KIRŞEHİR (A.A) - Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Neşet
Ertaş, benim gözümde Anadolunun mazlum bastırılmış sesinin, içine atılmış
isyanının, çığlığının bir temsilcisidir. Bana, Neşet Ertaş Müzesi için destek
verecek misiniz diye bir soru sormayın, Neşet Ertaşla ilgili her faaliyete
destek veririm dedi.
Bakan Çelik, Kırşehirin Kaman ilçesindeki Kalehöyük Arkeoloji Müzesini
ziyaret ederek, Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Başkanı Dr. Sachihiro Omura ve
müze müdür vekili Pınar İlmandan bilgi aldı.
Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Çelik, Kalehöyük Arkeoloji
Müzesinde çok gurur verici çalışmaların yapıldığını gördüğünü söyledi.
Japon Hükümeti ve Prens Tomohito Mikasanın buraya olan ilgisinin takdirle
anılması gerektiğini ifade eden Çelik, Japon bilim adamlarının, hocamızın
Türkiye sevgisi, Anadolu sevgisi, Anadoludaki mirasa sahip çıkma konusundaki
hassasiyeti çok önemli dedi.
Kamanda, Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışanlarının haricinde, mülki
amirlerin, milletvekillerinin ve yerel halkın bu kültürel mirasla iç içe
yaşamalarının çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Çelik, şöyle konuştu:
Biz, ülkemizde Anadolumuzda kazı yapan misafirlerimizin çalışmalarını her
zaman takdirle karşılıyoruz. Ama, Anadolu gibi bir mücevhere sahip çıkma
anlamında her zaman istediğimiz hassasiyeti bulamıyoruz. Buradaki kazı alanındaki
çalışmalarda gösterilen hassasiyet, kazı alanının korunması, buraya bu düzenin
yapılması, enstitünün yapılması, dünyanın en büyük ikinci Japon bahçesinin
yapılması, Japon dostlarımızın dünya kültürel mirasına ve Anadolunun tarihsel
mirasına gösterdikleri saygının bir ifadesidir. Biz de, bu sebeple kendilerine
teşekkür ediyoruz. Hep beraber gezdik. Bütün arkadaşlarımız, bu müzede çalışan
arkadaşlarımız, uzmanlarımız burayı artık bir hayat tarzı olarak benimsemişler.
-Anadolu insanlık tarihinin mücevheri-
Çelik, Anadolunun binlerce yıllık bir tarihin üzerinde durduğuna işaret
ederek, şöyle devam etti:
Yüzlerce medeniyet gelmiş geçmiş. Bu medeniyetlere baktığınızda ticaret
yollarından kurdukları eserlere kadar hep gelişmiş medeniyetler. Hep ilerlemeci
bir anlayışla okuruz tarihi, Geçmiş çağlarda insanlar ilkeldi, ondan sonra
insanlık ilerledi diye. Ama bakıyorsunuz ki öyle değil. Aslında çok ileri,
yüksek kapasiteye sahip kavimler gelmiş, medeniyetler gelmiş. Daha sonra bunlar
tarih sahnesini terk etmişler. Ama kalıcı olanlar, bu tip eser bırakanlar olmuş.
Medeniyet kuranlar olmuş. Tarihsel mirasa ve medeniyet eserlerine sahip çıkmak,
bir bakıma kendi mirasımıza sahip çıkmak olduğu kadar, yeryüzü mirası içerisinde
kalıcı olmanın da yolu. Burada, kim bilir bilmediğimiz askeri açıdan çok güçlü,
iktisadi açıdan çok güçlü başka medeniyetler de gelmiş geçmiş olabilir. Ama bizim
bugün dokunabildiğimiz, devletler, milletler tarihsel miras bırakanlardır.
Kültürel miras meselesi herhangi bir faaliyet değildir, bir milletin geçmişi ile
ilgili bir mesele de değildir. Bir milletin geleceği ile ilgili bir meseledir.
Kalehöyük Müzesinde şimdiye kadar yapılan çalışmalardan çok daha fazlasına
ihtiyaç olduğunu dile getiren Bakan Çelik, Çünkü, bu höyükte bir medeniyet ve
çeşitli çağlar barınıyor. Şunun şuurunda olmamız gerekiyor; Anadolu dediğimiz yer
insanlık tarihinin bir mücevheri. Şu anda üzerine bastığımız bu toprak parçasıyla
yüzlerce medeniyetin, devletin ve milletin mirasçısı olarak buradayız. Bunu da
hak ediyoruz. Burayı kılmak için büyük bedeller ödedik. Burada bir millet olarak
varız. Ama aynı zamanda bizden öncekilerin de mirasçısıyız. Bu mirası geleceğe
taşıma konusunda bu faaliyetlerin çok büyük önemi var diye konuştu.
Çocukların, yerli halkın buradaki kültürel faaliyetle iç içe yaşamasının
kendisini çok sevindirdiğini ifade eden Bakan Çelik, şunları söyledi:
Bizim hedeflediğimiz şey şu; kültürel hayat, kültürel programlar elit
faaliyetler değildir, seçkin faaliyetler değildir. Vatandaşın gündelik hayatının
bir parçasıdır. Öyle olmalıdır. Anadolu zaten böyle bir yerdir. Ben burada en çok
şunu takdir ettim; kültürel faaliyetlerin, tarihsel mirasın buradaki halkın
hayatının bir parçası haline getirilmesi konusundaki çalışmalar çok gurur verici.
Her yerin böyle olmasını istiyoruz. Burada gördüğüm şeyler beni fazlasıyla mutlu
etti. Bu titizliğin, kapsamlı çalışmanın diğer yerlere de örnek olmasını
umuyorum. Benim için Kırşehir ziyareti unutulmaz olarak başladı o şekilde devam
ediyor diye konuştu.
-Neşet Ertaş Müzesi-
Kırşehirde kurulması planlanan Neşet Ertaş Müzesine destek verip
vermeyecekleri konusundaki bir soru üzerine de Bakan Çelik, Neşet Ertaşın
Kırşehirden ibaret olmadığını, ancak Kırşehirlilerin bu değerinden dolayı gurur
duymaları gerektiğini vurguladı.
Bakan Çelik, şunları kaydetti:
Ama, Neşet Ertaş, Türkmen geleneğinin, Anadolunun en önemli kültürel
boyutunun bir temsilcisi. Aslında, Neşet Ertaşın sanatçı boyutu çok büyüktür
ama, Neşet Ertaş, benim gözümde Anadolunun mazlum, bastırılmış sesinin, içine
atılmış isyanının, çığlığının bir temsilcisidir. Dolayısıyla, Neşet Ertaş,
Anadolunun her tarafındaki mazlum insanların, bir kenara itilmişlerin, sesi
çıkmayanların sesi olmuştur. Bana, Neşet Ertaş Müzesi için destek verecek
misiniz diye bir soru sormayın. Neşet Ertaşla ilgili her faaliyete destek
veririm.
Çelik, program sonunda Dr. Sachihiro Omuraya çalışmaları dolayısıyla
Japonca teşekkür etti.
Kültür ve Turizm Bakanı Çelike Vali Özdemir Çakacak, AK Parti Kırşehir
milletvekilleri Abdullah Çalışkan, Muzaffer Aslan, Kırşehir Belediye Başkan
Vekili Veli Şahin, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Osman Murat, AK
Parti Kırşehir İl Başkanı Salih Çetinkaya ve daire müdürleri de eşlik etti.
Muhabir: Aykut Aktaş / Abdullah Yıldız / Orhan Cahbulatel
Yayıncı: Şükran Yücel