BURSA (A.A) - Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi
(JMO) Başkanı Engin Er, İlimiz sınırları içinden geçen fay hatlarının yerlerini
belirten çalışmalar tamamlanmadan, zeminlerin özellikleri tamamen bilinmeden
yapılacak kentsel dönüşümler sonrasında, yeniden kentsel dönüşüme ihtiyaç duyulan
alanlar olacaktır dedi.
Er, Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesinde 12 Kasım 1999da yaşanan
Düzce Depreminin 13. yılı dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında,
Türkiyenin depremsellik açısından dünyanın önemli tektonik kuşaklarından birinde
bulunduğunu ifade etti.
Bursanın da Türkiyenin en aktif deprem kuşağı içerisinde yer aldığına
vurgu yapan Er, Bursa, Dağ Bölgesi olarak adlandırılan ilçelerimizin bir
kısmı hariç tamamı birinci derecede deprem bölgesinde bulunmaktadır. Yer
hareketlerinin tektonik yapısı tamamen çözülmüştür. Bursa özelinde yerleşim
yerlerinden veya yerleşim yerlerinin yakınından geçen fay hatlarının çokluğunu ve
aktivitelerini çeşitli zamanlarda kamuoyuna açıkladık. Bursada Dağ Bölgesi hariç
içinden veya kenarından aktif fay hattı geçmeyen ilçe bulunmamaktadır diye
konuştu.
Er, son yapılan çalışmalarla Bursa ve Türkiye ölçeğinde yeni fay hatları
bulunduğunu veya bilinen eski fay hatlarının uzunluklarının değiştiğini
açıklayarak, bunun da önceden yapılan deprem büyüklük tahminlerinin revize
edilmesi anlamına geldiğini belirtti.
17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce depremlerinden sonra yapılan
çalışmaların bir süre sonra unutulduğunu söyleyen Er, şunları kaydetti:
Son olarak 23 Ekim 2011 tarihindeki Van Depremi tekrar deprem gerçeğini
ülkemiz gündemine taşımıştır. Bu depremden sonra Kentsel Dönüşüm diye bilinen
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası Mecliste kabul edildi ve
yürürlüğe girdi. Bursadaki yapılaşmanın yüzde 65i kaçak yapılardan
oluşmaktadır. Burada yapılacak en büyük yanlışlardan birisi, kentin küçük
alanlarda kentsel dönüşüme tabi tutulmasıdır. İlimiz sınırları içinden geçen fay
hatlarının yerlerini belirten çalışmalar tamamlanmadan, zeminlerin özellikleri
tamamen bilinmeden yapılacak kentsel dönüşümler sonrasında, yeniden kentsel
dönüşüme ihtiyaç duyulan alanlar olacaktır. Bu da ülke kaynaklarının boşa
harcanması, aynı zamanda deprem açısından güvensiz yeni yapılaşmaların olması
demektir. İlçe ilçe yapılacak değerlendirilmelerden ziyade il bazında bir
bütünlük halinde olaya yaklaşmak gerekmektedir.
Er, Osmangazi, Nilüfer, Yenişehir, İnegöl, Gürsu, Kestel, İznik, Orhangazi,
Mudanya, Mustafakemalpaşa ve Karacabeyin gerek bulundukları yerlerin tektonik
yapısı gerekse yerleşim yerlerindeki zemin özellikleri bakımından hassas ilçeler
olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: Cem Şan
Yayıncı: Doğan Sarıtaş