KASTAMONU (A.A) - Yusuf Çelik - Kastamonunun pirinciyle ünlü
ilçesi Tosyada, evlerde ve restoranlardaki çok eski bir kahvaltı geleneği ilçeye
gelen misafirleri şaşırtıyor. Kahvaltı sofrasında; zeytin, peynir gibi geleneksel
kahvaltılık lezzetlerin yerine et sulu pilav geliyor.
Türkiyenin önemli pirinç üretim merkezlerinden Tosyada, neredeyse üç öğün
sofralardan pirinç eksik olmuyor.
Öğle ve akşam yemeklerinin yanısıra sabah kahvaltısında, pirinç pilavı
yeniliyor. Cumhuriyetin ilk yıllarından beri üretilen pirinç, üç öğün sofraların
vazgeçilmezi haline geldi.
Tosyada üretilen özel pirinç, sabah kahvaltısında özel pişiriliyor.
Restoranlarda et sulu şekilde servis edilen pilav, birçok şehirdeki gibi
poğoça veya simitle kahvaltı yapanların çok sevdikleri kahvaltılıkların başında
geliyor.
Bazı Tosyalıların çorba ile tükettiği pilav, kahvaltıda servis edilmek üzere
sabahın erken saatleride hazırlanıyor.
-Tosya Ziraat Odası Başkanı Ahmet Akdiken-
Tosya Ziraat Odası Başkanı Ahmet Akdiken, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
pilavın Tosyada sofraların baş tacı olduğunu belirterek, Tosyalıların yıllardır
kahvaltıyı bile pilavla yaptıklarını söyledi.
Akdiken, Tosyalıların sabah namazından çıktıktan sonra kahvaltıda Tosya
pirincinden yapılmış pilav yediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
Sarı kılçık, ak çeltik ve yaşar pirincinden et suyu ile pişirilen
pilavlarımızın hayatımızda önemi büyüktür. Alışkanlık haline getirdiğimiz bu
davranışı dışarıdan gelen misafirlerimiz hayretle karşılamaktadırlar. Ancak bu
lezzeti tattıktan sonra ilçeye bir daha geldiklerinde pilavı yemeden gitmezler.
Suda pişen, et suyu ile yenen Tosya pirincimizi tatmaya herkesi davet ediyorum
-Lokanta işletmecisi Mustafa Gömleksiz-
Lokanta işletmecisi Mustafa Gömleksiz (32), AA muhabirine yaptığı
açıklamada, dükkanına gelen müşterilerin yüzde sekseninin pilavla kahvaltı
yaptığını söyledi.
Tosyada pilavla kahvaltı geleneğinin yıllardır devam ettiğini söyleyen
Gömleksiz, şöyle konuştu:
Burada sabahleyin çorba, pilav, tas kebabı denilen üçlü, ocağın üstündeki
yerini almak zorunda. Bu olmadığı zaman olmuyor. Yemek olayı ayrı, pilav olayı
ayrı memleketimizde. Burada pilav sade bir şekilde yenmez. Sabahleyin hiç çorba
içmeden sadece pilav yiyen de oluyor. Müşterilerimizin yüzde 99u et suyu olmadan
pilavı yemez
Et suyunun pilava ayrı bir lezzet kattığını vurgulayan Gömleksiz,
Dışarıdan gelen müşterilerimize abicim et suyu katalım mı diyoruz. Bazısı
sade istiyor, bazısı az bir şey olsun diyor. Ama yedikten sonra kesinlikle Ne
suyu kattıysan ondan katıver diyor ve sade yemekten vazgeçiyorlar. Türkiyedeki
bütün vatandaşlarımıza Tosyaya geldiği zaman kahvaltıda çorba içsin veya içmesin
pilav denemesini, pilavla kahvaltı yapmasını öneriyorum şeklinde konuştu.
-4 yıldır her sabah pilav yiyorum-
Tosyaya 4 yıl önce iş amacıyla yerleştiğini ve her sabah pilav yediğini
aktaran Levent Çağlar (30) ise, Buraya ilk geldiğimde kahvaltının pilavla
yapıldığını duyduğumda bu çok garibime gitmişti. Pilavın üstüne et suyu
konulmasına da ayrı bir şaşırmıştım. Bir röportajda, suda büyür, suda pişer,
suda yenir diye bir şey okumuştum. Suda büyüdüğünü ve piştiğini anlıyordum ama,
suda nasıl yenir diyordum. Onu da Tosyaya geldiğimde görmüş oldum. Sabahleyin
kahvaltıda et sulu bir pilav canınız istiyor, onu yemediğiniz zaman midenizde bir
boşluk oluyor. Çaydan önce onu mutlaka yiyeceksiniz. Suda yenilmeden de
doyulmuyor. Bu bir alışkanlık ve bağımlılık. Çevremize, gelen misafirlere de bunu
anlatıyoruz. Sabahın köründe pilav yenir mi diyorlar, ama yeniyor. Buraya gelen
misafirlerim ikinci gün, haydi şu hindi sulu, et sulu pilavdan yiyelim
diyorlar. Dışarıdan buraya ilk defa gelenler bunu garipsiyorlar, benim
garipsediğim gibi.
Yayıncı: Ebubekir Gülüm