KAYSERİ (A.A) - Esma Aygün - Kayseride koruyucu aile olarak
sahiplendikleri kas hastası gence 20 yıldır şefkatle bakan çift, 3 yıldır solunum
cihazına bağlı yaşayan manevi evlatlarının başından ayrılmıyor.
Hamza Mert (61) ve eşi Sebahat Mert (56), 3 çocukları olmasına rağmen zaman
zaman yurtları ziyaret ederek, kimsesiz çocukları evlerinde misafir etmeye
başladı. 1992 yılında, evlerinde misafir ettikleri çocuklardan 3 yaşındaki
Mustafa Kantarın koruyucu ailesi olmaya karar veren çift, 2 yıl sonra kas
hastası olduğunu öğrendikleri manevi evlatlarına daha büyük sevgi ve şefkatle
bağlandı.
Hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum Mustafayı kendi
çocuklarından ayırt etmeyen çift, manevi evlatlarının ilköğretimi bitirmesini de
sağladı.
Hastalığı ilerlediği için yatalak olan ve son 3 yıldır solunum cihazına
bağlı yaşayan 23 yaşındaki Mustafa, koruyucu ailesinin desteği sayesinde yeniden
ayağa kalkacağı günü bekliyor.
-Oğlum yeniden ayağa kalkacak inşallah-
Hamza Mert, AA muhabirine yaptığı açıklamada, misafir ettikleri Mustafa
Kantarı 3 ay sonra yurda bıraktıklarında büyük bir boşluk hissettiklerini
belirterek, Mustafa 3 ay yanımızda kaldı. Tekrar yurda götürdüğümüzde adeta
mahallemiz başımıza yıkıldı. Ertesi gün yeniden aldık ve koruyucu ailesi olduk
dedi.
Mustafaya 5 yaşındayken kas hastalığı teşhisi konulduğunu anlatan Mert,
şunları söyledi:
16 yılını tekerlekli sandalyede geçiren Mustafa, 3 yıldır da yatalak
olarak cihazlara bağlı yaşamını sürdürüyor. Annesi bir dakikalığına bile mutfağa
gitse ben yanında kalırım, ben gidersem o bekler. Bir ağabeyi, iki de ablası var.
Mustafa bizim gülümüz, parçamız. Kimselere değişmem. 3 yıl öncesine kadar odası
ayrıydı, çok iyi bilgisayar kullanıyordu. 8. sınıfa kadar okula tekerlekli
sandalye ile götürdük. Zaman zaman sırtımızda taşıdığımız da oldu. İkinci kattaki
evimize çıkmakta zorlanınca, hayırseverlerimiz Mustafa için asansör yaptırdı.
Şartlar el vermediği için liseyi okuyamadı. Oğlum yeniden ayağa kalkacak
inşallah, yeniden onunla tatile gideceğiz.
-Tek isteğimiz yedek bir solunum cihazı-
Mert, Mustafanın bakımı için Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesinde hasta bakımı eğitimi aldıklarını belirterek, Oğlumuz solunum,
balgam ve oksijen cihazlarına bağlı yaşıyor. En mühim olanı, solunum vantilatörü.
Bu cihaz arızalandığı zaman Mustafayı yoğun bakıma kaldırmak zorunda kalıyoruz.
Tamir edilene kadar yoğun bakımda kalıyoruz. Hayırseverlerimiz bize bir tane
yedek vantilatör alırsa, yoğun bakımda kalmayız. Arızalandığı zaman büyük
sıkıntıya giriyoruz. Mustafayı, şırıngayla mama enjekte ederek besliyoruz. Her
şeyimiz tamam, tek isteğimiz yedek bir solunum cihazı diye konuştu.
-Koruyucu aile olmanın lezzeti başka-
Koruyucu aile olmanın kendilerine farklı duygular yaşattığını vurgulayan
Mert, Koruyucu aile olmanın lezzeti başka. Dünyaya bir daha gelse, yine
Mustafayı evlat olarak alırdım. Koruyucu aileliği herkese tavsiye ederim. Bu
duyguyu tadan bir daha bırakamaz. İnsanın içinde yeter ki bir sevgi olsun. On
tane çocuğu da olsa insan, yine koruyucu aile olur, yeter ki sevsin ifadelerini
kullandı.
Sebahat Mert ise Mustafayı, diğer çocuklarıyla aile ortamında yetişmesi
için evlerine aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
Yurtlarda kalan çocuklar ev ortamı istiyorlar. Yurtlarda maddi olarak her
şeyleri var ama ev ortamını bilmiyorlar. Mustafa, hastalığından dolayı sürekli
yattığı için vücudunda yaralar oluşmasın diye sık sık farklı pozisyonlarda
yatırıyoruz. Kalkamadığı için banyosunu özel malzemelerle yaptırıyoruz. Solunum
cihazlarından dolayı elektrik faturası çok geliyor. Bir de cihaz sık sık
arızalanıyor. Bu konuda yardım bekliyoruz.
Yayıncı: Ahmet Kayır