TOKAT (A.A) - Ekber Türkoğlu - Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ)
Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Resul
Gerçekcioğlu, muşmulanın, nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarının
doğal ilacı olduğunu bildirdi.
Gerçekcioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, muşmulanın, yenidünya ile
yakın ilişkili olduğu düşünüldüğünden, Japon muşmulası olarak da adlandırıldığını
belirtti.
Muşmulanın, yaprağını döken, genellikle 3-5 metre boyunda, küçük taç
yapısına sahip bir bitki olduğunu ifade eden Gerçekcioğlu, Ağaçları verimli
olup uzun ömürlüdür. Çiçekleri beyaz ve pembe renklidir ve erselik yapıdadır.
Çiçekleri, Mayıs-Haziran aylarında açarlar. İlkbahar geç donlarından zarar görme
olasılığı yoktur. Meyveleri, yuvarlak veya oval, etli, 5 çekirdekli, sertken
buruktur, yumuşayınca yenir. Anadoluda döngel(töngel) ve beşbıyık olarak da
bilinir. Yaklaşık 3 bin yıl önce İranın kuzeyinde yetiştirildiğine dair
kayıtlara rastlanmaktadır. Günümüzde ise, ancak sınırlı alanlarda kültürü
yapılmaktadır diye konuştu.
Prof. Dr. Gerçekcioğlu, şöyle konuştu:
Muşmula, çeşitli şekerler, organik asitler, pektin maddeleri yanında, C
vitamini, karoten ve polifenoller (vücut direncini artırır) gibi antioksidan
(yaşlanmayı geciktirir) ve antikanserojen maddelerce de çok zengindir. Muşmula
özellikle, nezle, grip ve soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarının doğal
ilacıdır. Aynı zamanda doğal bir lif deposudur. Muşmula meyvelerindeki polifenol
oksidaz aktivitesi diğer birçok bitki türünde tespit edilen değerlere göre
oldukça yüksektir. Muşmula, kış aylarında sevilerek tüketilen bir kaç meyve
türünden birisidir. Ticari olarak yetiştirildiği ülkelerde (Almanya, Hollanda
gibi) iri meyveli Royal, Nottingham, ve Dutch gibi birkaç ticari çeşitleri
bulunmaktadır. Ticari olmasa bile Avrupa ülkelerinin büyük çoğunluğunda ev
bahçelerinde, ilaç bitkisi gibi yaygın olarak yetiştirilmektedir.
-Türkiyede nesli tehlikede-
Muşmulanın Türkiyede neslinin tehlikede olduğunu belirten Gerçekcioğlu,
Meyve, çevresel ve diğer baskılarla genetik erozyona uğramakta ve yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya bulunmaktadır dedi.
Prof. Dr. Resul Gerçekçioğlu, meyvenin genetik kaynaklarındaki çeşitliliğin
saptanması, toplanması ve korunmasının, sürdürülebilirlik bakımından son derece
önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
Bitki genetik kaynakları ve bitkisel çeşitlilik açısından dünyadaki nadir
ülkelerden birisi olan Türkiyede, bunların korunmasına yönelik çalışmalar
1960lı yıllardan bu yana yürütülmektedir. Bu amaçla yürütülen ve Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığının da öncelikli konuları arasında olan bu tür
çalışmalardan biri olan, GOÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümünde
yürütülen Tokatın Muşmula Populasyon Haritası, Tür Dağılımı, Genetik Kaynak
Muhafazası ve Çeşit Geliştirme projesinde epeyce mesafe aldık. 2009 yılında
başlanan projemiz halen devam ediyor. Bu proje ile iri meyveli, verimli çeşitler
geliştirilerek, ülke tarımına katkıda bulunmayı amaçladık.
Yayıncı: Cemal Coşkun