ESKİŞEHİR (A.A) - Eskişehirde görev yapan Filistinli bir doktor,
İsrailin Gazze saldırıları üzerine, Uykumda kabuslar görüyorum, bebeklerin
ağlamaları ve çığlık sesleriyle uyanıyorum. Kafam hep Filistinde ama ben bunun
ötesine gidemiyorum dedi.
Filistinli doktor Ş.D. (33), İsrailin Gazze saldırıları üzerine AA
muhabirine, annesi, babası ve 9 kardeşinin hayatından endişe ettiğini bildirdi.
İsrailin saldırılarını öğrendiğinde aklına hemen ailesinin hayatta olup
olmadığının geldiğini söyleyen doktor Ş.D, şöyle konuştu:
Saldırı haberini aldığımda yanımda arkadaşlarım vardı. Bana, Sen aileni
arayabildin mi- diye sordular. Sadece hayır diyebildim. Yaşıyorlar mı,
hayattalar mı diye merak ediyorum. Saldırıların şiddetlendiğini öğrendiğimde
aklımda, ben bir daha ailemi görebilecek miyim- sorusu vardı. 7 yıldır ayrı
olduğum ailemi çok özledim, onları görebilmeyi çok arzuluyorum.
Doktor Ş.D, İsrailin saldırılarda yasak olan kimyasal bombalar kullandığını
dile getirerek, Bu, zaten fotoğraflarda da gözüküyor. Maalesef, durum
görünenden daha vahim. Çünkü, medyanın girmesine izin vermiyorlar. Ambulansları,
sağlık kuruluşlarını bombalıyorlar, sağlık memurlarını öldürüyorlar. Artık
boyutunu siz düşünün ifadelerini kullandı.
-Bizim Allahımız var ve inanıyorum ki; hak yerini bulacak-
Filistinlilerin çok zor durumda olduğunu vurgulayan doktor Ş.D, Uykumda
kabuslar görüyorum, bebeklerin ağlamaları ve çığlık sesleriyle uyanıyorum. Kafam
hep Filistinde ama ben bunun ötesine gidemiyorum. Ülkemde en temel gıda ve diğer
gerekli malzemeler yok. Vahşi yöntemlerle saldırıyorlar, bizim ise elimizden bir
şey gelmiyor. Bizim Allahımız var ve inanıyorum ki hak yerini bulacaktır diye
konuştu.
İsrailin Filistindeki zulmünün geçmişten bu yana sürdürdüğünü duygulanarak
anlatan doktor Ş.D, şöyle devam etti:
Filistindeki insanların neslini olumsuz etkileyecek birçok yöntem
uyguladılar. En basit örneği, şekerin içine zehir katıp çocuklar ölsün diye sağa
sola dağıtmışlardı. Kızlara tacizlerde bulunuyorlardı, beni de birçok defa
dövdüler, evlerimizi bastılar. O kadar ki; tarlamız vardı, orada çalışırdık,
ellerimiz çatlardı. Bizi, elleriniz bize taş attığınız için böyle olmuş deyip
hapishanelere götürüyorlardı. Pazara gitmek için evinden çıkan bir Filistinli,
bir daha geri dönmüyordu, kendisinden haber alınamıyordu. Düğünleri basıyorlardı,
çocukları kaçırıyorlardı. İnsanlar namaz kılarken camileri bombaladılar, otomatik
silahlarla taradılar, evlerin üstüne tanklarla çıktılar. Bunlara çok kez şahit
olduk. Onların zulümlerini ne kadar anlatsam az kalır. Ben 10 yıldır Türkiyede
yaşıyorum. Türk olan eşimle burada evlendiğim o en mutlu günümde bile ailem
yanımda olamadı. Ülkem Filistine gidip, eşim ile çocuğumu ailemle
tanıştırabilmek arzusuyla Allaha her daim dua ediyorum.
Doktor Ş.D, Türkiyeye 10 yıl önce eğitim amaçlı geldiğini sözlerine ekledi.
Muhabir: Ekip
Yayıncı: Mürsel Çetin