BOLU (A.A) - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Sadece ekonomiyle
kalkınma olmaz. Ekonomi önemli, hayati, olmazsa olmaz ama sadece ekonomiyle de
kalkınmayı tarif edemeyiz dedi.
Bakan Yılmaz, AK Parti Bolu İl Başkanlığınca bir otelde düzenlenen Siyaset
Akademisinin kapanış törenininde yaptığı konuşmada, akademililere ekonomi,
demokrasi ve kalkınma alanında son 10 yılda yaşanan gelişmeleri anlattı.
Sadece ekonomiyle kalkınmanın tarif edilemeyeceğini ifade eden Yılmaz,
Sadece ekonomiyle kalkınma olmaz. Ekonomi önemli, hayati, olmazsa olmaz ama
sadece ekonomiyle de kalkınmayı tarif edemeyiz. İnsan odaklı bir siyaset
yapıyorsak, insan odaklı bir kalkınmadan bahsetmemiz lazım ve daha geniş bir
çerçevede kalkınmayı tarif etmemiz, anlamamız ve hayata geçirmemiz lazım diye
konuştu.
Kalkınmayı ekonomik ve sosyal olmak üzere iki farklı boyutta ele aldığını
belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
Sosyal boyut ikinci boyut bana göre. Ekonominin hemen yanındaki boyut
sosyal boyut. Sosyal boyutu ihmal ederek hiçbir yere gelemezsiniz. Dar bir kesim
üzerinden ekonomiyi geliştirebilirsiniz. Bir süre dar bir kesime hizmet eder bir
büyüme sağlayabilirsiniz ama bu gerçek anlamda, insani bir büyüme, kalkınma
olmaz. AK Parti başından beri insan odaklı bir büyümeden ve insan odaklı bir
kalkınmadan yana oldu. Partimizin isminde adalet ve kalkınma var. Sadece kalkınma
değil, adaletsiz bir şekilde olan ekonomik gelişmenin hiç kimseye faydası yoktur
ve adaletle birlikte kalkınmayı sağlamak durumundayız.
-En önemli rekabet gücü bilgili ve donanımlı insan gücüdür -
Kalkınma da demokrasinin de çok önemli rolü olduğunu anlatan Bakan Yılmaz,
Türkiyenin ayıplı ve vesayetçi bir demokrasiden artık normal standartlarda bir
demokrasiye ulaştığını vurgulayarak, Önümüzdeki dönem ileri demokrasiyi
hedefliyoruz. Yeni anayasayla, yeni reformlarla inşallah tam bir hukuk devleti
olmayı hedefliyoruz. Bu ekonomi ve kalkınma açısından da son derece kritik
dedi.
Günümüz dünyasında ekonominin artık sınır tanımadığını kaydeden Yılmaz,
şöyle konuştu:
Bugün artık ekonomik anlamda sınırlar anlamını kaybetmiş durumda. Siyasi
sınırlar önemli ama ekonomi artık sınır tanımıyor. Sermaye nereye gider- Hukukun
ve adalet sisteminin iyi işlediği yere, insana değer verilen yere gider. Bunun
olmadığı yere gitmez. Hukukun iyi işlemediği yere sermaye de gitmez, nitelikli
insan da gitmez. Ben bir Kalkınma Bakanı olarak hep şunu söylüyorum. Hangi ülke
veya hangi yöre bunda Boluyu da örnek alabilirsiniz Türkiyeyi de örnek
alabilirsiniz. Nitelikli insan ve nitelikli sermayeyi cezbedebiliyorsa o yöre o
ülke kalkınır. Bunu yapamayan ülkeler de geri kalır Öncelikle nitelikli
insanınızı koruyabiliyorsanız. Beyin göçü diyoruz ya nitelikli insan bu ülkede
kalıyorsa, yaşamayı tercih ediyorsa, nitelikli sermaye o ülkeye gelip yatırım
yapmayı tercih ediyorsa, o ülke o yöre kalkınıyor. Bunu yapmıyorsa, nitelikli
insanlar ve sermaye bu ülkeden kaçıyorsa başka yerlere gitmeye çalışıyorsa o
ülkenin, o yörenin kalkınması mümkün değil. Türkiye nitelikli insanları
çekecekse, iyi bir demokrasisi olmak zorunda.
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiyeye gelip yaşamak isteyen çok sayıda
insan olacağını vurgulayan Yılmaz, Çevremiz başta olmak üzere dünyanın değişik
yerlerinden nitelikli insanlar, Gidip ben Türkiyede yaşayayım diyecek. Bu
bizim ekonomimize ve kalkınmamıza güç verecek. Çünkü bugünkü dünyada en önemli
sermaye insan, bilgili insan. Ne taş ne toprak ne de başka bir şey, en önemli
rekabet gücü bilgili ve donanımlı insan gücüdür.
-Türkiye artık vatandaşına ve vatandaşının hukukuna sahip çıkan bir
ülke-
Yılmaz, Türkiyenin son yaşanan İsrailin özür dilemesiyle kendini ispat
ettiğine dikkati çekerek, Türkiye artık vatandaşına ve vatandaşının hukukuna
sahip çıkan bir ülke. Pasaportu değerli bir ülke. Parası itibarlı bir ülke.
Siyasetçilerine değer verilen bir ülke. İş adamları ve sivil toplumuyla tüm
dünyaya farklı değerler taşıyan bir ülke diye konuştu.
Afrikanın yardıma muhtaç ülkelerinde Türk sivil toplum örgütlerinin ve
devlet kurumlarının yaptığı çalışmalar konusunda değerlendirmelerde bulunan
Yılmaz, yapılan bu çalışmaların kalkınmayı daha net bir şekilde ortaya koyduğunu
söyledi.
Dışarıya gittiğiniz zaman dış dünyaya gittiğiniz zaman bunu çok daha iyi
görüyorsunuz diyen Yılmaz, Bugün Avrupaya gittiğinizde de Türkiye refahından
bahsediliyor. Asyaya gittiğinizde de Afrikaya gittiğinizde de Orta Doğuya
gittiğinizde de. Kalkınma Bakanlığına son birkaç yıldır çok sayıda ülke geliyor
ve bizden şunu soruyor. Bize birtakım kurslar düzenleyin. Siz bu işleri nasıl
yaptınız- 10 yılda ne yaptınız da bu başarıyı elde ettiniz. Bize de anlatın-
diyorlar. Biz de birtakım programlar yapıyoruz. Değişik ülkelere Türkiyenin bu
tecrübesini kalkınma tecrübesini anlatıyoruz ifadelerine yer verdi.
Muhabir: Zafer Göder - Abdülhamid Hoşbaş
Yayıncı: Emine Konuk