İslamın 5. Harem

İslamın 5. Harem-i Şerifi Diyarbakır Ulucami kısmen onarıldı -Anadolunun en eski camilerinden tarihi Ulucami, Bilim Kurulu Heyeti gözetiminde, kuyumcu titizliğiyle yapılan restorasyonla Hanefiler bölümü yenilenmiş haliyle ye


DİYARBAKIR (A.A) - Meral Özdemir/Aziz Aslan - Diyarbakırda bulunan ve İslam dünyasının 5. Harem-i Şerifi olarak tanımlanan Ulucami, Hanefiler bölümünün restorasyonu tamamlanarak yeni yüzüyle ibadete açıldı. Caminin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın 5 Ekimde katılacağı törenle resmi açılışının yapılacağı bildirildi.
     Selçuklu geleneğini yansıtan, Anadoludaki en erken ve en anıtsal cami olarak nitelendirilen, planı ve mimarisi açısından Şamdaki Emeviye Camisine benzeyen, İslamın 5. Harem-i Şerifi olarak nitelendirilen Ulucami, hummalı bir çalışmaya tanıklık ederken, Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünce başlatılan restorasyon çalışmalarıyla da görkemli yapısı ortaya çıkmaya başladı.
     Anadolunun en eski camilerinden, 4 mezhebe hizmet etmiş Diyarbakırın incisi tarihi Ulucami, Türkiyenin çeşitli üniversitelerindeki akademisyenlerinden oluşan Bilim Kurulu Heyetinin gözetiminde, kuyumcu titizliğiyle yapılan restorasyonla, Hanefiler bölümü tamamlanarak yeniden ibadete açıldı. Daha önce Kadir Gecesinde vatandaşlara kapılarını açan, 5 Ekimde de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın katılımıyla düzenlenecek törenle resmi açılışı yapılacak Hanefiler bölümü, tavanındaki altın varak tabakaları, ahşap oymaları, incelikle yapılmış hat yazıları, minberindeki 400 yıllık ahşap kapısı, özel olarak tasarlanmış avizeleri ve olağanüstü güzellikteki bezemeleriyle adeta baş döndürüyor.
     Restorasyon çalışmaları hakkında AA muhabirine bilgi veren Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen, Ulucaminin Diyarbakır, Türkiye ve dünya için çok önemli bir yapı olduğunu söyledi.
     Yaklaşık 2 yıl önce restorasyon çalışmalarına başlandığını, caminin 6 bölümden oluşan bir yapılar topluluğu olduğunu ifade eden Evsen, caminin İslamın 5. Harem-i Şerifi olarak nitelendirildiğini, Diyarbakırın da sembol eserlerinden biri olduğunu kaydetti.
     Evsen, restorasyon sürecinin uzamasını göz önünde bulundurarak ilk etapta Hanefiler bölümüne öncelik vermeyi hedeflediklerini belirterek, Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç beye Hanefiler bölümünün Ramazan ayı içerisinde restorasyonun biteceğini arz ettik. Kendilerinin de vatandaşın mağdur olmaması Kadir Gecesinde ibadete açılması, resmi açılışının ise daha sonra yapılacağı şeklinde talimatları oldu. Dolayısıyla 5 Ekimde sayın Başbakan Yardımcımız Bülent Arınçın katılımıyla hem burası hemde Eğilde Peygamberler Türbesinin açılışı gerçekleştirilecek dedi.
    
     -Caminin içinde cam zemin-
    
     Camide Hanefi, Şafii, Hanbeli ve Maliki mezheplerine yönelik bölümler ile Mesudiye Medresesinin de bulunduğunu, ibadetin yanı sıra medresenin bu mezheplere hizmet ettiğini işaret eden Evsen, şöyle konuştu:
     Ulucaminin dünyada bir örneği yok. Anadolunun en eski camilerinden biri. Cami gerek yurt içinden gerekse yurt dışından yoğun bir ziyaretçi akınına uğramaktadır. Büyük Selçuklular, Emeviler, Abbasiler, Nisanoğulları, İnaloğulları, Osmanlılar ve Cumhuriyet dönemleri gibi farklı dönemlere tanıklık etti. Cami tanıklık ettiği dönemlerde zaman zaman restorasyonlar geçirmiş, farklı bölümler eklenmiş, ancak ilk kez bu kadar kapsamlı restorasyon geçiriyor. Böylesine büyük bir yapının restorasyonun tamamının bitmesini beklemektense cemaatin mağdur olmaması için bölüm bölüm restorasyonlarını tamamlayıp hizmete açmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Büyük bir titizlikle restorasyonu yapıldı.
     Caminin tavanında hat sanatıyla Kur-anı Kerim ayetlerinden Ayetel Kürsi yazılmış. Ahşap üzerine altın varakla bezemeler mevcut. Ayrıca cami ile ilgili daha önce yapılan restorasyonlar Arapça olarak kayıt altına alınmış. Minber ve mihrap üzerindeki boyalar, sıvalar tamamen temizlenerek orijinal taşı ortaya çıkarıldı. Caminin en önemli kısımlarından olan 400 yıllık minber kapısı özgün yapısına kavuşturuldu. Avizeler ilk kez cami için özel olarak tasarlandı. Halılar, ses sistemi, ısıtma soğutma sistemi yenilendi. Yaptığımız her çalışma bilim kurulunun kararı ve koruma kurulunun onayıyla yapılıyor. Restorasyon aşamasında bilim kurulunun tavsiyeleri ile caminin değişik alanlarında lokal kazılar yaptık. Kazılar sonucunda caminin temelinde farklı dönemlere ait döşemeler çıktı. En altta bin 500 ile 2 bin yıllık tuğladan döşeme çıktı. Onun üstünde Beyaz taş ise İslam dönemine, en üst tabakada ise bazalt taşı ise Cumhuriyet dönemine ait. Dolayısıyla temelinde farklı 3 döneme işaret eden döşemeler bulundu. Bunu zemine paralel cam bir bölümle sergiledik.
     Evsen, caminin bir dönem farklı mezheplere hizmet etmesinin coğrafyada hüküm süren hoşgörünün ve kardeşliğin de bir simgesi olduğunu kaydetti.
    
     -Diyarbakır Ulucami-
    
     Merkez Sur ilçesinde yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber milattan sonra 639 yılında Roma tapınağına kurulduğu düşünülen bir kilisenin üzerine inşa edilen Diyarbakır Ulucami, Roma döneminden kalan devşirme taş malzemelerin kullanımı ile Selçuklu, Artuklu, İnaloğulları ve Osmanlı dönemindeki eklemelerle pek çok dönem ve kültürün özelliklerini yansıtıyor.
     Selçuklu geleneğini yansıtan Anadoludaki en erken ve en anıtsal cami olarak nitelendirilen caminin planı ve mimari açısından Şamdaki Emeviye Camisiyle benzerlik gösteriyor. Avlusu, avlu etrafındaki müştemilatı, maksureleri, medreseleri ve kıble yönündeki harimiyle hem Artuklu geleneğini devam ettiren bir yapı hem kare kesitli minaresiyle ve anıtsal yapı oluşu nedeniyle Diyarbakır Ulucami, İslamın Beşinci Harem-i Şerifi olarak da nitelendiriliyor. Ayrıca camide ünlü bilgin El Cezerinin yaptığı güneş saati de bulunuyor.
    
     Yayıncı: İrfan Cemiloğlu

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER