KAYSERİ (A.A) - Musa Özyürek - Kayseride Melikgazi Halk Eğitim
Merkezi Müdürlüğünün düzenlediği cenaze yıkama elemanı yetiştirme kursunda
kadınlara eğitim veriliyor.
Melikgazi İlçe Müftülüğünde görevli eğitmen tarafından verilen kursa,
farklı yaş gruplarından 35 kadın katılıyor. Eğitimde, kefenleme konusunun daha
iyi anlaşılabilmesi için kursiyerler üzerinde uygulama yapılıyor. Kursiyerlerden
birisi masaya yatırılarak daha önce hazırlanan bezlerle kefenleniyor.
Kursiyerler, derste anlatılanları evlerinde oyuncak bebekler üzerinde
uyguluyor. Kursta verilen eğitimlerle özellikle kırsal bölgelerde yaygın olan
cenaze yıkama ve kefenleme esnasında yapılan yanlış uygulamaların da engellenmesi
amaçlanıyor.
Melikgazi Halk Eğitim Merkezi Müdürü Niyazi Sabancı, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, vatandaşların talepleri doğrultusunda çeşitli kurslar
düzenlediklerini söyledi.
Kent genelinde kadınlardan gelen yoğun talepler üzerine bir yıl önce
gassallık kursu açtıklarını belirten Sabancı, şunları kaydetti:
Kadınların en çok istedikleri kurs, cenaze yıkama elemanı yetiştirme, yani
gassal kursu. Ahirete irtihal eden vatandaşlarımızın usulüne uygun definlerinin
sağlanması ve dini vecibelerinin yerine getirilmesi konusunda halkı
bilgilendirmek amacıyla açmış olduğumuz kadınlara yönelik bir kurs. Köylerde
imamlarımız, erkekler cenazeler için yıkama ve kefenleme işlemini yerine
getiriyor ancak kadın cenazelerin yıkanması ve kefenlenmesi konusunda zorluklar
yaşanıyor. Bu yöndeki ihtiyaç nedeniyle vatandaşlarımızın da talepleri
doğrultusunda kursu açtık. Bir yıldır belirli aralıklarla düzenlediğimiz
kurslarda yaklaşık 200 kadına eğitim verdik. Devam eden kursa 35 kadın katılıyor.
Kurs bir hafta sürecek ve 32 saat eğitim almış olacaklar. Kurs sonunda
kursiyerlerimize sertifika vereceğiz.
-Verdiğimiz kursla bazı hurafelerin de önüne geçiyoruz-
Melikgazi İlçe Müftülüğünde görevli Kuran kursu eğitmeni Medine Er de,
kursiyerlerin büyük çoğunluğunu imam hatip lisesi ve ilahiyat fakültesi
mezunlarının oluşturduğunu söyledi.
Kursla, kadın cenazelerinin yıkanmasında yaşanılan sorunların ortadan
kaldırılmasını amaçladıklarını belirten Er, kursiyerlere öncelikle vefat eden
anne, baba, kardeş gibi yakınlarını usulüne uygun şekilde yıkayıp kefenlemeleri
gerektiğini anlattıklarını dile getirdi.
Kursta, cenaze yıkama ve kefenleme esnasında yapılan yanlış uygulamalar
hakkında da bilgiler verdiklerini kaydeden Er, şunları söyledi:
İnsanlar, bu konudaki bazı uygulamaların hurafe olduğunun farkında değil.
Verdiğimiz kursla bu hurafelerin önüne de geçmiş oluyoruz. Kursiyerlerimizin
birçoğu ailelerinden duydukları hurafeleri burada bize söylüyor. En çok yapılan
yanlışların başında, ölen kişiye beden temizliği yapılması, kağıda dua yazılarak
kefenin içine konulması, kefenin içine çörek otu atılması, cenazenin avucuna kuru
kına konulması, kefenin üzerine kına sürülmesi veya serpilmesi geliyor. Bu
uygulamaların dinde yerinin olmadığını anlatıyoruz. Ölen kişinin yok olmadığını,
yeni doğan bir bebeğin kundağa sarılıp, beşiğine konulduğu gibi ölen birisinin de
bu şekilde kefenlenip Allaha uğurlanması gerektiğini ifade ediyoruz.
-Sevdiklerimi kendi ellerimle uğurlamak için kursa yazıldım-
Kursiyerlerden ilahiyat fakültesi mezunu Kübra Namaldı, yakın çevresinde
hayatını kaybedenleri gördükten sonra kursa yazılmaya karar verdiğini belirterek,
Sevdiklerimi kendi ellerimle uğurlamak istediğim için gassal kursuna yazıldım.
Annemi, babamı diğer yakınlarımı bir bebek gibi abdestini aldırdıktan sonra
kefenleyip, son yolculuğuna uğurlamak istediğim için bu kursa geliyorum dedi.
Anadolu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ön lisans birinci sınıf öğrencisi
olan evli ve 2 çocuk annesi Ayşe Işık ise kursa ilk başladığında ürperdiğini ve
soğukluk hissettiğini, bir şeyler öğrendikçe sevmeye başladığını söyledi.
Işık, Bir gün ben de öleceğim için cenazeye nasıl davranılacağını
öğrendiğim için çok mutluyum. Allah nasip ederse yakınlarımı ben de kendi
ellerimle son yolculuğuna uğurlamak isterim diye konuştu.
Daha önce annesinden gördüğü bazı uygulamaların dinde yerinin olmadığını bu
kursta öğrendiğini belirten Işık, Annem kefenlerin üzerine kına serpilip, ölen
kişinin avucuna kına konulması gerektiğini söylerdi. Kursta bunun yanlış olduğunu
öğrendim. Çevremdeki insanlara da bu uygulamaların hurafe olduğunu anlatıyorum
dedi.
Yayıncı: Cemal Coşkun