SİVAS (A.A) - Önder Felek - Hititler döneminde Yukarı Ülke
olarak adlandırılan Sivasta, Yıldızeli ilçesinde yer alan Kayalıpınar
Harabesindeki kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığından ödenek gelmesiyle 3 yıl
aradan sonra yeniden başladı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Hititlerin Maraşantiya diye
adlandırdıkları, Kızılırmakın kıyısında yer alan Kayalıpınar Harabesinde 2005
yılında kazılara başlandı. 2008 yılında bazı nedenlerle ara verilen kazılar,
Sivas Müze Müdürlüğünün talebinin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığından
ödenek gönderilmesi üzerine 3 yıl sonra yeniden başladı.
Birçok uygarlığa beşiklik eden Kayalıpınarda şimdiye kadar keşfedilen en
eski buluntu, M.Ö. 4000 yılına tarihlenen damga mühür. Araştırmalarda, Er Hitit
Devri olarak adlandırılan dönemde Asurlu tüccarların gelerek Anadoluda
koloniler kurdukları ve bu koloni merkezlerinden birinin de Kayalıpınar olduğu
anlaşıldı.
Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve
kazı başkanı Yrd. Doç. Dr. Bora Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sivasın
Hitit coğrafyasında önemli bir konuma sahip olduğunu söyledi.
Sivasta, bugüne kadar önemli Hitit şehirlerinin tespit edildiğini belirten
Uysal, Onlardan bir tanesi de Kayalıpınar. 2005 yılında başlayan bir yüzey
araştırmasının ardından 2006-2007 ve 2008 yıllarında çalışılmış bir Hitit
yerleşimi. Eski kazı alanlarında büyük Hitit yapıları açığa çıkarılmış. 3 senelik
aradan sonra bu sene tekrar çalışma başladı diye konuştu.
-Yazılı belge beklentisi-
Bölgenin Erken Tunç Çağının üçüncü evresinden itibaren yerleşime sahne
olduğunu anlatan Uysal, koloni çağına ait yerleşimin ardından geniş Hitit
döneminin geldiğini bildirdi.
Uysal, Kayalıpınarda en az 3 tabakalı Hitit yerleşiminin olduğunun
bilindiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
Höyüğün düz yerleşim yerinin üzerinde, Orta Çağ ile Helenistik ve Roma
dönemine ait mezarlar tespit edilmiş. Daha sonraki çalışmalara ışık tutabilmek
amacıyla bu yıl eski kazı alanlarının temizlik ve basit onarım çalışmasını
yapacağız. Kayalıpınar, yazılı belgeler veren merkezlerden bir tanesi. Tarihe ve
geçmiş dönemlere ışık tutması açısından son derece önemli. Bulduğumuz tabletin,
yazılı belgenin içeriğine göre sosyal alanlardan, hukuka, ticarete, tarihe kadar
pek çok bilmediğimiz konulara ulaşıyoruz. Biz arkeologları en çok yazılı belge
bulunması memnun eder. Biz de bunu umuyoruz.
Uysal, çalışmaların yaklaşık iki hafta daha süreceğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Ahmet Ekici