KOCAELİ (A.A) - Kış aylarında sık görülen göz kuruluğunun gözde
körlüğe gidebilecek ciddi durumlara yol açabildiği bildirdi.
İzmit Dünyagöz Hastanesinden Opr. Dr. Yusuf Yıldırım, yaptığı yazılı
açıklamada, gözde yanma, batma, kızarma, kumlanma gözün çabuk yorulması gibi
şikayetlerin nedeninin göz kuruluğu olabileceğini ifade ederek, bu durumun erken
safhada tedavi edilmesi gerektiğini kaydetti.
Yıldırım, gözyaşının temel görevlerinin, gözün şeffaf ön yüzeyi olan
korneanın sinirlerinin tahriş olmasını engellemek ve gözün net, rahat görüşünü
sağlamak olduğunu bildirerek, gözün ön tabakasını kaplayarak pürüzsüz hale
getiren gözyaşı, gözün oksijen almasını ve beslenmesini sağladığını anlattı.
Gözyaşı yapısında bulunan maddeler sayesinde dışarıdan gelen hastalıklara
karşı gözün savunma bariyeri konumunda olduğunu ve yabancı maddelerin göze teması
durumunda gözü yıkayarak temizlediğini anlatan Yıldırım, Göz kuruluğu gözde
uzun vadede ciddi problemlere hatta körlüğe gidebilecek durumlara yol açabilir
dedi.
Klimalı ortamlar ve uzun süre bilgisayar başında kalmanın göz kuruluğunu
tetiklediğini dile getiren Yıldırıl, şunları kaydetti:
Günümüzde maalesef zamanımızın büyük kısmını klimalı, kuru hava ile
havalandırılan ofislerde ve bilgisayar başında geçirmek zorundayız. Bu çevresel
şartlar ciddi göz kuruluklarına yol açabilir. Bu sebeple ekran başında ve ofiste
çalışanların düzenli aralar ile göz kontrolü yaptırmaları gereklidir. Bunun
yanında açık hava şartlarında çalışanlar için de belli riskler mevcuttur. Küresel
ısınma ile birlikte atmosferinde değişmesi açık hava şartlarında çalışanlarında
da benzer durumların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir.
-Tedavisi-
Göz kuruluğu tedavisinde temel amacın göz ıslaklığını temin etmek yani
gözyaşını arttırma ya da kaybını azaltmak olduğunu vurgulayan Yıldırım, kanser
tedavisinde kullanılan bir ilacın damla formunun göz kuruluğunun tedavisinde
kullanıldığını belirti.
Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
Öncelikle bulunulan odanın nem oranı arttırılmalı, güneşli ortamlarda
güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Sık aralıklarla kullanılan suni gözyaşları
tedavimizin ilk basamağıdır. Fakat suni gözyaşları orta ve az dereceli
kuruluklarda yeterli olup daha ileri durumlarda yeterli olmayabilir. Gözyaşı
kanallarına gözyaşı kaybını azaltmak adına geçici olarak tıkaç takılması, aynı
bölgenin kalıcı olarak tıkaçlarla kapatılması ve daha da ileri durumlarda ise
temel olarak kanser tedavisinde kullanılan ilaçların seyreltilmiş hallerinden
oluşan ilaçlarla gözyaşı salgılama sisteminin yeniden düzenlenmesi gibi yöntemler
uygulanmaktadır.
Muhabir: Necdet Doğruyol
Yayıncı: Murat Paksoy