BURSA (A.A) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı
Derviş Eroğlu, Ben lisedeyken hep geleceğimi Hava Harp Okulunun talebesi
olarak sonra hava pilotu olarak gördüm. Lise son sınıfta o zaman İzmirde bulunan
Hava Harp Okuluna bir müracaatta bulundum. Bana verilen cevaba çok üzülmüştüm.
Bana, Siz İngiliz vatandaşı olduğunuz için Harbiye sizi kabul etmiyor dediler
dedi.
Eroğlu, Bursa Gazeteciler Cemiyeti (BGC) tarafından Basın Kültür
Sarayındaki Uğur Mumcu Sahnesinde düzenlenen Yüz Yüze Söyleşileri
programında yaptığı konuşmada, çocukluk döneminin İngiliz yönetimi altında
geçtiğini ve bu nedenle cumhurbaşkanı olmayı hayal dahi edemediğini ancak Hava
Harp Okulunda eğitim görüp pilot olma hayalini kurduğunu ifade etti.
Liseyi bitirdiğinde Kıbrısta hala İngiliz idaresinin olduğunu belirten
Eroğlu, bir çocuğun kendisine programdan önce, Sen çocukluğunda cumhurbaşkanı
olmayı hayal ettin mi- diye sorduğunu hatırlattı.
Eroğlu, şöyle devam etti:
Hayal etmemin imkanı yoktu. Çünkü İngiliz idaresi altında yaşıyorduk ve
demokratik bir ülke değildi. Yani kendi kendimizi yönettiğimiz bir yapı yoktu. O
yaşlarda başbakanlığı, cumhurbaşkanlığını hayal etme diye bir durum olmazdı.
Benim başka bir hayalim vardı. Ben lisedeyken hep geleceğimi Hava Harp Okulunun
talebesi olarak sonra hava pilotu olarak gördüm. Lise son sınıfta o zaman
İzmirde bulunan Hava Harp Okuluna bir müracaatta bulundum. Bana verilen cevaba
çok üzülmüştüm. Bana, Siz İngiliz vatandaşı olduğunuz için Harbiye sizi kabul
etmiyor dediler. O zamanlar Kıbrısta yaşayanlar Türk mü, değil mi tartışması
bile yapılıyordu. Anadolu halkı, Kıbrısta yaşayanların Türk olduğunu Anadoludan
oraya gönderildiğini bilmemiş olabilirdi. O zaman bizim pasaportlarımızda
milliyeti Türk, tebaası İngiliz, dini İslam, Hanefi ve Sünni yazıyordu.
Olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi Türkiyenin etkin ve fiili
garantörlüğüdür diyen Eroğlu, kırmızı çizgilerinden birinin bu olduğunu,
Rumların ise meclislerinde Türklerin garantisini kabul etmediklerini, Türk askeri
varlığını Kıbrısta görmek istemediklerini belirtti.
-Türkiyenin garantisinde bu topraklarda huzur ve güven içinde
yaşıyoruz-
Başbakanlığı döneminde, Türkiyenin etkin ve fiili garantisi olmazsa
olmazımızdır diyerek karar aldığını hatırlatan Eroğlu, şunları söyledi:
Bugün meclis kararı var ve orada duruyor. Çünkü biz ancak Türkiyenin
garantisinde ve güvencesinde o topraklarda huzur içinde yaşıyoruz. Bugün
Kıbrısta eksik olan güvendir. Bir güvensizlik var. Biz Rumlara güvenmediğimiz
gibi Rumlar da Türkiyeye güvenmiyor. Dolayısıyla Kıbrısta bir tane Türk askeri
görmek istemediklerini rahat rahat söylüyorlar. Bugün mutluyuz. Biz Türkiyenin
garantisinde bu topraklarda huzur ve güven içinde yaşıyoruz. Dünya bizi tanımasa
da bir devletin çatısı altındayız. Bu bizim mücadelemizin meyvesidir. Mühim olan
bu devlete sahip çıkmak. Benim bir B planım var. B planımız, dün yaşananları
unutmadan, dersler çıkararak, var olan gerçekleri dikkate alarak, bir plan
çıkarmak. Bu Rum tarafından yapılan anlaşma arzusuna bağlıdır.
Kıbrısta yaşayanların bir başka ülkeye, Türkiyeye giriş çıkış yapmadan
gidemediğini aktaran Eroğlu, Benim gencim Avrupanın herhangi bir takımında,
dünyanın herhangi bir tanınmış ülkesinin takımlarıyla maç yapamaz. Yaptığı zaman
FIFA cezalandırıyor. Para cezası veriyor. Ankara Gençlerbirliği bunu kırarım
düşüncesiyle bir maç yaptı para cezası aldı. Birincisi para cezası, ikincisi
FIFAdan atılırsınız diye ihtar. Böyle durumlarla karşılaşılıyor diye
konuştu.
Eroğlu, soru soran gazetecinin olmadığı ülkede özgürlükten
bahsedilemeyeceğini dile getirerek, Bir ülkede basın özgürlüğü yoksa
demokrasiden bahsedemezsiniz. Bizim ülkemizde bu özgürlük var. Ama son zamanlarda
değişiklikler de oldu. Kraldan çok kralcı köşe yazarlarını görmekteyiz.
Muhalefete ve hükümete yakın köşe yazarlarını görebiliyoruz. Ben bu zamana kadar
bir gazeteciyi mahkemeye verdim. Daha sonra özür diledi. Ben de davamı geri
çektim dedi.
Deniz altından döşenecek boru hattı ile Türkiyeden KKTCye su taşınacağını
hatırlatan Eroğlu, 7 Mart 2014 yılında suyun akmaya başlayacağını da sözlerine
ekledi.
Muhabir: Cem Şan
Yayıncı: Tarkan Demir