ISPARTA (A.A) - Murat Yolcu - Süleyman Demirel Üniversitesi
(SDÜ) Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü öğrencisi Yasemin Karadana,
yaptığı deneyler sonucunda kaktüslerin ortamdaki elektriksel alanı emerek enerji
yayımını azalttığı tespit etti.
SDÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Karadana, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, bazı bilim insanlarının kaktüslerin
elektromanyetik dalgaları emdiğini, bazılarının ise bunun asılsız olduğunu
söylediğini ifade etti.
Yaptığı araştırma sonucunda kaktüslerin ortamdaki elektromanyetik dalgaları
emdiğine yönelik bilimsel çalışma yapılmadığını belirlediğini anlatan Karadana,
bunun üzerine geçen yıl Doç. Dr. Selçuk Çömlekçinin koordinesinde "Kaktüs
Bitkisi Kablosuz Haberleşme Cihazlarından Yayılan Radyo Frekans Enerjiyi Absorbe
Eder mi" isimli proje üzerinde çalışmaya başladığını kaydetti.
Projeyi TÜBİTAKa da sunduklarını, yapılan değerlendirme "TÜBİTAK 2209 A,
Desteklenen Projeler" arasında kabul edildiğini belirten Karadana, daha sonra
simülasyon ve deneysel ortamlarda ölçüm çalışmalarına başladıklarını söyledi.
-Ortamdaki elektriksel alan yüzde 58 azaldı-
TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezi (MAM) Ulusal Metroloji Enstitüsü ve
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) laboratuvarında kaktüslerin elektromanyetik
dalgalara etkisine yönelik deney yaptıklarını belirten Karadana, şöyle konuştu:
"Paslanmaz çelikten imal edilen odada 6 kaktüs, 2 bin 450 megahertzlik
monopol bir anten çevresine yerleştirildi. Ortamdaki elektromanyetik dalgaların
gücünü bir cihazla ölçtük. Daha sonra kaktüs sayılarını 4e indirdik. Boş ortamda
yaklaşık 9.4 volt/metrelik elektrik alan varken, anten çevresine kaktüs
konulmasıyla bunun 4.4 volt/metreye kadar düştüğünü gözlemledik. Elektriksel alan
yüzde 58 azaldı."
Kaktüslerin elektromanyetik dalgaları emme işleminin geometrik şeklinden ve
içinde iletkenliği içeren sudan kaynaklandığını tespit ettiklerini anlatan
Karadana, "Genç kaktüslerde bitkinin öz suyu gövdenin her tarafında aynı özelliği
göstermiyor, yaşlandıkça daha homojen bir yapı gösteriyor. 8 köşesi tekrarlı
yansımalar yapacağından kaktüsler elektromanyetik dalgaları emebilmektedir. Ancak
köşesi olmayan kaktüslerin böyle bir özelliği yok" dedi.
Karadana, saf suya ekledikleri sodyum klorürü 8 köşeli kaktüs benzeri ahşap
bir yapının içine döktüklerinde, bu yapının elektrik alan değerlerini azalttığını
gördüklerini dile getirerek, farklı şekildeki geometrik yapıda yaptıkları deneyde
ise aynı sonucu elde edemediklerini söyledi.
-BioEM 2013de Türkiyeyi temsil edecek-
Doç. Dr. Çömlekçi de öğrencisi Karadananın çalışmasının, kaktüslerin
elektromanyetik dalgaları emdiği yönündeki görüşlerin doğruluğu ya da
yanlışlığının saptanması açısından önemli olduğunu söyledi.
Öğrencisinin, TÜBİTAK MAM ve İTÜ laboratuvarlarındaki ölçümlerinde farklı
bitki türleri ile kaktüsün elektromanyetik dalgalara etkisini araştırdığını
anlatan Çömlekçi, şunları kaydetti:
"Araştırma sonucunda kaktüsün öz suyunun elektriksel parametrelerinin, belli
bir frekans aralığında emici özelliğe sahip olduğu belirlendi. Daha sonra
kaktüsün şekli üzerinde bazı çalışmalar gerçekleştirdik. Bu çalışmaları yüzlerce
kez tekrarladık. Deneyler sonucunda emin olduk ki en fazla 4 kaktüs antenin
çevresine karşılıklı olarak konulması durumunda ortamdaki elektromanyetik alanı
belirli oranda düşürüyor. Buna bağlı olarak dokularda absorbe edilen elektriksel
enerjinin de yüzde 75lere kadar azaltıldığını bulduk."
Deneylerde elde edilen sonuçların geçen yıl Boğaziçi Üniversitesinde
düzenlenen 17. Biyomedikal Mühendisliği Ulusal Toplantısında sunulduğunu anlatan
Çömlekçi, çalışmanın ayrıca merkezi Amerikada bulunan The Bioelectromagnetics
Society tarafından haziran ayında Selanikte düzenlenecek BioEM 2013de
Türkiyeyi temsil edeceğini kaydetti.
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu