ADANA (A.A) - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Suriyedeki
olayların Türkiye ekonomisine etkilediği iddialarına ilişkin olarak Bizim
gördüğümüz, Türkiye ekonomisini etkileyecek bir şey söz konusu değil. Türkiyenin
ekonomik büyüklüğü belli. Makro ekonomik rakamlarımıza baktığımız zaman böyle bir
etki görmüyoruz dedi.
Bakan Yılmaz, kalkınma ajansları genel sekreterleri toplantısı öncesi
gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriyedeki olayların Hatay ve Adanadaki
ekonomik gelişmelere zarar verdiği yönündeki iddiaları değerlendirdi.
Suriyedeki olayların ekonomiye etkilerini takip ettiklerini dile getiren
Yılmaz, şunları söyledi:
Bizim gördüğümüz, Türkiye ekonomisini etkileyecek bir şey söz konusu
değil. Türkiyenin ekonomik büyüklüğü belli. Makro ekonomik rakamlarımıza
baktığımız zaman böyle bir etki görmüyoruz. İhracat artarak devam ediyor.
Türkiyenin ihracatı çok çeşitlenmiş bir durumda. Afrikadan Uzakdoğuya çok
değişik bölgelere ihracatımız söz konusu. Bir ülkeyle ilgili sıkıntı çıktığı
zaman ihracatımız hemen başka pazarlara yönelebiliyor. Bu açıdan bir sorun
görmüyoruz. Küçük esnafımızla ilgili bazı sıkıntılar olabilir. Suriye ile daha
olumlu şartlardayken gelen giden daha fazla oluyordu. Ama bir taraftan da bu
olaylar nedeniyle bir hareketlilik de gerçekleşiyor. İşin iki tarafı da var. Onun
da ekonomiye getirdiği bir katkı da söz konusu. Bu bölgelerimizde belli
harcamalar, belli faaliyetler yürütülüyor. Asıl bu olaylar bittikten sonra,
Suriyede istikrarlı bir yönetim oluştuktan sonra, Suriyede de yeniden bir imar
faaliyeti başlayacak. Bu imar sürecinden de özellikle Türkiye ve bu bölgelerin
çok olumlu etkileneceğini düşünüyorum. İster istemez buradaki iş gücümüz,
firmalarımız bu imar sürecine dahil olacaklardır. Uzun süreli bir şekilde bu
bölgelerimiz için aktivite kaynağı olacaktır.
Yılmaz, gazetecilerin Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasındaki iki başlılık
tartışmaları ile ilgili sorusu üzerine de Çift başlılık tartışmaları
konusunda Başbakanımız da Cumhurbaşkanımız da gerekli cevapları veriyorlar zaten,
başkaları bunu karıştırmaya çalışmasınlar dedi.
-Ajanslara merkezi idareden 1,2 milyar lira kaynak-
Bakan Yılmaz, kalkınma ajansları genel sekreterleri toplantısındaki
konuşmasında da, Türkiye genelinde kurulan 26 kalkınma ajansını birbirinden kopuk
yapılar gibi düşünmediklerini, bir taraftan her ajansın kendi bölgesiyle ilgili
çalışmalar, strateji ve planlar yürüttüğünü, bir taraftan da her birinin
Türkiyenin değişik bir bölgesinde çalışan ve belli bir ağın parçası kurumlar
olduğunu ifade etti.
Ajansların birbirleriyle etkileşim içinde olduğunu vurgulayan Yılmaz, Bazı
konularda birbirine komşu iki ajansın birlikte çalışma yapması gerekebiliyor.
Bazen bütün ajansların ortaklaşa yapması gereken konular, ele alması gereken
konular, meseleler olabiliyor. Bir ajansımızın çok iyi yaptığı ve diğer
ajansımızın örnek alabileceği iyi uygulamalar söz konusu olabiliyor, veya yapılan
bir hatadan bütün ajanslarımızın dersler çıkarması söz konusu olabiliyor diye
konuştu.
Kalkınma Bakanlığı olarak kendilerini ajansların kurduğu bu ağın idaresinden
sorumlu gördüklerini bildiren Yılmaz, Bir taraftan sanal bazlı ortamlarda
haberleşme sistemleri oluşturuyoruz. Ajanslarımızın birbirleriyle iletişim
kurmalarını kolaylaştırıyoruz. Diğer taraftan genel sekreterlerimizle zaman zaman
bir araya gelerek kim ne yapıyor- Bunu herkesin bilmesini, fikir sahibi olmasını
istiyoruz. Tecrübelerini birbirleriyle paylaşmalarını istiyoruz, birbirlerinden
öğrenmelerini arzu ediyoruz dedi.
Kalkınma ajanslarının genelde mali destek programlarıyla ön plana
çıktıklarını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
Ajanlarımızın esas misyonu, içinde bulundukları bölgeyi çok detaylı bir
şekilde analiz etmeleri, bilgi birikimini toparlamaları, çoğaltmaları ve bu bilgi
zemininde de içinde bulundukları bölgede bütün aktörlerle birlikte o yörenin
ufkunu çizmeleri, o yöreye özel stratejiler geliştirmeleridir. Bu amaçla 2012
yılını analiz yılı olarak ilan etmiştik ajanslarımız için. Daha fazla analiz,
daha fazla çalışma, daha fazla bilgi üretimi... Ajanslardan beklediğimiz en
önemli hususlardan bir tanesi bu. Diğer taraftan tabi ajanslarımızın diğer bir
misyonu içinde bulundukları bölgeyi yatırımcılara tanıtmak ve daha fazla
yatırımcıyı bölgeye çekmek. Küresel sermaye dahil olmak üzere.
Ulusal düzeyde 10. planı hazırladıklarını hatırlatan Bakan Yılmaz, bugüne
kadar ajanslara merkezi idareden 1,2 milyar lira kaynak aktardıklarını, 500
milyon liralık yerel kaynakla birlikte ajanslara aktarılan kaynağın 1,7 milyar
lirayı bulduğunu bildirdi.
Ajanslar kanalıyla 607 projeye destek sağladıklarını, bin 593 projenin
ajanslardan teknik destek aldığını dile getiren Yılmaz, yeni destek mekanizmaları
da geliştirmeye gayret ettiklerini, girişim sermayesi ve faiz desteği gibi daha
fazla işletmeye bir takım destekler sunma yönünde çalışmalar yürüttüklerini
vurguladı.
Ajansların yerelde kapasite gelişimine sundukları desteğin çok önemli
olduğunu kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ajanslarımız sayesinde binlerce on binlerce insanımız bugün proje,
planlama ve strateji geliştirme konusunda kapasite geliştiriyor, fikir sahibi
oluyor, proje geliştiriyor. Bu bütün Anadoluda adeta bir seferberlik şeklinde
yürüyen bir çalışma. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda gerek ajanslarımızda
çalışan personelimiz ve onların kapasiteleri, bilgi birikimleri gerekse ajanstan
faydalanma doğrultusunda faaliyet gösteren kurumların kapasiteleri çok daha ileri
noktalara gelecektir.
Toplantı, daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
Muhabir: Emrah Yorulmaz
Yayıncı: Tevfik Işık/İsa Sansar