HATAY (A.A) - İsmihan Özgüven/Salim Taş - Kimi yaralı olarak,
kimi de zorlu bir yolculuğun ardından her şeyini geride bırakarak Türkiyeye
sığınan ve çadır kentlerde kalan Suriyelilerin her birinin ayrı bir hayat
hikayesi, yaşam savaşı var.
Hatayın Altınözü ilçesine bağlı Boynuyoğun köyündeki çadır kentte kalan
Suriyeli balıkçı Muhammet Hüseyin de yaşadıklarıyla ülkesindeki olayların en
yakın tanığı. Cisr Eşşuğur kentinden 5 ay önce yaralı olarak Türkiyeye getirilen
ve Hataydaki bir hastanede yapılan tedavisinin ardından çadır kente
yerleştirilen Hüseyin, ülkesindeki bombardıman sırasında bir elini tamamen
diğerinin ise bir kısmını kaybetti.
Hüseyin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriyede balıkçılık yaptığını ve
kimseye muhtaç olmadan evinin geçimini sağladığını söyledi.
Bir gün evine giderken bombardımanın ortasında kaldığını ifade eden Hüseyin,
o ana bir daha dönmek istemediğini belirtti.
Ne olduğunu anlamadan yakınına düşen bir bombanın etkisiyle yere yığıldığını
vurgulayan Hüseyin, olayın ardından çevredekilerin kendisine yardım ettiğini ve
Suriyede ilk tedavisinin yapıldığını kaydetti.
Kendine geldiğinde bir elinin bilekten kesildiğini, diğerinin ise sadece baş
parmağının bir kısmı ile küçük parmağının kaldığını gördüğünü belirten Hüseyin,
Özgür Suriye Ordusunun yardımıyla yaralı olarak 5 günlük zorlu bir yolculuğun
ardından Türkiye sınırına getirildiğini söyledi.
Türkiyede bir hastaneye kaldırıldığını ve tedavisinin yapılmasının ardından
Boynuyoğun çadır kentine yerleştirildiğini anlatan Hüseyin, şöyle devam etti:
5 aydır çadır kentteyim. Ellerim olmadan da hayata tutunmaya çalışıyorum.
Beşşar Esed iki elimi aldı ama yaşama sevincimi alamayacak. İki elim Suriyede
kaldı ama barış, demokrasi ve özgürlük umudum beni hayata bağlıyor. Tek isteğim
bir an önce ülkemdeki rejimin son bulması ve yaşadığımız yere huzurun gelmesi.
Bunun için umudumu kaybetmeden dua ediyorum. Elimi kaybetmiş olabilirim ama bu
halimle de ülkeme dönüp hayata kaldığım yerden devam etmek istiyorum.
Çadır kentte eşi ve arkadaşlarının yardımıyla ihtiyaçlarını karşıladığını,
çayını bile başkalarının yardımıyla içebildiğini ifade eden Hüseyin, buna rağmen
yaşadığı yeri güzelleştirmek için çalıştığını kaydetti.
Arkadaşlarının da yardımıyla çadırının önündeki alanı düzenlediğini, süs
havuzu yaptıklarını ve çiçek yetiştirdiklerini vurgulayan Hüseyin, Allaha
şükür yaşıyorum ve tekrar ülkeme döneceğimden eminim. Esedin ülkeden defolup
gitmesi için bu halimle de elimden geldiği kadar savaşa gitmeye her zaman
hazırım diye konuştu.
Yayıncı: İsa Sansar