyi görmek dünyada çok köklü, derin bir kültürle tanışmak anlamına gelecek. Onların kişisel anı defterlerine anı olarak yazılacak. Arkadaşlarımızla bu amaç doğrultusunda çalışıyoruz diye konuştu.
    
     -Diğer konuşmacılar-
    
     Antalya Valisi Ahmet Altıparmak da Antalyanın ve Akdeniz havzasının eşsiz tarihe, kültüre ve coğrafyaya sahip olduğunu ve bu doğal peyzajın korunması gerektiğini söyledi. Bu konuda herkesin gayret göstermesini isteyen Altıparmak, Bu iş ne Kültür ve Turizm Bakanlığının ne de valiliğin işi. Turizmden ekmek yiyen, Antalyada yaşayan herkesin işi dedi.
     OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş ise turizmin, üzerinde odaklanılması gereken uzmanlık alanı olduğunu belirterek, OTI Holdingin bugün turizmin her kolunda 3 binin üzerinde profesyonel çalışanı ile 26 ülkede ve 5 kıtada faaliyet gösteren uluslararası bir şirket olduğunu söyledi.
     Bakan Günay, OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaşa Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan şair ve ressam Bedri Rahmi Eyüboğlunun kitabını, Bektaş da Bakan Günaya İznik yapımı tabak hediye etti. Törende ayrıca, Vali Altıparmak ile turizm sektörüne destekte bulunanlara çeşitli hediyeler verildi.
    
     Muhabir: Hatice Özdemir
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu