İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tanıtım

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tanıtım Toplantısı -Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik: -İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının kuralcı yaklaşımdan ziyade önleyici bir özelliği var. Yani olmadan önce önleme, ölmeden önce önleme. Bu


ESKİŞEHİR (A.A) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının kuralcı yaklaşımdan ziyade önleyici bir özelliği var. Yani olmadan önce önleme, ölmeden önce önleme. Bu yasa, ölmeden önce seni ölüme götürecek ortamı yok edelim diyor. İnşallah iş kazalarını daha da aşağı çekecek bir düzenleme dedi.
     Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Eskişehire gelen Bakan Çelik, Vali Kadir Koçdemiri makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Çelik, Türkiyenin tüm illerinde Bakanlığın faaliyetleri ile İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu konusunda tanıtım yaptıklarını bildirdi.
     Vali Koçdemir de ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Çelike Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti rozeti taktı.
     Çelik daha sonra bir otelde düzenlenen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tanıtım Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye çevresindeki bölgede önemli sorunların yaşandığı süreçten geçildiğini söyledi.
     Ülkenin doğusunda ve batısında cereyan eden ekonomik ve sosyal çalkantıların ortasında Türkiyenin son derece dikkatli, tedbirli ve herkes tarafından hissedilen önemli bir başarı kat ettiğini ifade eden Çelik, Türkiye kalite ve markaya yönelmek zorundadır. Türkiye 3üncü dünya ülkesi değildir. Türkiye birinci sınıf ülkeler arasında yarışan bir ülkedir. Dolayısıyla biz bu rekabeti kalite ve marka noktasına taşımak zorundayız diye konuştu.
     Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının yeni bir yasa olduğunu belirterek, Türkiye bugüne kadar 2inci mevzuatta ve iş kanunundaki 8-10 maddede iş sağlığı, güvenliği gibi son derece önemli bir konuyu yürütmeye çalıştı. Bunun doğru olmadığını, müstakil bir yasaya ihtiyaç olduğunu hepimiz biliyorduk ve bununla ilgili çalışmalarımızı sosyal taraflarla yoğun ve yaygın bir şekilde diyaloglarla yürüttük. Uzun bir çalışma dönemi oldu ve bu yasa yürürlüğü girdi. dedi.
     Dünyada sanayi devrimiyle birlike önemli değişimler yaşandığını dile getiren Çelik, şöyle konuştu:
     Çalışma şartları ve şekilleri değişiyor. Ayrıca bu değişimin getirdiği riskler de söz konusu. Bu risklerin ortadan kaldırılması için İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası mutlaka ortaya çıkmalıydı ve bu nedenlerden dolayı ortaya çıktı. Dünyaya baktığımız zaman bunun Türkiyenin sorunu olmadığını görüyoruz. Dünyada yaklaşık 3 milyar iş gücü var. Bu 3 milyarın çalışma hayatında karşılaştığı riskler, iş kazası ve meslek hastalıklarının yüzde 98 ve yüzde 100ünü önleme imkanı varken maalesef iş kazası ve meslek hastalıklarının önüne geçilemiyor. Dünyada her gün bir milyon iş kazası meydana geliyor. Ve her yıl 2.3 milyon kişi iş kazası ve meslek hastalıklarından dolayı hayatını kaybediyor. Dünyada 1 dakikada 4 işçi hayatını kaybediyor. Bu kadar önemli bir hadise. Bu durum karşısında bakma şansımız yok. Ben iyiyim, başkasından bana ne gibi bir egoist yaklaşım içinde olma durumumuz olamaz. Bunun geneline baktığımız zaman 2.3 milyon insan demek her yıl küçük bir ülke kadar nüfus yok oluyor. Böyle bir tablo var.
    
     -İş sağlığı güvenliğinden tasarruf ediyorum demek uzun vadede işletmeler için kar değil, zarardır-
    
     Türkiyede 2002 ile 2012 yılları arasında iş yerleri sayısında yüzde 105lik, işçi sayısında ise yüzde 124lük bir artış olduğunu ifade eden Çelik, şunları bildirdi:
     İş kazalarında 2002 yılında 870 kişi hayatını kaybetti. 2012 yılının 11 ayında 895 kişi hayatını kaybetti. 100 bin işçide ölüm oranı 2002 yılında 16.8 iken bugün 7.6ya geriledi. Bu güzel bir gelişme. Olumlu bir gelişme... Ama Avrupanın ortalaması, 100 binde 4 kişi. Yüzde bir kat fazlamız var. Gelişmiş ülkelere baktığımızda yüzde 1lere kadar indiğini görüyoruz. Türkiyenin bu alanda gerek siyasi olarak, gerek sorumluluğu almış bürokrasinin, gerekse bizzat sanayicinin ve bu riskle karşı karşıya olan işçi kardeşimizin el birliğiyle atması gereken önemli adımlar olduğunu belirtmek istiyorum. Bakanlığımızın yaptığı araştırmaya göre iş sağlığı güvenliği alanındaki 1 liralık yatırım, orta ve uzun vadede işletmeye 2 liralık fayda sağlıyor. Eğer biz iş sağlığı güvenliği tedbirlerini gerçekten alırsak iş verenin imajına yüzde 92 katkısı var. Üretime yüzde 98, ürün kalitesine yüzde 85, ürünün pazarlanmasına yüzde 50, iş kazası sayısını yüzde 88 azaltıyor. Çalışma takvimine yüzde 62, kayıp çalışma sürelerine yüzde 65 oranda etki ettiğini görmekteyiz. Yani iş sağlığı güvenliğinden tasarruf ediyorum demek uzun vadede işletmeler için kar değil, zarardır.
    
     -Yasanın ölmeden önce önleme özelliği var-
    
     Bakan Çelik, iş yerlerinde, çalışanlardan oluşan iş sağlığı ve güvenliği temsilcilerinin olacağını ifade ederek, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasasının kuralcı yaklaşımdan ziyade önleyici bir özelliği var. Yani olmadan önce önleme, ölmeden önce önleme. Bu yasa, ölmeden önce seni ölüme götürecek ortamı yok edelim diyor. İnşallah iş kazalarını daha da aşağı çekecek bir düzenleme. Bu yasa tüm çalışanları kapsıyor. 1 milyon 495 bin iş yeri var. Bugüne kadar uyguladığımız yasa yüzde 2 iş yerini kapsıyordu. Yüzde 98i iş sağlığı ve güvenliği kapsamının dışındaydı. Çalışanların da yüzde 61i iş sağlığı ve güvenliği kapsamının dışındaydılar. Memurlar, kamu çalışanlarının tümü bu kapsamın dışındaydılar. Şimdi bu yasa bunların tümünü kapsama altına aldı diye konuştu.
     Yeni yasayla iş yerlerini, Az tehlikeli, Tehlikeli ve Çok tehlikeli olarak 3 sınıfa ayırdıklarını söyleyen Çelik, şöyle devam etti:
     Buna göre önlem alacağız. Vali beyin oturduğu makam da aslında çalışılan bir yerdir. Oradaki tehlike ile patlayıcıların üretildiği yer aynı olabilir mi- Bu farklılığı net bir şekilde tanımladık ve iş yerlerini 3 sınıfa ayırmış olduk. Az tehlikeli iş yerlerinde 1000in üzerinde çalışan varsa o iş yerinde iş sağlığı güvenliği uzmanı ile iş hekimi tam zamanlı olarak çalışacak. Tehlikeli iş yerlerinde 750 ve üzeri çalışan varsa iş sağlığı güvenliği uzmanı ile iş hekimi tam zamanlı çalışacak. Çok tehlikeli sınıfta yer alan 500 ve üzeri çalışan olan iş yerinde iş sağlığı güvenliği uzmanı ile iş hekimi tam zamanlı bir şekilde çalışacak. Diğerleri ise sağlık ve güvenlik konularında hizmet satın alabilecekler. Bizim işletmelerimiz küçük olduğu, ağırlıklı olarak 1-9 arasında işçi çalıştırdıkları için kamuyu da devreye sokacağız. Tehlikeli ve çok tehlikeli olan, 1-9 arasında işçi çalıştıran iş yerlerinin yükünü kamu olarak biz üzerimize alıyoruz.
     Yasa ile herkese sorumluluk getirildiğini anlatan Bakan Çelik, Bu sorumluluktan da kaçmak mümkün değil. Bunların müeyyideleri de var. Dolayısıyla bu müeyyideler çerçevesinde Allah korusun bir kaza meydana geldiğinde herkese hesap soracağız. Bundan dolayı daha tedbirli olacağız. Daha güvenli ortamlarda şiş imkanlarını sunmuş olacağız. Türkiyeye yakışanı yapacağız. Yoksa amacımız sistemi tıkamak, iş vereni zora sokmak, yeni maliyetler yüklemek değildir dedi.
    
     Muhabir: Sinan Balcıkoca
     Yayıncı: Mürsel çetin
<< Önceki Haber İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tanıtım Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER