MALATYA (A.A) - Tuba Karahan - Malatyada, görmeyenlere göz
olabilmek için Braille alfabesini, duymayanlara ses olabilmek için işaret dilini
öğrenen din görevlisi Şinasi Birişik, engellilere gönül gözü ve duygu dili olacak
Kuran-ı Kerimi öğretmek için 6 yıldır büyük bir özveriyle çaba sarfediyor.
Görme, işitme ve hafif zihinsel engelli öğrencilere, İslam dini ve dualarla
Kuran-ı Kerimi öğretmeye çalışan Birişik, engellilere hizmeti Hakka hizmet
olarak görüyor. Diyanet İşleri Başkanlığının çalışmalarıyla engellilik alanına
ilgi duymaya başlayan Birişik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 23 yıldır
yürüttüğü görevinin son 6 yılını engellilik alanında çalışma yaparak geçirdiğini
belirtti.
İlk etapta engellilerle iletişime geçebilmek için Halk Eğitim Merkezi
kurslarından işaret dilini, görme engelli bir öğretmenden de Braille alfabesini
öğrendiğini anlatan Birişik, engellilerin din eğitimi alması konusunda ciddi
eksiklikler olduğunu görmesi üzerine bu alana kafa yormaya başladığını dile
getirdi.
Önce kursa gelen engellilerin tüm ilgi alanlarını öğrenmeye çalıştığını
kaydeden Birişik, onların sevdiği ve sevmediği şeyleri, bütün özelliklerini, özel
günlerini not ederek, kendi davranışlarını da buna göre şekillendirdiğini
anlattı.
Birişik, zamanının büyük bir bölümünü engelli öğrencileriyle geçirmeye
çalıştığını belirterek, böylece öğrencilerinin dünyasına daha kolay girebildiğini
ve onlarla daha sıkı bağlar kurabildiğini kaydetti.
Engellilere bakış açısını Ben onları engelli görmüyorum. Ben kendilerine
bu konuda hizmet vermeyenleri, onları görmeyenleri engelli olarak görüyorum
şeklinde anlatan Birişik, engellilere dini öğretirken sabır gösterilmesi
gerektiğini vurguladı.
-Dini öğrenmek dünyalarını aydınlatıyor-
Engelli öğrencilerin de kendi ilgisine olumlu yanıt verdiğini ifade eden
Birişik, öğrencilerinin Kuran-ı Kerimi, İslam dinini öğrenmeye hevesli
olduklarını söyledi.
Birişik, dini eğitimin engellilerin dünyalarını aydınlatarak öz güvenlerini
artırdığını anlatarak, öğrencilerinin kursa gelirken daha da mutlu olduklarını
vurguladı.
Sağlıklı insanlara göre daha uzun süre alsa da engellilere dini öğretmenin
vazifeleri olduğunu vurgulayan Birişik, engellilerin de dinini öğrenme hakkı
bulunduğunu belirterek, Biz öğrendiğimizi öğretmezsek, onlara aramızda yer
vermezsek mutlaka hesabı sorulacaktır. Onlara hizmeti, Hakka hizmet gibi
görüyorum. Nasıl bir cenaze yerde olduğu sürece oradaki halk sorumluysa, onlar da
bilgisiz kaldığı sürece bundan biz sorumluyuz. Bizi biz yapacak, kendimize
getirecek olan, bizim onlara verdiğimiz hizmettir. Biz onları görmezsek, hizmet
etmezsek biz olamayız şeklinde konuştu.
-Engelli bir öğrencinin duası-
Engellilerle çalışmaya başladığı ilk dönemlerde bir öğrencinin, kendisine
çok dua ettiğini söylediğini aktaran Birişik, Bana nasıl dua ediyorsun diye
sordum. O da Allahım bana öteki dünyada iki çift göz ver ki birini hocama
hediye edebileyim diye dua ettiğini söyledi. Bu beni inanılmaz duygulandırdı ve
bu alana daha da eğilmemi, onlara daha da sıkı sarılmamı sağladı ifadesini
kullandı.
Birişik, pek çok camide engelliler için düzenlemeler bulunmadığına işaret
ederek, engellilerin rampa, kılavuz, yol gibi talepleri olduğunu bildirdi.
Birişik, din görevlilerinin engellilikle ilgili kurslara katılarak, camilerinde
engelliler için ne gibi eksiklikleri bulunduğu görmesi gerektiğini belirtti.
-Görme engelli Kamil Çelik hafız olmak için uğraşıyor-
Hem görme hem işitme hem de hafif zihinsel engelli öğrencilerin yer aldığı
kursta, kimi öğrenciler henüz duaları öğrenirken, bazıları işaret diliyle Kuran
alfabesini bazıları da Braille alfabesiyle Kuran-ı Kerimi öğreniyor.
Yaklaşık 4 yıldır Kuran öğrenmek için kursa katılan görme engelli Kamil
Çelik, Kuran-ı Kerimi öğrenmeyi çok istediğini belirterek, hafız olmak için
çalıştığını anlattı.
Uzun süredir Kuran öğrenmek istediğini ancak bu kursla yeni tanıştığını
belirten Sahre Yetiş de Kuran öğrenmenin kendisini mutlu ettiğini söyledi.
Engelli öğrencilerden Sevda Fırat ise kursa heyecanla katıldığını ifade
etti.
Yayıncı: Murat Paksoy