KIRIKKALE (A.A) - Bölgesel Amatör Ligde mücadele eden MKE
Kırıkkalespor eski teknik direktörü Harun Aydoslu, uzun bir süredir büyük bir
onur ve gururla yaptığı, MKE Kırıkkalespor teknik direktörlük görevinden gördüğü
lüzum üzerine istifa ettiğini bildirdi.
Aydoslu, istifa nedeni hakkın da çok detaylı bir açıklama yapma gereğini
duymadığını, ancak istifasından sonra kendisi ve ailesi üzerinden devam eden
karalama kampanyalarına karşı sadece spor kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla
gördüğü lüzum üzerine bu noktaya nasıl geldiğini paylaşmak istediğini belirterek,
yaklaşık 13 haftadan bu tarafa her maçtan sonra skor ne olursa olsun maç öncesi,
maç sırası ve maç sonrası sadece şahsına ve ailesine yönelik eleştiriden uzak
karalama kampanyası karşısında hep suskun kaldığını kaydetti.
Küfür eden her kim olursa olsun küfür işiteceğini bilmesi gerektiğini ifade
eden Aydoslu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Şahsıma yapılan haksız eleştirileri yapan kişilerin Harun Aydoslunun kim
olduğu, futbolculuk ve antrenörlük hayatında neler yaptığı hakkında en ufak bir
bilgisi bile olmadan yaptıkları eleştirilere ve yorumlara cevap vermek için bu
zamana kadar neler yaptığımız sporla ilgilenen her kişinin çok iyi bildiği ama
bazı kişilerin ısrarla görmek istemediği konulardır diye düşünüyorum. Bunları
gerçek taraftarımızın affına sığınarak kısaca açıklamak istiyorum. Harun Aydoslu,
MKE Kırıkkalespor altyapısından yetişmiş 17 sene profesyonel futbol oynamış, 8
sene takım kaptanlığı yapmış, kulüp tarihinde en fazla lig maçlarında forma
giymiş futbolcularındandır. Harun Aydoslu, futbolculuk hayatı boyunca bu kulüpte
futbolcu olarak şampiyonluk kupasını kaldırmış, takımın 2. Lige çıkmasında etkin
rol oynamış biridir. Harun Aydoslunun 2002 yılından bu tarafa çalışmış olduğu
sezonlarda elde ettiği başarılar asla küçümsenecek boyutta değildir. Bu süre
zarfında altyapı sorumlusu iken ekibiyle yapmış olduğu çalışmalar sonucu birçok
genç oyuncuyu A takıma ve Türk futboluna kazandırmıştır. Harun Aydoslu, 2002
sezonu sonunda A takımda son 4 hafta görev almış, sıralamada sonuncu olan,
düşmesine kesin gözüyle bakılan profesyonel takımımızın 4 haftada aldığı 9 puanla
ligde kalmasını sağlayan teknik adamdır.
Harun Aydoslu, 2005-2006 sezonunda göreve geldiği 13. haftada profesyonel
takımda 3 seneyi aşkın görev yapan, bu süre zarfında yapılması kolay kolay mümkün
olmayan ilkleri başarmış, bütün spor kamuoyunun takdirini kazanmış bir kişidir.
2006-2007 sezonunda 18 hafta boyunca hep sıralamada birinci kalmayı başarmış,
ligi lider başlayıp lider bitirmiş, takımını ekstra play-of lara taşımış,
şanssızlık eseri Bank Asya 1. Ligin kapısından dönmüş bir takımın antrenörüdür.
Ayrıca 2007-2008 sezonunda çok genç bir kadroya rağmen Fortis Türkiye Kupasında
ilk 20 takım arasında kalmayı başaran 2. Ligin temsilcisi bir takımın teknik
sorumlusudur. Harun Aydoslu, 2010-2011 sezonunda kulübün içinde bulunduğu
transfer yasağına ve kadrosundan 9 tane futbolcunun başka takımlara transfer
olmasına rağmen bitime 3 hafta kala 43 puanla 3. Ligde en fazla gol atan, gol
kralı çıkaran ve Türkiyede ligde kalmayı başaran tek takımın teknik
direktörüdür.
Aydoslu, kendisinin 2011-2012 sezonunda 4 transfer döneminde dışarıdan
kadrosuna oyuncu alamayan, bu süre içerisinde takımda oynayan 5 oyuncusunu
kaybeden ve bütün bu olumsuzluklara rağmen ligde kalmayı son haftaya kadar
taşımayı başarmış bir spor adamı olduğunu belirterek, açıklamasını şöyle
sürdürdü:
Yukarıda kısaca, genelde bütün spor camiasının bildiği; fakat bazılarının
ısrarla görmek istemediği bu başarıları bütün çıplaklığıyla kamuoyuyla paylaşmak
istiyorum. Tabi ki takdir başarıda ve başarısızlıkta objektif değerlendirme
yapacak olan dürüst, gerçekçi ve kişilikli taraftarımızın dır. Bu sezon başında
düşmüş olduğumuz BAL liginde yönetim kurulumuzun bizimle çalışma isteği
karşısında bizlerde neler yapabileceğimizi gerçekçi bir şekilde ortaya koyduk. Bu
şehrin ve kulübün mali ve sosyal yapısını iyi bilen birisi olarak kulübümüzün
içinde bulunduğu durumu, sebeplerini ve bu kötü durumdan takımın nasıl çıkacağını
kısa ve uzun vadede neler yapılabileceğini tüm gerçekleriyle ortaya koyduk. Bu
kulübün bulunduğu durumdan nasıl çıkacağı, nasıl bir bütçeyle nasıl bir takım
oluşacağı, gelecek adına yapılabilecek yatırımlar ile ekonomik ve sportif
yapılanmayı çok iyi etüt edip masaya yatırdık. Hiçbir zaman ne şahsımın ne de
yönetim kurulunun bu sezon için şampiyonluk gibi söylenmesi kolay uygulaması çok
ta kolay olmayan ucuz bir taahhüdü olmamıştır. Tabi ki en büyük isteğimiz bu
takımın en kısa zamanda bir üst lige çıkmasıdır. Takım kurarken bütçemize uygun
bir takım kurma ilk hedefimiz olmuştur. Bir alış veriş merkezine girdiğimiz zaman
belki canımız çok şey istiyor olsa bile, bizler paramız kadar veya
ödeyebileceğimiz kadar alış veriş yapıyoruz. Bizimde yapmak istediğimiz vaatlerin
yerine getirildiği ekonomik genç ve dengeli bir takım oluşturmak oldu.
İstifa kararının ardından kişilerin tavır hareket ve söylemleri kendilerini
bağladığını belirten Aydoslu, açıklamasını şöyle sürdürdü:
Yaşananlar bütün çıplaklığı ile ortadadır. Görev yaptığım bir yerden
ayrıldıktan sonra konuşmak, kurum ve kişiler hakkında yorum yapmak, derinlemesine
bilmediğim olaylar hakkında hüküm vermek, benim tarzım ve üslubum değildir.
Yaşanan olayları yakından takip eden her sporsever yakinen görmüştür. Bu sezon
özellikle MKE Kırıkkalespor düşmanları her nedense gerçek yüzlerini açık seçik
ortaya koymuştur. Bir kaleyi alamıyorsan kuşatamıyorsan tarihte bunun örnekleri
vardır ki oda şudur; kaleyi içerden almak için içeriyi karıştırarak, kargaşa
çıkararak, içerden dışarıya bilgi ve materyal verecek zayıf karakterli insanlar
yani bürütüsler bulunur. Böylece o bürütüsler sayesinde kaleyi alma bölme ve
parçalama daha kolay olur. Maalesef bu tuzağa düşen kişiler her dönem ortaya
çıkmıştır. Benim hiç şüphem yok ki bu sene bu takım üzerinde oynanan oyun budur.
Bu oyunun figüranları tek tek ortaya çıkacak ve önce vicdanları varsa
vicdanlarına daha sonra da spor kamuoyuna hesap verecektir. Kendi hatalarını ve
yaptığı yanlışlığı örtmek için olayları saptırmak ekmeğine bıçak saplamak her
halde nefsine yenik düşen çıkarı uğruna her türlü ahlaksızlığı yapabilecek
kişilere has bir özellik olsa diye düşünüyorum. Kişisel menfaati uğruna birçok
değeri yıkan kişiler önce kendi vicdanlarına daha sonra da Yüce Yaradan huzurunda
hesap vereceklerdir. Şunun da bilinmesi isterim ki bu tuzaklara asla boyun
eğmeden takımımızın en iyi yerde ligi bitireceğine inancım sonsuzdur. Görev de
kaldığım sürece bizlere güvenen desteklerini her zaman yanımda hissettiğim başta
belediye başkanımıza, spor kamuoyuna, gerçek kişilikli taraftarımıza, takımla
ilgili yöneticilerimize, samimi, vefalı futbolcu kardeşlerime, tarafsız,
objektif, dürüst yayın yapan yerel basınımıza ve bizlere hizmet veren
personelimize teşekkür eder saygılar sunarım.
Yayıncı: Emrah Yaşar