KONYA (A.A) - Ayşe Şensoy - Yıldırım Beyazıd Üniversitesi Tıp
Fakültesi Fizyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Canan, insanın işini
aşkla yapmasının, beynindeki tatmin ve mutluluk merkezlerini uyardığını
belirterek, Bu da insanın potansiyelini hayal edemeyeceğimiz düzeyde
genişletir" dedi.
Canan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gençleri beyin bilimi konusunda
cesaretlendirmek üzere çalışmalar yaptığını söyledi.
Beyinle ilgili bilgilerin insanların hayatını yönlendirmedeki etkisini
düşündüğü için bu konu üzerinde araştırmalar yaptığını ifade eden Canan, bilimin
bilebileceklerinin sınırının olduğunu ancak beynin bu sınıra tabi olmadığını
vurguladı.
Beynin depolama yeteneği ve anlama kabiliyetinin sınırını bilemediğimizi
anlatan Canan, beyni en yüksek düzeyde kullanmanın anahtarının, yaptığın işini
sevmek olduğunu aktardı.
İşini aşkla yapanların mesleğinde daha başarılı olduğunu dile getiren Doç.
Dr. Sinan Canan, şunları kaydetti:
"Çünkü beyin sürekli ödüllendirilmişlik duygusu hissettiği için hem
uğraştığı konuyu daha iyi özümsüyor hem de yoldaki engelleri kaldıracak basit ve
pratik çözümleri daha kolay üretebiliyor. Yaptığı herhangi bir işle ilgili
kalıpları ve işaretleri çok daha iyi kavrıyor. İnsana, sevdiği işle ömür
geçirmesi kadar mutluluk veren çok az şey vardır. İnsanın işini aşkla yapması ve
sevdiği işle ömür geçirmesi, beynindeki tatmin ve mutluluk merkezlerinin
uyarılması anlamına gelir ki bu da insanın potansiyelini hayal edemeyeceğimiz
düzeyde genişletir. Her gün sevdiği işe giden kişi, yarım kilo çikolata yemiş
kadar serotonin salgılar. Çünkü çikolata, beyinde serotonin miktarının artmasını
ve kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlar. Serotonin, ruh durumumuzun iyi
olması için ihtiyaç duyduğumuz hormonlardan biri..."
-"Teknoloji, yeteneklerimizi köreltiyor"-
İnsan beyninin hiçbir teknolojik aletin anlayamayacağı kompleks düzenleri ve
uzun süreli döngüleri algılayabildiğini belirten Canan, "Zaten tabiatta binlerce
yıl bu şekilde hayatta kalabilmişiz. İslam medeniyeti eskiden bilimsel
çalışmaların ve gelişmelerin üzerine kuruluydu. O dönemde yaşayan insanlar büyücü
falan değil o zamanın bilim adamlarıydı. Gerçekten doğa gözlemi yaparak çok
enteresan ve uzun vadeli çıkarım yapmışlar. Günümüze baktığımızda ise örneğin
hafızamız yerine cep telefonlarımızı kullanıyoruz. Maalesef teknoloji
yeteneklerimizi köreltiyor" diye konuştu.
Sinan Canan, özellikle şehirlerden uzak yaşayanların çok ilginç yetenekleri
olduğunu, teknolojiden uzak duranların ise kendilerini yeniden
keşfedebildiklerini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Murat Aslan